Dezavantajlı bireylerin bisikletle sosyal hayata entegre olmalarına aracı olan Engelsiz Pedal Derneği, engelli ve engelsiz tarafları bisiklet üzerinde bir araya getirmeye devam ediyor. Tandem adı verilen iki kişilik bisikletlerin arka selesine geçen görme engelliler, ön selede gören arkadaşları ile birlikte pedal çeviriyor. Görme engellilerin “Pedal arkadaşım olur musun?” çağrısına birçok kesimden cevap geliyor. Bu süreci bir adım öteye taşıyan Engelsiz Pedal, bu sefer iki farklı dezavantajlı tarafı; görme engelliler ve mültecileri aynı bisiklet üzerinde bir araya getirecek bir süreç kurguladı. İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü - Yeldeğirmeni Çocuk ve Gençlik Merkezi (ÇOGEM)’de kalan 30 refakatsiz sığınmacı çocuğa, önce Tasarım Atölyesi Kadıköy’de tandem bisikletler ve pedal arkadaşlığı kavramları anlatıldı. Daha sonra Moda sahilinde bir araya gelen gurup, görme engellilerle birlikte tandem sürdü. Biz de Moda sahiline konuk olduk, dernek yetkililerine, görme engellilere ve mültecilere projeyi sorduk.
SORUNLARI BİRLİKTE AŞACAKLAR
Gazetemize konuşan dernek yetkilisi Samet Aksuoğlu, bu proje kapsamında ötekileştirilmeye maruz kalmış iki kesimi bisiklet üzerinde buluşturmanın önemine değiniyor. “Mültecilerin de Kadıköy’de yaşayan görme engellilerin de sorunları var” diyen Aksuoğlu, “Suriye ve diğer Ortadoğu ülkelerinden savaştan kaçarak buraya yanı başımıza gelen mültecilerin burada kendini kabul ettirme, bir takım haklara erişebilme mücadelesi var. Yine görme engellilerin de erişebilirlik başta olmak üzere birçok problemi var. Biz de bu iki ezilen taraf bir araya gelip, güçlerini birleştirip birlikte pedal çevirirlerse buradan daha anlamlı, daha gerçekçi bir dostluk çıkabilir diye düşündük. Bir taraf yardım eden bir taraf yardım alan taraf değil. sıkıntı çeken insanların bir araya gelip birlikten güç doğması. Hedefimiz başlangıç olarak en az 10 görme engelli ve 10 sığınmacı gencin bizden aldıkları eğitimlerin ardından, düzenli olarak birlikte pedal çevirdikleri bir süreç”
“ÖNYARGILARI BİSİKLETLE AŞACAĞIZ”
Etkinliğin katılımcılarından görme engelli Oğuz Uğur, “Bizim amacımız bugün mülteci arkadaşlarla biraraya gelmek, onlarla birlikte bisiklet vasıtasıyla kaynaşmaktı. Tandem de bu iş için biçilmiş kaftan. Bu ilişki biçimi bisiklette öndeki ve arkadaki kişinin iletişimine dayanıyor. Birlikte bisiklete bindiğim Suriyeli arkadaş, çok az Türkçe biliyor ama bisiklet üzerinde anlaşmamız zor olmadı. Ben düzenli olarak tandem sürüyorum. Mülteci arkadaşlara ilk tandem maceralarını yaşatmış olmaktan dolayı çok mutluyum. Projeyi devam ettirip devamında çeşitli yarışlara katılma planımız var. Belki olursa yurtdışındaki yarışmalara ya da Paralimpik Oyunları’na katılmak isteriz. Hem Türkiye, hem de Suriye, paralimpik oyunlarına tarihleri boyunca hiç bisikletçi göndermemiş iki ülke. Bu yazgıyı Suriyeli ve Türk, aynı anda, birlikte değiştirecek bir adım atabilirsek, bunu başarabilirsek çok güzel bir mesaj vereceğimizi düşünüyorum” diyor.
Yine etkinliğin katılımcılarından görme engelli Arda Gülbeyaz ise şunları söylüyor: “İlk olarak Tasarım Atölyesi Kadıköy’de mülteci arkadaşlara tandem bisikletler hakkında bilgi verdik. Bugün bu bilgileri pratiğe döküyoruz. Suriyeli arkadaşlara pedal arkadaşı olmanın, uyum yakalamanın gerekliliği, aslında sosyal uyumun ne kadar önemli olduğunu göstermek için de bir araç. Kamusal alandaki dezavantajlı iki grup var burada. İkisinin bir arada, sorunlarını birlikte çözmesi bizim için bir başarıdır. Ülkede Suriyeli mültecilere ve biz görme engellilere karşı bir önyargı var. Bu önyargıları bisiklet üzerinde aşacağız. Varolan sosyal kodları değiştirmek için çok yerinde bir proje.”
SAVAŞTAN SONRA İLK SÜRÜŞ…
Yasal sebeplerden ötürü adlarını ve fotoğraflarını koyamadığımız refakatsiz sığınmacı statüsündeki gençlerle konuştuk. Irak’ta savaştan kaçarak gelen 17 yaşındaki, “Buranın insanlarıyla bağ kuracağımız hiçbir etkinlik yok. Onlar kendi kendine biz kendi kendimize yaşıyoruz. Birbirimizden haberimiz bile yok. Bu etkinlikle birlikte Türklerle daha fazla kaynaştık. Ben çocukken Irak’ta bisiklet sürmeyi çok severdim, savaş başlayınca sokağa çıkamadığımız için bisiklet de sürmeyi bırakmıştım. Şimdi tekrar başladım. Benim içim çok önemli bir gündü.” diyor.
Suriye’den gelen bir başka mülteci ise etkinlikle birlikte yeni hayaller kurmaya başlamış: “Ben gezmeyi çok seviyorum. Burada bisikleti sadece spor için değil ulaşım için de kullanılabileceğini öğrendim. Türkiye’de, Hatay’ı ve İstanbul’u gördüm. Tasarım Atölyesi Kadıköy’deki eğitimlerde dünyanın bisikletle dolaşılabileceğini, Türkiye’de bizim de katılabileceğimiz bisiklet festivali ve yarışları olduğunu öğrendik. Etkinlikte tanıştığım görme engelli arkadaşlarım ile bu festivallere giderek, görmek istediğim diğer yerleri de gezebilirim. Hatta birlikte pedal çevirmeye başladığım görme engelli arkadaşımı ikna edebilirsem, savaş bittiğinde bisikletle Suriye’ye sürebiliriz. Tandem bisikletleri çok sevdim. Tek başına sürmektense bisikleti görme engelli ile paylaşmak daha güzel. Burada olduğum için çok mutluyum…”