Geçtiğimiz ay yitirdiğimiz 6. Cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk’ün eşi Emel Korutürk, bulunduğu her ortamı kucaklayan, hayat veren çok yönlü bir hanımefendiydi. Cumhurbaşkanlığı döneminden sonra yaşamını doğup büyüdüğü Moda’da sürdüren Emel Korutürk, aynı zamanda başarılı bir ressamdı.
Muzaffer Ayhan KARA
Moda’da başlayan ve Çankaya’daki yedi yılın ardından Moda’da süren, Moda’da noktalanan bir hayat… “Noktalanan” derken, ona nokta koyulamayacağını biliyorum; Hakka yürüdükten sonra, cansız bedenini toprağa verdikten sonra da hayatımızın çok renkli ve dopdolu bir parçası olarak sadece ailesiyle değil, eminim ki ait olduğu ulusla yaşayacak.
ÇOK YÖNLÜ BİR HANIMEFENDİ
Moda’dan Çankaya’ya ölçüsüz bir zarafetin, bulunduğu her ortamı kucaklayan, hayat veren çok yönlü bir hanımefendinin adıdır Emel Korutürk. “First Lady” kavramının içini tastamam dolduran, 1973-1980 yılları arasında sosyal kişiliğiyle, edebiyata ve sanata yakınlığıyla, Fransızca ve İngilizce bilgisiyle kurabildiği ilişkilerle; donanımlı, birikimli ve karizmatik kişiliğiyle Çankaya’yı halka açan bir ev sahibesiydi. Gerek yurtdışından gelen konuklara gerekse yurt dışı gezilerindeki ziyaret ettiği kimselerde vizyoner kişiliğiyle iz bırakırdı.
Seçkin kimliğine karşın bir o kadar da alçakgönüllü, sevecen, hoşsohbet yanıyla gerek Köşk’teki yönetici ve çalışanlarla gerekse akrabaları, yakınları, sosyal hayatı içindeki kimselerle çok sıcaktı ilişkileri… Cumhurbaşkanı olan eşi Fahri Korutürk’e büyük saygı duyardı, ailesine çok düşkündü ve çocuklarına, torunlarına hatta akrabalarına olan şefkati ölçüsüzdü. Bu yönden şanslıydı; Moda’da bir asırdır süren bir hayatı taşıyordu sanki… İki oğlu Osman Korutürk ile Salah Korutürk ve eşi Zergün Korutürk diplomat olarak çalışırken dönüp dolaşıp Moda’ya, onun yanına geliyordu. Osman Korutürk’ün eşi Suzan Hanım da tabii… Kızı Ayşe Arzık ve damadı Ahmet Arzık ile Moda’da iç içeydiler. Dört de torunu vardı yaşça birbirine yakın olan; Osman Bey’in oğlu Selçuk, Salah Bey’in çocukları Mehmet ve Ayşe, Ayşe Hanım’ın oğlu Şerif. Hepsi de babaannelerine ve anneannelerine çok düşkündü. Hayatta kalan son kardeşi Saynur Aral’ı da pek çok severdi, aralarındaki iki yaş farka karşın ikiz gibiydiler, çok da iyi anlaşırlardı.
Emel Korutürk hayvanları da çok severdi. Cano, hayatının son on yılındaki can yoldaşlarındandı. Siyah-beyaz renklerdeki bu kediyle iletişimleri bambaşkaydı. İkisi de birbirine tutkuluydu. Cano, şimdi oldukça üzgün, perişan… Hanımefendi’sini kaybettiği ilk bir iki gün saklandı evde. (Babasını kaybettiğinde yeğenim de benzer bir tepki vermişti, hiç unutmuyorum) Huzursuz, sıkıntılı… Kapı dibinde bekliyor gidip, çıkıp gelmesini umuyor belki de…
CİMCOZ APARTMANI
Moda’da, evlenmeden önceki aile soyadını taşıyan Cimcoz Apartmanı’nın en üst katındaki ferah balkonlu dairesindeki geniş salon, adeta bir sanat müzesi gibidir. Bilinen Türk ressamlarının eserleri ve daha pek çok objeden kendini alamaz insan orada. Aileden kalan kıymetli antika parçalar, konsollar, şamdanlar, oymalı çalışma masası; Fikret Mualla, Şeker Ahmet Paşa, İbrahim Çallı, Bedri Rahmi imzalı resimler; çerçevelerdeki anılar ve kütüphane… Kendisinin “balkonda gazete okuyan adam” resmi de oradadır. O resimde betimlediği, babası Salah Cimcoz’dur.
RESSAM EMEL KORUTÜRK
Emel Korutürk, resim çalışmalarına Notre Dame De Sion sonrasında lise öğrenimi sürdürmek için gittiği Lozan’da başlar. 1933’te Cumhuriyet’in 10. yılı dolayısıyla düzenlenen sergiye katılır ve yaptığı çalışma Atatürk’ün de dikkatini çeker. Lise öğrenimini tamamlayıp yurda döndüğünde İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne başlar. Resim bölümünü İbrahim Çallı Atölyesi’nde çalışarak 1936’da bitirir. “Gazi’ye Şükran” adlı tablosu halen Ankara Resim Heykel Müzesi’ndedir. Bütün bunlara, yaptığı sayısız tabloya ve Kültür ve Turizm Bakanı’nın bile hayatını kaybettiğinde arkasından Türkiye’nin yetiştirdiği önemli ressamlardan biri olduğuna dikkat çekerek, “Emel Korutürk hiç kuşkusuz Türkiye’de sanatın gelişimi ve korunması adına fevkalade önemli katkılarda bulunmuş kıymetli bir sanat insanıydı” diye mesaj yayınlamasına karşın, yine de alçak gönüllülükle adının önüne “ressam” sıfatı konulmasına tepki gösterirdi. Oysa, kendisine dönük algı, ne kadar bastırsa da çağdaş öncü Türk resminin önemli isimlerinden olduğu yönündedir. Nuri İyem, Avni Arbaş gibi Türk resminin önemli isimleri de Akademi’den arkadaşıdır. Nitekim, kamuoyu ilk kez Cumhuriyet gazetesinden öğrendi vefatını ve haber gazetenin kültür sayfasında “6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün Eşi Ressam Emel Korutürk Yaşamını Yitirdi” başlığıyla yayınlandı.
MODA’DAN ÇANKAYA KÖŞKÜ’NE
Emel Korutürk, Çankaya Köşkü’ndeyken de sanata ve kültüre kol kanat gerer. 6. Cumhurbaşkanımız Fahri S. Korutürk’le birlikte Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin kurulmasını sağlar. Hatta, babası Salah Cimcoz’un öteden beri desteklediği, yaşadıkları Moda’daki köşkte bir odasını çalışması için kendisine tahsis ettiği Türk resminin büyük ismi Fikret Mualla’nın çok sayıda resmini de müzeye kazandırır. (Bu arada, Fikret Mualla’nın Fransa’daki mezarını da Türkiye’ye naklettirmiş, dönemin başbakanı Ecevit’e rica ederek güzel bir anıt mezar yapılmasını da sağlamıştı. Gidip Karacaahmet’te bizzat gördüğüm o mezar hakikaten de çok estetik) Dahası, 1970’lerde Ankara ve İstanbul’da özel sanat galerilerinin açılmasını da teşvik ve himaye eder. Köşkte kendisine armağan edilen ve salonları dolduran çok sayıda resmi de Köşk envanterine geçirir ve orada bırakır. Hatta, Köşkte yaşadıkları sürece kullandıkları antika eşyaları; halı, avize, koltuk, masa-sandalyeleri de kendisi getirir.
BİR ASIR MODA’DA
6. Cumhurbaşkanımız Fahri S. Korutürk’ün Çankaya Köşkü’nde 1980 Nisanı’nda biten görevinden sonra, Korutürk çifti yeniden Moda’daki Cimcoz Apartmanı’na dönerler. Evlendikten sonra yerleştikleri ve uzun yıllar birlikte yaşadıkları bu adreste yaşamaya başlarlar. Doğduğu 1915 yılında sadece birkaç evin yer aldığı Moda, bir asır boyunca değişimler geçirse de vazgeçilmez bir yer olur Emel Korutürk için... Sakız ağaçları, yaza doğru ıhlamurların kokusu, o deniz, o ufuk ve kuşların cıvıltısı, martıların çığlıkları…
Herkes gibi yaşardı Hanımefendi Moda’da. Halktan biriydi. Çarşı-pazar dolaşır, herkesin gittiği lokantaya gider, kuaförüne çıkar, vapura biner, komşularıyla, karşılaştığı esnafla sohbet ederdi. Fenerbahçe’yi tutar ve futbola da ilgi duyardı. Fenerbahçe’nin kazandığı maçların mutluluğunu paylaştığı, telefonlaştığı arkadaşları da vardı. Yabancı basından da yararlanarak aktüel gelişmeleri de izlemekten geri kalmazdı.
ÇOCUK BAHÇESİNDEKİ BÜST
Emel Korutürk, soyadını Atatürk’ün verdiği Cumhurbaşkanımız Korutürk’e, fevkalade saygı duyardı. Zaten ikisi de gerek ailede gerekse yakın çevrelerinde bağlılığın, zarafetin, içtenliğin, saygınlığın timsaliydi. Fahri Korutürk, henüz kurmay yarbay iken ortak dostları denizaltıcı Necati Bey aracılığıyla izdivaç teklif etmiş, kısa sürede 1944’te evlenmişlerdi. 1987’de yaşamını yitiren Cumhurbaşkanımızla 43 yılı aşkın birlikte bir hayattan sonra da onun değerli anıları, çocukları ve torunlarıyla yaşadı Hanımefendi. Ne ki, daima “Fahri Bey”i özleyerek.
Yıllar önce kendisini Cimcoz Apartmanı’nda ziyaret ederek 6. Cumhurbaşkanımızı Moda Çocuk Parkı içindeki büstünün önünde anma isteğimize önce, yine her zamanki gibi alçak gönüllükle sıcak bakmadı. Hem nasıl olsa Ankara’da Devlet Töreni yapılıyordu. Fakat, onun mütevazı yaklaşımını bildiğimden Modalıların da sivil bir törenle her yıl anma isteği konusunda ısrarlı oldum ve zar zor da olsa rızasını aldım. İlk yıl kendisi de katılarak töreni onurlandırdı. Sonraları yaşlılık zorlukları ve sağlık sıkıntılarından dolayı balkondan izledi. Törenlerden birinden sonra Köşkte basın müşaviri olarak görev yapan Ali Baransel, yine törenlere katkısı olan gazeteci ağabeyimiz Melih Aşık ve Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’le birlikte kendisini ziyaret ettik. Böylelikle, Başkan Öztürk’ü Hanımefendi’yle tanıştırmış oldum. Şu notu da düşmeliyim törenlerle ilgili; Modalılar, Kadıköylü sivil toplum kuruluşları, Kadıköy’ün idarecileri ve yerel yöneticileri, okullarımızın yanında Köşk’te görev yapan birçok asker ya da sivil önemli kimse törenlere konuşmacı olarak ya da katılımcı olarak gelmiştir. Muhafız Alay Komutanından Özel Kalem Müdürüne, Basın Müşavirinden Genel Sekreterlik simalarına kadar… Olayın güzel tarafı, kimseye özel bir davetiye gitmez, telefon açılmaz; herkes kendiliğinden çıkar gelir.
HUZURLU VE ÇİÇEKLİ BİR BAHÇEDE ARTIK
Ve o meşum tarih; 11 Mart 2013… Emel Korutürk’ü Cimcoz Apartmanı’ndan hastaneye gönderdiğimiz ve hemen arkasından kaybettiğimizin haberini aldığımız öğlen vakti… Kızı Ayşe Arzık ve damadı Ahmet Arzık yanındaydı son nefesini verdiğinde. Aynı gün, Cumhurbaşkanı Gül, İsveç’e gitmişti resmi bir ziyaret için. Emel Korutürk’ün Stockholm Büyükelçisi olan gelini Zergün Korutürk ve ona eşlik eden komşu ülke Finlandiya’nın başkenti Helsinki’deki Büyükelçi oğlu Salah Korutürk de Cumhurbaşkanına temaslarında eşlik ederken acı haberi aldılar. CHP İstanbul Milletvekili olan Osman Korutürk de Ankara’da aldı acı haberi.
Teşvikiye’deki cenaze töreni… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve her kademeden CHP’liler, Deniz Kuvvetleri mensupları, diplomatlar, akrabaları ve dostları, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Moda’dan komşuları, 6. Cumhurbaşkanımız Korutürk’ün Kemahlı hemşerileri, Köşk’ten simalar Emel Korutürk’ü son yolculuğuna uğurlamak ve Korutürk Ailesi’nin acısını paylaşmak için Teşvikiye Camii’nin avlusundaydı.
Hanımefendi’nin anne-babası, aile büyükleri ve kardeşleri, yakın akrabaları Sahrayıcedid Mezarlığı’ndaki Aile Kabristanı’nda yatıyordu. 6. Cumhurbaşkanımız Fahri S. Korutürk, yıllar önce Zincirlikuyu Mezarlığı’nda hak vaki olduğunda hazır olması için mezar yeri almış, ancak kendisi vefat ettiğinde çıkan yasayla ilk olarak Devlet Mezarlığı’na defnedilince de aldığı yer boş kalmıştı. Böylece, Korutürk Ailesi, buraya ilk önce Emel Korutürk’ün defnedilmesini kararlaştırdı. Hanımefendi’yi, böylece son yolculuğu sonrasında çiçekli ve huzurlu bir bahçeye emanet ettik.
ONU ÇOK ARAYACAĞIZ, ÖZLEYECEĞİZ
Onu kaybetmekle içimde doğan boşluğu anlatmak zor, bunun anlaşılabilmesi için onu tanımak gerekirdi. Onu kaybetmek, benim için bir aile büyüğümü kaybetmek gibi oldu. Cumhuriyete ve demokrasiye aşık, çağdaşlaşma serüvenimizi benimseyen herkesin örnek alabileceği bir kişiliği yitirdik. Sadece 6. Cumhurbaşkanımızın eşini, Türk resminin öncü bir simasını değil…
Moda mı? Moda, tarihinden bir yaprak düşürmedi sadece; bir dönem kapandı belki de… Salah Cimcoz’la başlayan ve Emel Korutürk’le kapanan bir dönem… Koca bir asır… Kim bilir, belki bir asır geçer, başka dönemler kapanır ve açılır Moda’da… Ancak, Emel Korutürk dilden dile anlatılır, yaşar… Onun ölçüsüz zarafeti salınır Moda’da.
O yüzden, sadece Korutürk Ailesi’ne ve yakınlarına, sevenlerine değil, Modalılara da başsağlığı diliyorum.
Hatıralarıyla, sevecenliğiyle, güler yüzüyle elini her öptüğümde içime sonsuz bir huzur ve mutluluk veren ifadesiyle onu özleyeceğim, arayacağım.
Güle güle Hanımefendi, güle güle… Çiçekli ve huzurlu o bahçede gün gelip de buluşana kadar içimizde bıraktığınız boşlukla biraz daha yavanlaşan hayatımıza anlam katmıştınız.
EMEL KORUTÜRK KİMDİR?
I. Mahmut dönemi sadrazamlarından Serdar-ı Ekrem Şehit Topal Osman Paşa ahfadından Bosna Hersek Umumi Valisi Yenişehirli Vezir İbrahim Paşa’nın torunu olan Salah Cimcoz ile Paris Sefir-i Kebiri Moralı Esseyit Ali Efendi ahfadından Bahriye Nazırı Kaptan-ı Derya Müşir Moralı İbrahim Paşa’nın torunu olan Hasene Cimcoz’un dördüncü çocuğu olarak 1915 Ağustosu’nda dünyaya geldi. Fatma Barşal, İbrahim Cimcoz, Bülent Cimcoz’un kardeşi, Saynur Aral’ın da ablasıdır. Babası gazeteci-yazar Salah Cimcoz, İttihat Terakki yöneticisi olarak Meclis-i Mebusan’da iki dönem, TBMM’de de Atatürk zamanında üç dönem milletvekilliği ve aynı zamanda CHP MYK Üyeliği yapmıştır.
Moda’daki ilköğrenimi sonrasında Notr Dam de Sion’da başladığı liseyi Lozan’da tamamlamış ve yurda dönerek İstanbul’da açılan Güzel Sanatlar Akademisi’ne girmiş, İbrahim Çallı Atölyesi’nden 1936’da mezun olmuş; çağdaş öncü Türk resminin isimlerinden birisi olarak eserler vermiştir. 1944’te Dz. Kur. Yrb. Fahri S. Korutürk ile evlenmiş ve sırasıyla oğulları Osman ve Salah ile kızı Ayşe dünyaya gelmiştir. Mehmet, Zeynep, Selçuk ve Şerif adlarında dört de torunu olan Emel Korutürk, eşi Fahri S. Korutürk’ün 6. Cumhurbaşkanı seçilmesiyle 1973-1980 Nisanı arasında yedi yıl süreyle Çankaya’da unutulmayacak bir ev sahibeliği yaparak Çankaya’yı sanata, kültüre ve halka açmış; kordiplomatikle kurduğu ilişkiler ve sosyal kişiliğiyle Köşkün çehresini değiştirmiştir.
Emel Korutürk, yaklaşık bir asırlık hayatını geçirdiği Moda’da, arkasında bir asır geçse unutulmayacak bir anılar demedi bırakarak 11 Mart 2013’te Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.