Kadıköy’ün kendine has mekanlarından Moda Aile Çay Bahçesi, akademik bir yayına konu edildi. Hacettepe Üniversitesi’nde doktora yapan Dilek Şahin, tez çalışması kapsamında Moda’nın güzide uğrak noktası olan bu çay bahçesini inceledi. Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışan Dilek Şahin’le konuştuk.
“Gündelik Hayat ve Mekân: Moda Aile Çay Bahçesi” başlıklı makaleniz nasıl ortaya çıktı?
Hacettepe Üniversitesi’nde İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Doktora programımı tamamlamak üzereyim. Doktora tezimi Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Emre Demirel danışmanlığında yürüttüm. Bu araştırma, tez çalışmasının hazırlıkları kapsamında üretilen bir ön çalışma.
Araştırmanız için Kadıköy-Moda’yı seçme nedeniniz neydi? Kadıköylü müsünüz?
Ankaralıyım fakat, lisansüstü eğitimim için İstanbul’da 3 sene Yeldeğirmeni’nde yaşadım. Moda semti sıkça ziyaret ettiğim yerlerden biriydi.
İstanbul’un en eski ve en bilinen çay bahçelerinden biri olan Moda Aile Çay Bahçesi’ni ele almanızın nedenleri neler?
Araştırmaya başladığımız zaman İstanbul’un farklı semtlerinde birçok çay bahçesine ziyaret gerçekleştirdik. Fakat saha araştırması için karar kıldığımız yer Moda Aile Çay Bahçesi oldu. Bu kararda etkili olan sebep hem semt hem İstanbul içinde bilinen ve belli bir geçmişe sahip olmasıydı. Ama, en önemli gösterebileceği özellik ise, modern zamanla birlikte yaşadığımız kentleşme içerisinde doğal yapısını koruyabilmesi ve Cumhuriyet sonrası Türk çay bahçesi tipine yakın yapısını sürdürebiliyor olmasını belirtebilirim. Bir de buradaki gündelik hayat… Çalışma gündelik hayat deneyimleri üzerinden mekânsal olarak şekillendiği için mekânın yerel halk tarafından gündelik hayat içinde kullanılıyor olması bir diğer önemli nokta idi. Moda Aile Çay Bahçesi hem semtte yaşayanlar hem de komşu semtlerden birçok misafire sahip. Bu mekânın sahip olduğu müdavim müşterileri var mesela. Bu da bize burada akan gündelik hayat deneyimlerinin mekânsal pratiklere dönüşmesini daha iyi gözlemleyebilme fırsatı sundu.
Araştırmanızın konusunu özetleyecek olsanız neler söylerdiniz?
Bu araştırma, mekânın önceden belirlenmiş ve somut sınırlarının ötesinde; bireyin gündelik yaşam pratiklerinin hareketli, dinamik ve esnek bir mekân yaratma potansiyeli çay bahçeleri aracılığıyla değerlendiriyor. Tezin ana teması, Moda Aile Çay Bahçesi üzerinden gündelik hayat pratiklerinin bir mekân oluşturma sürecini ve şehirde yaşayan insanların gündelik hayat deneyimlerine dönüşmesini inceleyerek, mekânın yeniden üretilme potansiyelini ortaya koyuyor.
ÇAY BAHÇELERİNİN KAMUSAL KULLANIMI
Araştırmanızın gerek akademik camiaya, gerekse de -Kadıköy/İstanbul özelinde- topluma sözü nedir?
Türkiye'nin sahip olduğu siyasi ve etnik çeşitlilik nedeniyle, toplum içinde kapsayıcı ve birleştirici kamusal alanlara duyulan ihtiyaç devam ediyor. Bu anlamda Türk kültüründe var olan çay bahçeleri, kent içinde belirli bir gruba ait olmayan veya belirli bir grup tarafından tanımlanmayan; aksine kavramsal bir ayrım ve sınırlara izin vermeyen, barışçıl etkileşimin mümkün olduğu mekânları temsil eder. Bu sebepten ötürü, geçmişten günümüze var olan çay bahçelerinin kamusal kullanımı ve varlığı incelendiğinde, toplumsal yapıda güçlü bir yer edindiği ve günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldiği görülüyor. Toplumsal yaşamın dinamiklerini anlamak için tasarlanmış kentsel alanlar dikkate alındığında, gündelik hayat gibi sosyolojik terimlerin sadece sembolik anlamlarının ötesine geçerek daha derin bir anlama sahip olduğunu belirtmek gerekir. Bu çerçevede, kentsel kamusal alanların tasarımında gündelik yaşam deneyiminde beden ve birey odaklı bir bakış açısının benimsenmesi ve bu konudaki teorik tartışmaların geliştirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Moda Aile Çay Bahçesi’ne geçmeden evvel, çay bahçelerinin Türkiye toplumu için taşıdığı tarihsel ve kültürel anlam hakkında bilgi ve yorumlarınızı öğrenmek isteriz.
Çay bahçelerini, farklılıkları içinde barındıran, kapsayıcı, toplum belleğinde önemli bir yere sahip, geçmişin, bugünün ve geleceğin simgesi olan mekânlar olarak tanımlayabiliriz. Çay kültürü, Türk toplumunda misafirperverliğin bir sembolü olmasının yanı sıra ortak yaşamın paylaşım biçimini temsil ediyor. Bu kültür, etnografik ve semantik zenginlik yaratarak çay içme eylemini ve çay bahçelerini geçmişten bugüne sosyal yaşamın önemli unsurlarından biri haline getirmiştir. Geçmişte, toplumun geleneksel ve dini yargıları nedeniyle kadın ve çocukların bu tür kamusal alanları kullanmaları mümkün değildi. Ancak, 20. yüzyılın başlarında Erken Cumhuriyet Dönemiyle birlikte meydana gelen toplumsal değişimler ve yeniliklerle birlikte, kahvehaneden çayhaneye ve oradan da çay bahçesine uzanan bir dönüşüm yaşandı. Bu değişim sayesinde kadınlar, çocuklar ve aileler de bu mekânların kullanıcıları arasına katıldı. Böylece, çay bahçeleri giderek daha fazla ziyaretçi çekmeye başladı ve kentsel dokuda merkezi bir konuma ulaştı. Özellikle 1950'lerden sonra, Türk toplumunda insanlar dinlenmek, aile toplantıları yapmak, sohbet etmek veya oyun oynamak gibi etkinlikler için çay bahçelerine gitmeyi tercih ettikleri görülmüş. Bu tarihsel süreçte yaşanan toplumsal değişikliklerle birlikte, çay bahçeleri sadece içecek tüketilen yerler olmaktan çıkıp, kentte yaşayan bireyler için toplumun sosyal yapısındaki her kesimden insanı bir araya getiren, geleneksel ve kültürel etkileşim alanlarına dönüştü.
Moda Aile Çay Bahçesi’nin kuruluş hikayesi nedir? Makalenizde buna dair bilgi göremedim. Bildiğim kadarıyla, Modalı rahmetli yazar Deniz Kavukçuoğlu’nun kitabında aktardığına göre burası semtin kapıcıları tarafından kurulmuş.
Oraya gittiğimde sahibi hakkında biraz bilgi verildi. Ama başlangıcı buraya mı dayanıyor tam bilemiyorum, farklı bir yazılı kaynakta da denk gelemedim. Elimizde ispatlayabileceğimiz, net bilgiler olmadığı için bu kısma yer veremedik araştırmada. Paylaştığınız güzel oldu, o kitaba bir göz atacağım mutlaka.
“İNSAN ETKİLEŞİMİNİN EN DOĞAL YAŞANDIĞI YER”
Bu mekânı diğer çay bahçelerinden farklı kılan özellikler neler?
Demin bahsettiğim gibi, Moda Çay Bahçesi gerçekten herkesin kullanabileceği, sahil parkından geçerken ya da moda gezintisine çıktığınızda bir nefes alabileceğiniz, duraklayabileceğiniz bir yer. Çay bahçelerinin çoğu güzel bir manzara ya da meydana yakın yerlere konumlanıyor. Moda Aile Çay Bahçesi de bu şekilde ve burada vakit geçiren bireylere doğa ile iç içe olma hissiyatı tattırıyor. Araştırma öncesi birçok çay bahçesi ziyaretini ziyaret ettim ama gündelik hayat ve insan etkileşiminin en doğal yaşandığı yer olarak burası öne çıktı. Çay bahçesinin açık mekânın sahip olduğu fiziksel nitelikleri de bunda etkili oldu, kullanıcı profili de. Bazı çay bahçeleri çok turistik idi mesela, burası öyle değil.
Buranın Kadıköy'deki sosyal yaşamda nasıl bir rol oynadığını gözlemlediniz?
Kadıköy çok büyük bir ilçe. Ama, Moda dediğimiz zaman insanların aklına gelen yerlerden biri oluyor burası. Öncelikle, burası insanlar için bir buluşma noktası işlevi görüyor. Aileler, arkadaş grupları ve bireyler, burada bir araya gelerek hem sosyal ilişkilerini güçlendiriyor hem de keyifli vakit geçiriyorlar. Ayrıca, çay bahçesi, sakin bir ortam sunarak şehir hayatının stresinden kaçmak isteyenler için bir dinlenme alanı oluşturuyor. Moda’nın tarihi ve doğal yapısını görmek için gelen hem yabancı hem de yerli turist için bir durak noktası olduğunu gördüm. Gerçekleştirdiğim bir ziyarette bir grup öğrencinin, öğretmenleriyle birlikte ders yaptıklarını gözlemlemiştim. Kimi ziyaretçiler tek başına gelip dinlenirken, kimisi bilgisayarıyla gelmiş toplantı yapıyordu. Çoğunlukla aile, arkadaş buluşmalarının gerçekleştiği bir mekân tabi. Bir de müdavim olarak tanımlayabileceğimiz düzenli müşterileri var gözlemlediğim kadarıyla. Buraya gelip, çalışanlarla sohbet eden, onlara yiyeceklerinden ikram eden, hâl hatır soran insanlarımız olduğunu gördüm.
Moda Aile Çay Bahçesi’nde “eşitlik ve kapsayıcılığı destekleyen bir ortam”ın varlığından bahsediyorsunuz makalenizde. Bu mekân, ziyaretçileri arasında nasıl bir toplumsal ilişki ve etkileşim ortamı yaratıyor?
Çay bahçeleri genellikle açık hava alanları olarak düzenlenir ve herkesin bu mekanlardan yararlanmasına olanak sağlar. Bu tür mekanlar, toplumsal, ekonomik ve kültürel çeşitliliği kucaklayarak destekler. Mekânların tasarımı ve kullanımı, sosyal dinamiklere duyarlı bir şekilde yapılır. Moda Aile Çay Bahçesi, bu tanıma uygun kamusal alanlardan biridir; burada insanlar bir araya gelir, etkileşimde bulunur ve günlük yaşamlarının bir parçası olarak bu alanda vakit geçirirler. Çay bahçesinin oturma düzeni, atmosferi, doğal yeşil alanları ve sunduğu manzara, insanlara sosyal sınıflar arasında eşit bir iletişim ortamı sağlar. Örneğin, çay bahçesindeki donatı elemanlarının ve malzemelerinin tek tip standartlarda kullanılması ve her oturum düzeninin aynı şekilde sunulması, herhangi bir grup veya sınıf için özel anlam taşıyan bir yer oluşturulmasının önüne geçiyor. Bu mekânda, gençler, yaşlılar ve yetişkinler gibi farklı kullanıcı grupları var. Moda Aile Çay Bahçesi, çeşitli sosyal ve yaş gruplarından insanların bir araya gelip eşit bir şekilde faydalanabilecekleri bir alan sunuyor.
Bilmem biliyor musunuz ama aslında buranın çayı pek sevilmez. Sosyal medyada, çayın ne kadar kötü olduğuna dair yorumlar bulabilirsiniz. Ama yine de hava alma istediği, deniz görme arzusu, sosyalleşme ihtiyacı derken, alışkanlıklarla da birleşince Kadıköylülerin yolu sıkça düşer buraya.
Sosyal medyada bu tip birkaç yoruma ben de rastladım. Tabi ki bu benim araştırma konumdan bağımsız bir şey ama şu noktaya dikkat çekebilirim; sonuç olarak baktığımızda burası tatil günleri, hafta sonları, akşamüstleri yine İstanbulluların uğradığı, misafirlerini getirdiği, vakit geçirdiği bir yer oluyor. Kimi zaman çok kalabalık olduğunu görebiliyoruz. Demek ki insanları buraya çeken şey sadece sunduğu çay-kahve değil. Sahip olduğu atmosfer, doğa ile iç-içe hissettirmesi, demin de bahsettiğim kapsayıcılık ilkesi gibi herkesin burada kendini bir parça bulabildiği ve rahat hissettiği bir ortam sunması belki de insanları buraya çeken şey. Yakın çevresinde yeşil alanlar ve burada yer alan etkinlikler, sunduğu manzara, açık hava atmosferi yani zaten bu kentsel mekân biraz bizi kendisine çekiyor sanırım.
“Çay bahçeleri, toplumda yaşayan bireyler için derinden paylaşılan kültürel anlamları çağrıştırmasının yanı sıra; tartışmaya ve paylaşıma aracılık ederek kapsayıcı bir sosyal ortam sunmasıyla kent içerisinde yaşayan insanlara gündelik yaşam içerisinde bir toplumsal açık alan yaratmakta ve bu ihtiyaca eşsiz bir cevap vererek, kamusal alanların kaybolma eğilimine rağmen hâlen varlıklarını devam ettirmektedir” diyorsunuz. Bu bağlamda genelde çay bahçelerinin, özelde de Moda Çay Aile Çay Bahçesi’nin geleceği hakkında öngörüleriniz neler?
Bu çalışma için saha araştırmasını gerçekleştirebileceğimiz yerler ararken, yaptığımız literatür araştırmasında ya da İstanbul’da uzun yıllardır ikamet eden, geçirdiği dönüşüme tanıklık eden insanlarla ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde de işittim. Eskiden çok daha fazla, bilindik çay bahçeleri varmış. Bize önerdikleri yerlerin birçoğu artık yoktu. Tabi bunda modern zamanla birlikte, biraz yeni nesil kahve dükkanlarının etkisi biraz da tekelleşmeye doğru giden bir etki söz konusu.Araştırma için İstanbul’u seçmemizin de nedeninde biraz bu vardı. Kent insanın gündelik hayat deneyimi ve kentleşme içerisinde beden-birey-deneyim odaklı mekanlara yönelik bir analiz gerçekleştirmek. Evde çay hazırlamak mümkünken, çay bahçelerine ilgi, insanların sosyal etkileşim ihtiyacından kaynaklanır. Bireyler, ev ve işyerleri dışında dinlenmek, sosyalleşmek için sosyal bir mekâna ihtiyaç duyarlar. Çay bahçeleri, bu yönden sunduğu kapsayıcı mekân ile kent yaşamının bir parçası olarak varlığını sürdürür. Ama dikey yapılaşma ve bilinçsiz kentleşme arttıkça bunun sayısı ne olur bilemeyiz. Umarım, yaptığımız bu çalışmalar bir gün kaybolmuş bir mekânın arşiv niteliğini taşıyacak hale gelmez diyelim.
YENİ NESİL KAHVECİLER Mİ ÇAY BAHÇELERİ Mİ?
Kamusal mekân denilince aklıma çay bahçeleriyle birlikte kahvehaneler de geliyor. Günümüzde eski tarz kahvehaneler varlığını sürdürmekle birlikte, yeni nesil kahveci dükkanları revaçta (özellikle Kadıköy’de). Kahvehaneler, yeni nesil kahveciler ve çay bahçelerini kıyas etmenizi istesem neler söylerdiniz?
Evet, bunun ben de farkındaydım ve kimi zaman benim de düşündüğüm bir şey oldu. Kamusal mekân olarak üçünü kıyaslamak istediğimizde kahvehaneler ve çay bahçelerini daha birbirine yakın tutarım. Literatürde kahvehaneler üzerinden bu tip araştırmalar gerçekleştiren farklı çalışmalar da var. Çalışmamda bahsettiğim o ilkeler bir kahvehane üzerinde de deneyimlenir. Yani, tabi bu söylediğimizde her çay bahçesini ya da her kahvehaneyi düşünmeyelim. Cumhuriyet dönemindeki, kültürümüze özgün yapısını koruyabilmiş yerleri kastediyorum. Kamusal mekanlar için demiştik ya eşitleyici ve kapsayıcı diye; buralarda siz kendinizi olduğunuz gibi ortaya koyabilirsiniz, kültürünüzle, kişiliğinizle… Diğer taraftan yeni nesil kahvehanelere bakalım. Bu mekanların kendi kimlikleri, markaları, renkleri var. Siz o mekâna gittiğinizde içeceği içtiğiniz bardakla, oturduğunuz koltukla, mekânda kullandığı malzemelerle, renklerle zaten kendisini o kadar baskın ortaya koyar ki, kullanıcı mekâna uymaya başlar bu noktada. Bir de siz orada bir şey satın almak zorundasınızdır. O da size zaten kahvesinin yanında aslında hem mekânı hem markasını hem de sunduğu hizmeti pazarlar. Herkesin gelip de oturacağı mekanlar da değildir. Yani, öyle Moda Aile Çay Bahçesi’ndeki gibi dışarıdaki seyyar satıcıdan simidinizi alıp da geçip bir kenara oturamazsınız. İşte bu yüzden çay bahçesi kamusal iç mekân haline gelebiliyor bu noktada, kullanıcı orayı kendi istediği gibi ihtiyaçlarına göre düzenleyebiliyor.
Sorunuzda eski tarz diye belirttiğiniz mekanların da daha ne kadar süre dayanabileceğini merak ediyorum. Belki gelecekte bahsettiğimiz bu mekanlarda hatıralarda kalacak sadece. Yoksa, İstanbul’u düşündüğümüzde, Emirgan Çay Bahçesi gibi bugün yerinde göremediğimiz birçok çay bahçesine sahipti.