Moda’ya eski bir dokunuş
Anneanne şemsiyesi, Michael Jordan montu, Bulberry trençkotu Moda’da bir vintage dükkanında buluştu. Uzun yıllar Amerika’da yaşayan ve gazetecilik yapan Ayşegül Alemdar, koleksiyonluk vintage kıyafetleri Moda’da açtığı dükkanda sergiliyor
“Moda her 20- 30 yılda bir a başa döner” denir. 30 yıl önce annenizin giydiği bir elbisenin benzerini vitrinde görmeniz bu yüzdendir. Elbisenin tıpatıp aynısı olduğu da olur lakin kumaş o kumaş değildir. Dokusu, duruşu, havası başkadır. Son yıllarda hayatımıza girmeye başlayan ve Kadıköy’de sayıları artan vintage dükkanlar da geçmiş yıllara ait giysilere ilginin arttığını gösteriyor. Elbette bir şey başlıyorsa ilk önce Kadıköy’den başladığından retro ve vintage tarzı kıyafetlerin satıldığı dükkanlarda doğal olarak ilk önce Kadıköy’de açıldı.” İkinci el giysi” anlayışı Türkiye’de henüz yeni yeni oturmaya başlamış olmasına ve “ikinci el giysi dükkanı” deyince bu dükkanın kirli, bu kıyafetlerin sökük, kirli, çirkin olduğu önyargısına karşın mis gibi kokan dükkanlar ve tertemiz giysilerle karşılaşmanız mümkün.
Bu dükkanlardan biri de koleksiyonluk vintage ürünler satan mağaza Thrift Moda. Uzun yıllar Amerika’da yaşayan ve orada gazetecilik okuyup bir süre de CNN’de çalışan Ayşegül Alemdar Türkiye’ye geldikten sonra çeşitli medya kuruluşları ile görüşmeler yapmış lakin görüşmeler dileği gibi ilerlememiş. “Bazı şeyle olması gerektiği gibi oluyor” diyen Alemdar bir süre sonra eşi Kerim Alemdar ile birlikte vintage dükkan açmaya karar vermiş.
“HEPSİNİN HİKÂYESİ VAR”
Moda’da doğup Amerika’da devam eden ve sonra tekrar Moda’ya dönen hayat hikayesine yüzlerce kıyafet ve o kıyafetlerin hikayesini de ekleyen Ayşegül Alemdar ve eşi Thrift Moda’yı dört ay önce açmış. Şinasi Efendi Sokak’ta yer alan dükkan böyle bir iş yapmak için biraz fazla sakin bir sokak düşüncesinin aksine kısa sürede müdavimleri oluşmuş.
Alemdar’ın “her birinin bir hikâyesi var” dediği kıyafetler arasında Amerikalı basketbolcu Michael Jordan’ın şampiyonluklarını simgeleyen nascar ceketten, Armani trençkotlara kadar çok sayıda fakat her birinden bir tane olan giysiler, eşyalar yer alıyor. Bu hikayelerin somut örnekleri de bazen bir cepten çıkıyor. Alemdar bunlardan bir kaçını şöyle anlatıyor “Sadece ikinci el değil onunla birlikte hikâyesi de birlikte geliyor. Bir Bulberry trençkotun cebinde Bank of America’da genel müdür olan birinin kartını bulduk. Mesela o trençkot Newyork’ta dolaşmıştı. Bir kar kıyafeti almıştım sanırım 14- 15 yaşlarında bir çocuğa aitti. Onun içinden karda aldığı notlar çıkmıştı.”
Dükkanda sadece kıyafet yok, 1979 yılından kalan bir bisikletten tutun, oyun kartlarına, toptan, saate pek çok eşya var. Bazıları satılmıyor. Satılanların üzerinde Alemdar çifti tarafından iskambil kağıtları ya da oyuncu kartlarından hazırlanan özel etiketler var. “ Biraz farklı biraz da geri dönüşüme uygun olsun” diye düşündükleri özel etiketler oldukça orijinal.
Alemdar’ın “Burada gördüğümüz her şey ve şu anda modayı yöneten her şey geçmişten geliyor” dediği kıyafetlerin geçmişi öyle çok uzun yıllara dayanmıyor. Genellikle 15-20 yıl öncesine ait giysiler. Bu yüzden şimdilerde yeniden ‘moda’ olan gömlekleri, ceketleri eski hikayeleri ile birlikte ve elbette daha uygun fiyata almak mümkün.
Alemdar’ın “kendimizi yansıtıyoruz” dediği küçük dükkanda yeni yıl için süslemeler de yapılmış ve ziyaretçiler spor kayıp bonusu veren bahis siteleri için hem de çekilişsiz küçük yeni yıl hediyeleri hazırlanmıştı. “Kaçırdık” diye üzülmeyin çünkü Thrift Moda’da her zaman küçük sürprizler oluyor.