İrem ÇABUK
Montessori ve Kaynaştırma Eğitimini Geliştirme Derneği ve Küçük Kara Balık Çocuk Evi’nin katkılarıyla hazırlanan “Montessori Sınıfında Bir Gün” isimli konferans, Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Ailelerin katılımının yüksek olduğu konferansta, Küçük Kara Balık Çocuk Evi’nin ilk idari müdürü olan Deniz Bengü, açılış konuşmasını yaptıktan sonra Montessori eğitim koordinatörü olan Melisa Unat’ı takdim etti. Konferansta Montessori eğitiminin ne olduğu, bu eğitimin nasıl uygulandığı ve amaçlarının ne olduğu anlatıldı.
“ÇOCUKLAR BOŞ BOŞ GEZEBİLİR”
Okul öncesi eğitimi veren “Montessori Sınıfı” 0-6 yaş grubu çocukları bünyesinde barındırıyor. Her çocuğa bireysel plan yapılan ve çocukların sınıfa girdiklerinde özgürce yer ve etkinlik seçebildikleri bu sınıfta çocuklar kişisel bakımlarına özen göstermeyi, nezaketi ve paylaşmayı öğreniyor. Melisa Unat, “Bu sınıfta boş boş da gezebilirler. Çocuklar bizim gözetimimizde ve belli bir yere kadar hiçbir şey yapmamak istiyor olabilirler. Arkadaşlarıyla sohbet edebilir, oyun oynayabilir, müzik de dinleyebilirler.” dedi.
KENDİ İŞİNİ YAPABİLEN ÇOCUKLAR
MONTESSORİ EĞİTİMİ
İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) yüzyılın başlarında her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagoji geliştirir. Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir.
Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır.
Maria Montessori bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir: “Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.”
Materyallerdeki hata kontrolü çocuğun kendi hatasını bulmasıyla gerçekleşir. Başka birinden uyarıya, onaya ve düzeltmeye gerek kalmaz. Kendi kendisini düzeltmesine olanak sağlar. Böylece yetişkinden bağımsızlaşmak doğal olarak gerçekleşir.
Çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için “bir bakıma fiziksel ve ruhsal bir hijyene” ihtiyaç vardır. Bu durumda yetişkinlerin görevi çocuğun içindeki yeteneği ve gizil gücü uyandırmak ve onları gelişim sürecinde desteklemektir.
Montessori okullarında çocuklar, istedikleri materyalle, istedikleri zaman, istedikleri yerde calışırlar. Dolayısıyla Montessori yönteminin özü, çocuğa önceden hazırlanmış bir çevrede kendi kendini geliştirebileceği şekilde hareket ve faaliyet özgürlüğü tanımayı amaçlayan, kendi kendine oluşan ve gelişen bir yöntem ve sistem anlayışıdır.
“Çocuğa hazırlanmış bir çevrede, çocuğun kişiliğini oluşturması için özgürlük tanıyan, kişiliğinin gelişim sürecini destekleyen, çocuğun kendi onuru içerisinde bireyselleşmesi ve sosyalleşmesini ciddiye alan, bireye özgü adil bir eğitimdir.
Konu ile ilgili daha fazla bilgi için: