Müsilaj hem deniz canlıları hem de sağlık açısından kaygı uyandırdı. İçerdiği besin değerlerinden kaynaklı sofraların vazgeçilmezlerinden biri olan balığa karşı bir mesafe oluştu. Eylül ayı ile birlikte balık pazarları hareketlenmeye, tezgahları dolmaya başladı. Balık fiyatlarını, satışlarını,müsilaj etkisini balıkçılara sormak için Kadıköy Çarşı'nın yolunu tuttuk.
“YÜZDE 80’İ KARADENİZDEN”
“Tezgahta şu an hemen hemen balıkların hepsi var. Çinekop, lüfer, hamsi, mezgit, istavrit. 1 Eylül itibariyle hamsi geldi ve gelmeye devam ediyor.” diyen Osman Ceyhan, “ Hamsinin fiyatı 20-25 lira arasında değişiyor. Mezgit 30-35, istavrit 20-35 arasında gidip geliyor. 250 gramlık lüfer 35-40 liraya satılıyor. Müsilaj vatandaşın korktuğu bir süreçti. Korkmakta da haklılardı. Bizim işler yazın yüzde 50 düştü. Vatandaş daha yeni yeni korkusunu atıyor. 10-15 gündür işlerimizde hareketlenme oldu. Ama korkanlar hala var. Vatandaş, Marmara yerine Karadeniz istiyor. Balıkların yüzde 80'i Karadeniz'den geliyor” diye konuştu.
“İŞYERİMİ İKİ AY KAPATTIM”
Memet Kaya ise şunları söylüyor: “Balıkların çoğu Karadeniz. Vatandaş balık alırken soruyor Marmara mı yoksa Karadeniz mi diye. Yazın işler düştü. İşyerini 2 ay kapattık. Eylül ayı ile açtık. Yavaş yavaş işler açıldı. Balıkların en ucuzu hangisi ise o satılıyor. Genellikle hamsi gidiyor. Kilosu 20 lira.”
“KÜÇÜK BALIK TERCİH EDİYOR”
Fiyatların vatandaşın bütçesini sarstığını dile getiren Erkan Deniz, “Büyük balık alamıyorlar. Küçük balık tercih ediyorlar. İstavrit ya da hamsi. Pandemi zaten devam ediyordu üstüne bir de müsilaj eklenince yazın işlerimiz yüzde 80 azaldı. Etkilenmeye de devam ediyor. Müsilaj algısı hala var. Tezgaha gelen 10 vatandaşın 7-8'i mutlaka soruyor. Eylül ortasından sonra işler açıldı. Şu an işlerde yüzde 40 artış var” dedi.