‘Mutfak perisi' Yeldeğirmeni'nde…
Kadıköy’ün çiçeği burnunda kafesi “Munch Mill”, ev yapımı yemekleri özleyenler için alternatif bir mutfak sunuyor
Aysel KILIÇ
Son zamanlarda gençlerin ilgi merkezi haline gelen Yeldeğirmeni’nde sokaklar rengârenk. Atölyeler, kahvaltıcılar, kafeler cıvıl cıvıl. Kimisi elinde kahve fincanıyla, kapı önünde arkadaşıyla sohbet ediyor, kimisi gazetesini okuyor… Biz de bu sokaklardan birindeyiz. Semtin en yeni kafesi olan Munch Mill’de. Bu mekân, ismini biraz da semtinden almış. “Munch Mill”, “atıştırmalık değirmen” demek. Mahalle, başka ülkelerden gelen insanlara da ev sahipliği yaptığı için, mekâna İngilizce isim verilmiş. Canan Ayten Gökgöz, “Mahallemiz, ismini değirmenlerden almış. Biz de mahallemizi çağrıştıran bir isim koymak istedik ve ‘atıştırmalık değirmen’ ismini verdik” diyor.
“MUTLUYUZ...”
Munch Mill, sahipleri iki genç kadın. Canan Ayten, İstanbul Üniversitesinden mezun. 8 yıl bankada çalışmış. Perihan Gökgöz ise yılların kafe işletmecisi. Mesleklerinden sıkılan gelin-görümce, kafa kafaya verip işlerinden istifa etmişler ve kendilerine yeni bir yol çizmişler. Hem biraz nefes almak hem de sevdikleri semtten kopmamak için bu mekânı açmışlar. Canan Ayten, “İnsanlarla iç içe olmayı, sıcak sohbetler etmeyi özlemiştim. Burayı biraz da sosyalleşme adına açtık. Umduğumuz gibi de oldu. Mutluyuz” diyor. Canan Ayten, “Mutfağımızın perisi Perihan” diyor ve sözü Perihan Gökgöz’e bırakıyor. Gökgöz,“Mutfağı çok sevdiğim için bana ‘mutfak perisi’ diyorlar. Bugüne kadar hiçbir tarife göre gitmedim. Deneme yanılma yoluyla kendi lezzetlerimi kendim buldum. Çünkü özgün olmayı, özgün tatlar çıkarmayı seviyorum” diyor ve ekliyor: Çocukluğumda da mutfaktan çıkmıyordum. Evdekilere kekler pastalar yaptım. Benim mayam hamur. Hamurla uğraşmayı çok seviyorum.“
“MUTLUYUZ...”
Munch Mill, sahipleri iki genç kadın. Canan Ayten, İstanbul Üniversitesinden mezun. 8 yıl bankada çalışmış. Perihan Gökgöz ise yılların kafe işletmecisi. Mesleklerinden sıkılan gelin-görümce, kafa kafaya verip işlerinden istifa etmişler ve kendilerine yeni bir yol çizmişler. Hem biraz nefes almak hem de sevdikleri semtten kopmamak için bu mekânı açmışlar. Canan Ayten, “İnsanlarla iç içe olmayı, sıcak sohbetler etmeyi özlemiştim. Burayı biraz da sosyalleşme adına açtık. Umduğumuz gibi de oldu. Mutluyuz” diyor. Canan Ayten, “Mutfağımızın perisi Perihan” diyor ve sözü Perihan Gökgöz’e bırakıyor. Gökgöz,“Mutfağı çok sevdiğim için bana ‘mutfak perisi’ diyorlar. Bugüne kadar hiçbir tarife göre gitmedim. Deneme yanılma yoluyla kendi lezzetlerimi kendim buldum. Çünkü özgün olmayı, özgün tatlar çıkarmayı seviyorum” diyor ve ekliyor: Çocukluğumda da mutfaktan çıkmıyordum. Evdekilere kekler pastalar yaptım. Benim mayam hamur. Hamurla uğraşmayı çok seviyorum.“
"MUTFAĞIMIZ HERKESE AÇIK"
Burası ufak ve şirin bir yer. İster asma katında çayınızı, kahvenizi yudumlayın; isterseniz de açık havada tentesi altına kurulu masalarda oturun... Hatta canınız mı sıkıldı, alt kata mutfağa inin, yemeklerin, pastaların nasıl yapıldığını izleyin… “Bizim için en önemli şeylerden biri de hijyenik olmak. Mutfağımızın kapısı, görmek isteyenlere her daim açık” diyor Ayten. Mekanın kahvaltısı yöresel ürünlerden oluşuyor. “Anadolu Kahvaltısı” ismiyle menüdeki yerini alan kahvaltının olmazsa olmazı peynir, çeşit çeşit: Ezine peyniri, Kars kaşarı, Erzincan tulumu… Tereyağı ve bal ise Hakkari’den geliyor. Bozcaada’dan gelen lezzetli reçeller de ev yapımı. Köy yumurtası ise Şile kümeslerinden…
HAMBURGER DE EV YAPIMI
Yemekler ve atıştırmalıklar da kendine özgü. Eti bol hamuru ince mantı, bol etli hamburger de ev yapımı. Sucuklar ise özel yaptırılmış.
Tereyağlı sahanda yumurta, sucuklu menemen revaçta."
Mahalleli özellikle bu lezzetleri çok sevdi” diyor Canan Ayten. Munc Mill, krep çeşitleri, tostları, salataları ve tatlılarıyla da özgün bir menüye sahip.
Ev yapımı mantı 12 TL, sucuklu, kaşarlı menemen 10 TL, Mangal Crepe 10 TL. 20 çeşit ve tamamı organik kahvaltı malzemelerinden oluşan Munch Mill'in özel kahvaltısı olan “Anadolu Kahvaltısı” ise 28 TL.