Mutfakların rehber kitabı
Yemek yapmayı seven, mutfak aşığı ev kadını Firdevs Günaçar, yemek tariflerini “Kızıma Çeyiz” kitabında topladı. Günaçar, “Mutfağınızdan yükselen kokular mutluluğunuz olsun…” diyor
Şehirli beyaz yakalının en büyük hayat dertlerindendir ‘ne yiyeceğim akşama?’ sorusu. Zira tüm gün ofiste masabaşı çalışıp, akşam İstanbul trafiğiyle boğuşup en iyi ihtimalle akşam haberleri vaktinde eve yorgun argın varınca, insan karnını eforsuzca doyurmak ve biran evvel dinlenmeye çekilmek istiyor. Hal böyle olunca da “çabucak bi makarna pişirivermek” seçeneklerden biri, diğeri de yemek sipariş uygulamaları. Bunun pek de sağlıklı olmadığını hepimiz biliyoruz.
Firdevs Günaçar da... Kendisi bir anne, ev kadını, mutfağı seven, yemek pişirmeye aşık bir kadın. 30’lu yaşlarda olan kendi çocuklarından yola çıkarak, bu kuşaktakilerin mutfakla pek haşır neşir olmadığını fark etti. Kolları sıvadı, mutfağa girdi, türlü yemekler pişirdi, fotoğrafları ve tarifleriyle bir kitapta topladı; “Kızıma Çeyiz”
Lansmanı geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de yapılan kitabı konuşmak üzere Günaçar’la yine Kadıköy’de buluştuk.
- Mutfak, yemek yapmak… Ne ifade ediyor sizin için?
Her şey… Benim hayatım mutfak. 10- 11 yaşlarımdan beri mutfakla alakam oldu hep.
“YEMEK BANA MUTLULUK VERİYOR”
- Kendinize özgü tarifleriniz var mı?
Benim özel bir reçetem yok. Ülkemizdeki mutfak kültüründe olan, annemden, kayınvalidemden, eş dosttan öğrendiğim tarifleri kendime göre yorumlayarak pişiriyorum.
- Kitaptaki önsözde yemek ve mutluluk ilişkisinden bahsediyorsunuz.
35 yıldır evliyim. Her cuma akşamı büyük aile şeklinde toplanır birlikte yemek yeriz. Ben onlara zevkle yemek yaparım. Onlarla yemek yemek bana mutluluk veriyor. O yüzden herkesin sevdiği bir yemek mutlaka olur sofrada.
- Şimdi de bu tariflerinizi bu kitapta topladınız. Motivasyonunuz neydi?
Kızım Naz ve oğlum Çağ’ın yaşındaki insanlar için, yani 30'lu yaş jenerasyonu mutfağa teşvik için yazdım aslında bu kitabı. Kitap kapağındaki model de kızım! İkisinin de mutfak hayatı olmadı. Roka ile tereyi zor ayırt ederler! Gençler genelde dışarıda ya da dışarıdan yiyor. Oysa evde yemek yapmak hem daha sağlıklı ve hem daha ekonomik. Artık mutfağa girsinler, kendilerini doyurabilsinler, bir misafir ağırlayabilsinler istedim.
129 HAZIR MENÜ
- Kitaptaki tarifler de buna yönelik sanırım. Her türlü yemek, hatta menüler var.
Evet çorbadan tatlıya 173 tarif verdim. Artık günümüzde farklı tariflere ulaşmak kolay ama zor olan bir şey var ki o da menü oluşturmak! O nedenle kitapta 129 hazır menü var. Denemekten korkmasınlar. İlkinde olmazsa ikinci, üçüncüsünde mutlaka olur. Zamanla kendi damak tadınızı yaratırsınız zaten.
- Kitabı 2 yılda hazırlamışsınız. Epey uzun bir süre
Yemeklerimizin fotoğraflarını çeken Ayça Yalçıner, normalde yemek kitaplarında yapılan yemeklerin hiçbiri yenmediğinden bahsetmişti. Hatta çoğu da pişirilmez, fotoğrafta güzel çıksın diye gıda boyası kullanılırmış. Kitaptaki tüm tarifleri 2 yıla yayılan bir süreçte tek tek pişirdim mutfağımda. Fotoğraflar çekildi, sonra da afiyetle yenildi!
‘YAPILABİLİR’ YEMEKLER KİTABI
- Piyasada binlerce yemek kitabı var. Sizinkinin farkı ne?
Bu kitap yemek yemekten haz alanlara yemek yapmayı da sevdirecek… Ben ilgi alanım olduğu için her çıkan yemek kitabını alırım. Tariflere şöyle bir göz atınca hangisinin olup hangisinin olmayacağını anlayabiliyorum. Kendi kitabımdaki tarifleri seçerken en önemli kıstasım ‘yapılabilir’ olmasıydı. Hepsi de yapılabilir, lezzetli ve şık yemekler…
Ayrıca diğer kitapların çoğu bir konuya odaklı. Mesela çorba kitabı ya da tatlılar diye. Benim kitabımda hepsi bir arada. Üstelik mutfağa aşina olmayanlar için ipuçları ve püf noktaları da var.
- Kitabı yayınladınız, yolu açık olsun. Peki şimdilerde neler yapıyorsunuz?
Nişan, düğün gibi organizasyonlar için siparişler alıyorum hali hazırda. Aynı zamanda kendi mutfağımda butik workshoplar vereceğim. En yakın tarihli olarak da bir yılbaşı atölyesi yapacağım. Sevdiklerine şahane bir yeni yıl yemeği hazırlamak isteyenleri bekliyorum. https://www.instagram.com/kizimaceyiz/
En popüler kısır!
Firdevs Günaçar’ın söylediğine göre kitabı edinen pek çok kişinin, sözbirliği etmişcesine ilk denediği tarif “şalgamlı, pembe kısır” olmuş. 4-6 kişilik olan ve ortalama 1 saatte hazırlanabilen bu tarif şöyle:
1 büyük su bardağı kısırlık bulgur, 1 büyük su bardağı acılı şalgam suyu, 1 büyük su bardağı pancar turşusu suyu, 1’er bağ maydanoz, dereotu ve roka, yarımşar bağ fesleğen ve taze nane , 2 adet limon suyu (bir limonun kabuğunu da rendenin ince tarafıyla rendeleyin), 1 adet portakal (suyunu sıkın), 1 çorba kaşığı nar ekşisi, 1 tatlı kaşığı pul biber, 1.5 tatlı kaşığı tuz, 1 büyük diş sarımsak (ezin), 1 tatlı kaşığı toz sumak, 1 büyük çay bardağı zeytinyağı. Üzeri için de 1 saplı cam kupa şam fıstığı (ikiye, üçe bölün) ve 2 çorba kaşığı sıvı yağ.
Önce sosu hazırlayın. Sıktığınız portakal ve limon suyunu bir kavanoza koyun. Nar ekşisi, zeytinyağı, pul biber, sumak ve tuzun yarısını ekleyin. Kavanozun ağzını kapatın. Ara ara çalkalayın ki sos birbirine karışsın. Bir tencereye 2 çorba kaşığı zeytinyağı koyun, ısınsın. Ezdiğiniz sarımsağı içine atın ve 1-2 dakika kavurun. Şalgam suyunu, pancar suyunu ve kalan tuzu ekleyin. Kaynadıktan sonra altını kapatın. Bulguru ilave edip karıştırdıktan sonra kapağını kapatın. 45 dakika ara ara karıştırarak siz sosu ve yeşillikleri hazırlayana kadar bekletin. Bütün doğradığınız yeşillikleri büyük bir karıştırma kabına koyun, üzerine bulgurlu harcı ilave edin. (Bulgurun soğuk olması gerekir; olmazsa yeşillikleri öldürür ve renklerini soldurur.) Tüm malzemeyi alttan üste doğru havalandırarak karıştırın. Sosu tekrar çalkalayın, tadına bakın. Önce bulgurun üzerine sosun yarısını dökün ve karıştırın, diğer yarısını da gerekirse tadına bakarak ekleyin. Bir teflon tavaya sıvı yağı koyun. Kısık ateşte ısındıktan sonra fıstıkları veya cevizi ilave edin. 10 dakika kavurduktan sonra altını kapatın, iyice soğusun. Kavurduğunuz fıstıkların veya cevizin yarısını bulgurun içine koyun. Diğer yarısını da servis tabağına aldığınız kısırın üzerine serpiştirin.