‘Mutlu Kuzu’ların oyuncak takası

Çocuklar oyuncaklarını akranlarıyla paylaşıyor, ebeveynleri de organik gıda hediyesi alıyor. Mutlu Kuzu sosyal girişimi, ihtiyaç sahibi çocukları oyuncakla mutlu ederken, oyuncağını bağışlayan çocuklara da paylaşımın değerini deneyimletiyor

20 Haziran 2018 - 09:34

Yanda gördüğünüz, bir çocuk ve bir kuzunun bu mutlu fotoğrafına sosyal medyada rastlamışsınızdır. İnsanın içini ısıtan bu kareye denk düşen bir haber okuyacaksınız birazdan. Zira bahsedeceğim sosyal sorumluluk projesinin adı da ‘Mutlu Kuzu’

Kadıköylü iş insanı, gelişim uzmanı Pelinsu Gören’in sürdürdüğü projede, kullanmadığınız oyuncaklar alınıp ihtiyaç sahiplerine iletiliyor ve karşılığında da bağışçıya sembolik dönüşümü sağlamak adına organik gıda veriliyor.

Detayları, Moda’da buluştuğumuz Gören’e sorduk.

  • Bu projeye hangi motivasyonla ve nasıl başladınız?

 2015 Nisan’ında bir gün yeğenim Cansu Ereli ve oğlum Ali Efe ile sohbet ederken Cansu ‘Ali Efe benim geçmiş oyuncaklarımın sadece bir kaçıyla oynuyor, keşke birkaç kız  kardeşim daha olsaydı hepsini onlara verirdim’ dedi. Ali Efe de ‘Sen verirsen ben de veririm’ diyerek bomba cümleyi söyledi! Cansu o dönem 11, Ali Efe 5,5 yaşındaydı. ‘Hadi o zaman bir oyuncak kulübü kuralım ve oyuncaklarımızı paylaşalım ne dersiniz?’ diye önerdim. Onların heyecanı, başlangıç motivasyonu oldu ve Mutlu Kuzu doğdu.  

  • Sonra nasıl ilerledi? Ali Efe de oyuncaklarını bağışlıyor mu?

İsim, Mutlu Kuzu masalı ve maskot tasarlama gibi süreçleri hep beraber yaşadık. Onlara gerçek paylaşımın ne demek olduğunu, para ekonomisi değil paylaşım ekonomisi yaratmanın faydalarını anlattım. Tabi anlamadılar. (gülüyor) Çok basitçe Mutlu Kuzu döngüsünü çizdim. Evinde oyuncak nedeniyle oturacak yer kalmayan aile-oyuncağı olmayan çocuk-organik gıdayı farkında olan/olmayan ebeveyn-organik tarlası olan çiftçi vs. Ve proje bu şekilde şekillendi.

Her çalışan anne gibi hamileliğim ve oğlumun büyümesi sürecinde onunla geçiremediğim zamanları sanki telafi edecekmiş gibi geliştirici çok fazla oyuncak almıştım. Sonrasında ise oğlum raflara erişir boylara geldiğinde onun merak alanlarına göre seçtiği çok fazla oyuncak odalarımızı doldurmaya başlamıştı. Ali Efe, artık oyuncaklardan vazgeçebilme dönemine yaş olarak yaklaşıyordu ve Mutlu Kuzu tam bu döneme rastladı. İlk destekçilerimiz her zaman doğaya, iyiliğe ve paylaşmaya çok duyarlı sevgili Cansu ve çocuk neşesiyle oğlum Ali Efe oldu.

ÇOCUKLARI MUTLU ETMEK…

  • İkinci el eşya bağışı yapan/kabul eden çok sayıda kurum var. Fakat siz sadece oyuncaklara odaklanmışsınız, neden? Özelikle çocukları mı mutlu etmek istediniz?

Çocukları mutlu etmek bizim için ve destekçilerimiz için çok değerli. Oyun ve oyuncağın bebek ve çocuk gelişim evrelerine katkısını farkında olan bireyleriz. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde sanki oyun ve oyuncak  2.ve  3. katmanlarına hitap etse de bizce ilk katmandaki fizyolojik ihtiyaçlarda da değerlendirilmesi gerekiyor. İhtiyaç sahibi aileler elbette öncelikle gıda, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılamak istiyor. STK’lar da bu talebe öncelik veriyorlar ve çok değerli bir amaca hizmet ediyorlar. Biz çocukların duygusal gelişim ihtiyaçlarında farkındalık yaratmak istedik. Oyuncaklara yönelmemizin birinci nedeni bu. İkincisi sadece tüketici konumundaki çocuklarımızdan -üretim bekleyemeyeceğimiz için- en azından dönüşüm ve paylaşım değerlerini destekleyecek somut gösterilebilen bir değer öğretmek. Çocuklar neredeyse 12-13 yaşına kadar soyut algısını tamamen somut farkındalıklar ile öğreniyor, hissediyorlar. 6 yaşında bir çocuğa sevgi, dostluk, barış, eşitlik gibi soyut kavramları ancak somut etkiler yaşatarak deneyimlemelerini sağlarız. Hem oyuncak paylaşan hem de o oyuncakların ulaştığı çocuklarımız bu deneyimi yaşamış oluyorlar.

  • Toplanan oyuncaklar, nasıl aşamalardan geçtikten sonra yeni sahibi çocuklara ulaşıyor?

Mutlu Kuzu çocuklara oyuncak vermek için değil, bir oyuncak deneyimi yaşatmak için var. Oyuncaklar önce tasnif ediliyor. Kırık olanlar ayrılıyor. Peluş oyuncaklar yıkanıyor ve kurutucuya giriyor. Plastik, mika oyuncaklar 150 derece kuru buharla temizlenerek hijyeni sağlanıyor. Paketleme bizim için çok önemli çünkü her çocuğa oyuncağı paketinden çıkarma duygusunu yaşatmak istiyoruz. Sevgili Nilgün ekibimizin sürekli bir parçası, zaman zaman da gönüllülerimiz oluyor. Tabi baş gönüllü de haftasonları ben, Cansu ve Ali Efe oluyoruz.

  • İnsanlar size oyuncak bağışını hangi şartlarda yapabiliyor?

Geçen yılın sonuna kadar Dr Esat Işık Caddesi’nde oyuncak dönüşümünü sağladığımız ufak bir yerimiz vardı. Ancak proje, Modalıların desteği ile o kadar büyüdü ki depo bize yetmemeye başladı. Artık Ahtapot Gönüllüleri’nin bize şefkatle kapılarını açmalarıyla oyuncak dönüşümünü Acıbadem’deki Malzeme Değerlendirme Merkezi’nde (Acıbadem Cad. No:21/B) yapıyoruz. Bir temizlik, hijyen ve paketleme alanını da oraya kuruyoruz. Çok sıcak bir misafirperverlik içerisindeler Mutlu Kuzu için. Bağış yapmak isteyenler oyuncakları, Mutlu Kuzu’ya ulaştırılmak üzere MDM’ye de bırakılabiliyor. Oraya gelemeyecek olanlara da Moda’ da gidip biz alabiliyoruz.

  • Bugüne kadar 700’e yakın aileye oyuncaklar ulaştırmışsınız. Toplamda kaç oyuncaktan bahsediyoruz?

İlk yıllarda toplamda 570 civarı oyuncağı Gaziantep Nizip’teki Suriyeli çocuklara gönderdik. Ancak oradaki çocukların artık eğitim, psikolojik destek gibi daha farklı desteklere ihtiyaçları var. Ayrıca Doğu’da yaralanmış 60 gazi ailesine gönderdik.  Bize bireysel olarak başvuran ebeveynlere de gönderiyoruz.

  • Bizzat gidiyor musunuz ailelere oyuncak dağıtımına? Çocukların oyuncakları görünce tepkileri nasıl oluyor mesela? İzlenimlerinizi aktarır mısınız?

Kadıköy’de oturan 20-25 kadar aileye direkt ben ve gönüllülerimiz gitti. Diğerlerini Yurtiçi Kargo ile anlaşmamız üzerinden yönlendiriyoruz. Ancak 5-6 aileyi oğlum Ali Efe ile ziyaret ettik. Bir aileye bisiklet götürdüğümüzde,  6 ve 8 yaşlarındaki iki kardeş mutluluktan ağladılar. Oğlum Ali Efe ve ben de başladık ağlamaya. Bir yandan gülüşüp bir yandan ağlaştık, çok değişik bir duyguydu…

‘’ÇOCUKLAR OYUNCAKLARINI SEÇİYOR’’

  • Temel İhtiyaç Derneği (TİDER)  ile başlattığınız ortaklık nedir?

2015’ten beri tamamen amatör hislerle çıktığımız yolda proje tahmin ettiğimizden daha fazla büyüdü. Biz bir platform olarak devam ediyoruz, maddi sponsorluk arayışında olmadık, Organik gıda ve lojistik maliyetleri kendi firmam 3aProje.com üzerinden karşılanıyor, şirketimizin %3 cirosunu Mutlu Kuzu’ya aktarıyoruz.

Fakat, daha fazla çocuğa ulaşabilmek için TİDER’le harika bir işbirliğimiz oldu. 5600’ün üzerinde kayıtlı ihtiyaç sahibi aileye hizmet veren TİDER’ in destek marketlerinde artık Mutlu Kuzu oyuncak standları var. Aileler temizlik malzemesi, gıda gibi ihtiyaçlarını karşılarken yanlarında gelen çocukları da kendi temel ihtiyaçları olan oyuncaklar alabilecek. Bu işbirliğinin en önemli değeri de çocuklara seçim şansı yaratabiliyoruz. Çocuk beğendiği oyuncağı alıyor. Normalde biz yaş ve cinsiyete göre bir ayrım yapıp göndermeye çalışıyoruz. Ancak bu tesadüfi oluyor. Çocuklara seçim şansı yaratmak gerçekten çok değerli ve TİDER sayesinde bu olanağı sağlıyoruz.

OYUNCAK VERENE ORGANİK GIDA

  • Oyuncak hibe eden çocuklara Organik Gıda Sertifikalı bir ürün hediye ediyorsunuz. Mesela ne gibi ürünler bunlar ve siz nereden temin ediyorsunuz?

Organik gıdanın önemini 2003’te GDO Platformu’nun kuruluşundan bu yana farkındayım. Özellikle çocuklarda anne sütü ve organik gıdanın bağışıklık sistemine etkilerini birebir gözlemliyorum. Ne kadar çok ailede bu farkındalığı yaratabilirsek o kadar iyi olur. Ürünlerimizi organik gıda sertifikalı Gelibolu’ndaki Klan Çiftliğinden ve Özgürlük Parkı’nda Çarşamba günleri kurulan Organik Gıda Pazarı’ndan temin ediyoruz. Mevsimine göre yumurta, domates, yeşillik ve kuru bakliyat olarak bulgur,  kuru fasulye, mercimek gibi sertifikalı ürünler veriyoruz.

‘’PAYLAŞMAK DENGELİ OLMALI’’

  • Böyle bir sembolik dönüşümü neden tercih ettiniz?

Çocuklara vermek kadar almanın ve kabul etmenin değerini de yaşatmak istiyoruz. Paylaşmak tek taraflı bir şey değil, bir dengesi olmalı. Kendinize bir bakın; eğer sürekli tek taraflı bir yardımseverseniz arkasında bir tutam ego ve bir tutam kurban psikolojisi barındırabilir. Biz gerçekten değerlerin, faydaların, fazlalıkların ve ihtiyaçların bir karmasını yaparak gerçek paylaşma deneyimini arzu ediyoruz. Oyuncak ve organik gıda uyumlu bir sinerji yarattı.  Ailelerle de en azından oyuncak dönüşümü esnasında organik gıda üzerine sohbet etme olanağı buluyoruz. Keçeden yapılma bir oyuncak olan Mutlu Kuzu maskotumuzun içinde ufak bir tencere kaynatacak kadar organik kuru fasulye bulunuyor. Maskotu bir kenarından söktüğünüz zaman, karnınız da doyabiliyor acil durumlarda. (gülümsüyor) Organik gıda o anda stoğumuzda yoksa bu maskotlardan veriyoruz.

  • Moda’da yaşıyorsunuz. Bu semt,  yardımlaşma duygusunun ağır bastığı bir yerdir. Komşularınızda, esnaftan nasıl destek görüyorsunuz?

Evet uzun yıllardır burada yaşıyoruz, oğlum da burada doğdu, Moda’nın parklarında büyüdü, şimdi de Moda İlkokulu’na gidiyor. Moda bize göre kurtarılmış bir bölge. Gerek oturduğum apartmanda, gerek esnaf ve çocuk parkında ki aileler ve gerek uzun bir süre açık kalan Mutlu Kuzu Toplama Merkezi’nde Moda’da olmamızın şefkatini yaşadık, yaşıyoruz. Bugüne kadar sadece fısıltı yoluyla ilerleyen tanıtım sesimizi TİDER ile işbirliğimizin ardından daha yükseltmemiz gerekiyor zira daha fazla çocuğa hitap edebilecek bir hale geldik ve daha çok oyuncağa ihtiyacımız bulunuyor. Bu konuda Modalı dostlardan daha fazla destek bekliyoruz.

  • Çocuklara/ebeveynlere son söz olarak bir mesajınız var mı?

2 çocuk 1 yetişkin olarak çıktığımız yolda keyifle paylaşarak büyüyoruz. Çok farklı bir çağdayız. İyilik enerjisini paylaşmak ve yaymak üzere hepimizin minik adımlar atması iyi olabilir. Artık mutlu olabilmek için bir çaba sarfetmemiz gerekiyor. Bu çaba alışveriş, antideprasanlar veya sosyal paylaşımlar değil direkt duygusal değerler üzerinden, güven ve sevgi üzerinden olmalı. İnsanların, benim çok inandığım insanlık değerler evrimini ancak böyle gerçekleştirebileceklerini düşünüyorum.

www.mutlukuzu.com 0 216 338 6366


ARŞİV