Osmanlı endüstri mirasının en önemli örneklerinden olan Hasanpaşa Gazhanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yapılan kapsamlı restorasyon sürecinin ardından 9 Temmuz 2021 tarihinde hem kentin kültür-sanat hayatında yeni bir çekim merkezi hem de İstanbullulara nefes aldıran bir buluşma durağı olarak “Müze Gazhane” adıyla kapılarını açmıştı.
Hasanpaşa Gazhanesi’nin Müze Gazhane’ye dönüşümünün dördüncü yılında, iki yüksek lisans tezi bu çok katmanlı kamusal alanın sosyo-kültürel etkilerini ve mekânsal işleyişini değerlendiriyor.
“KÜLTÜREL HAYATI ZENGİNLEŞTİRİYOR”
O akademik yayınlardan biri , “Yenı̇den İşlevlendı̇rı̇len Endüstrı̇yel Mı̇ras Alanlarının Kamusal Mekan Nı̇telı̇klerı̇: Müze Gazhane Örneğı̇” başlığını taşıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Mimarlık Bölümü yüksek lisans öğrencisi Marwan Ibrahim, geçen yıl yazıldığı bu İngilizce tezde, geçmişte önemli bir endüstriyel alan olan Müze Gazhane’nin, yeniden kullanım yoluyla bir kamusal alana dönüşmesinin önemine dikkat çekiyor. “Müze Gazhane gibi dönüşümler sanatsal yaşamı teşvik eder, kültürel hayatı zenginleştirir.” diyen Ibrahim, şu ifadelere yer veriyor: “Aynı zamanda turizm ve ticaret potansiyeliyle bölgeye canlılık getirir, yerel ekonomiye katkı sunar ve kentlerin ekonomik büyümesine yardımcı olur. Atıl alanları yıkıp yeniden inşa etmek yerine, yeniden işlevlendirme yoluyla tarihî yapıların yeniden yaşama kazandırılması, çevresel dönüşüm ve sürdürülebilirlik açısından da büyük fayda sağlar.”
Marwan İbrahim’in tezinde yer alan önerilerden bazıları şöyle:
- İBB tarafından geliştirilen bir uygulama aracılığıyla şehirdeki restorasyon görmüş mekânlardaki etkinlikler görülebilmekte ve buralara bilet alınabilmektedir. Benzer şekilde, Müze Gazhane için de cep telefonlarına indirilebilecek bir uygulama geliştirilebilir.
- Üst kapıdan giriş yapan kullanıcı sayısı, alt kapıdan giriş yapanlara göre oldukça az. Bunun nedenleri arasında, üst kapının bulunduğu alanın eğimli topografyası, merkezden uzak oluşu, estetikten yoksun yapısı, kaldırıma park edilmiş araçlar ve bakımsız, ıssız sokaklar yer almaktadır. Bölgeye ulaşmakta zorlanan kullanıcılar için müze servisi konulabilir.
-Alana yön tabelaları eklenmesi faydalı olacaktır.
-Bankların olumsuz hava koşullarında da kullanılabilmesini sağlamak için düzenlemeler yapılmalı.
-Her mevsim yeşil kalan büyük ağaçların dikilmesi, kullanıcıların doğayla etkileşim hissini güçlendirecek ve alandaki estetik algıyı olumlu yönde değiştirecektir.
-Engelli bireyler için hareket etmeyi zorlaştıran parke taşlı yol yüzeyi için erişilebilir bir çözüm üretilmeli.
-Alanda kadın sayısı çoğu zaman gözle görülür şekilde fazladır. Müze girişinde, kadınların kendi ürettikleri ürünleri satabilecekleri geçici bir alan tasarlanabilir.
-Mekana çocuk ekipmanları ve oyun ögelerinin entegre edilmesi, alandaki çocuk sayısını artıracaktır.
-Müze Gazhane’de 6 güne ait verilerle yapılan 8 gözlem sonucunda, restoran, çalışma alanı, kütüphane, atölyeler ve kafeye yapılan ziyaret oranı yüzde 90,2 iken, farklı konularda sergilerin bulunduğu binalara giriş oranı yalnızca yüzde 9,8’dir. Alanın kamusal bir mekân olarak işlev görüyor olması olumlu değerlendirilse de, müze işlevinin düşük kullanım oranına yönelik bazı çözümler geliştirilebilir. Belirli bir kullanıcı grubuna hitap eden sergiler yerine, daha geniş bir kitleye ulaşabilecek farklı temalardaki sergilerin olması bu dengeyi sağlamaya yardımcı olacaktır.
-Alandaki dikkat çekici binalardan birinin iç mekânı, yalnızca Müze Gazhane’nin tarihine ayrılmış özel bir sergi alanına dönüştürülebilir.
“ HERKESE HİTAP EDİYOR”
Gazhane ilgili olarak yazılan ikinci akademik araştırma Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü İç Mimarlık Anabilim Dalı İç Mimarlık Programı öğrencisi Bilal Oğuz’un, yüksek lisans tezi. Gazetemizde konuya dair yayınlanan haberlere de atıfta bulunulan “Yerel Yönetimlerin Yeniden İşlevlendirmede Kamuya Katkıları Müze Gazhane Örneği” tezi, Hasanpaşa Gazhanesinin geçmiş kullanımları ile gelişen zaman içerisindeki değişimini belgeliyor. Hasanpaşa Gazhanesinin, Müze Gazhaneye dönüşümünün mekân, insan ve yakın çevresiyle uyumu, sürdürülebilir bir yaşam alanına dönüşümü incelenen tezde, “Müze Gazhane’de her yaştaki kentlinin bireysel ya da ailesi ile birlikte uzun süre vakit geçirebileceği açık ve kapalı alanlar bulunuyor. Bölgede yaşayan öğrenciler sesli ve sessiz çalışma alanı ile kütüphane kullanımını daha çok tercih ederken, küçük çocuklu aileler bilim müzesi, atölyeler ve çocuklar için açık alanları tercih ediyorlar. Bölge halkı dışında daha uzak noktalardan erişim sağlayan kentliler ise çoğunlukla tiyatro gösteri salonları ile açık konser alanlarındaki aktiviteler için buraya geliyorlar. Açıldığı tarihten beri birçok etkinliğe ev sahipliği yapan kompleks, yakın çevresiyle kurmuş olduğu bağ ve kullanıcıları ile hafta içi ve hafta sonu diğer semtlerdeki kent kullanıcılarının tercih ederek deneyimlediği bir alandır.” deniliyor.
Öte yandan, fotoğrafçı Aydanur Atamdede; belgesel fotoğrafçıların küresel ısıtma, iklim değişikliği, ekolojik kriz ve hayatlarımıza dair hikâyelerinin yer aldığı “ Fotoğraflı Antroposen Hikayeler” adlı sitede gazhaneyi inceliyor. “Endüstriden Kültüre Gazhane” başlığı altında, mekanın eski görsellerinden eski çalışanlarına, günümüz etkinliklerinden güncel ziyaretçilere dek farklı temalarda fotoğraflar yer alıyor. https://fotografliantroposenhikayeler.com/endustriden-kulture-gazhane-aydanur-atamdede/
1920’li yıllarda Hasanpaşa Gazhanesi. (Salt Araştırma albümü)