Nevzad Odyakmaz'a veda…

26 Haziran 2014 - 16:06

Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Yargıtay Onursal Üyesi, Yazar, Araştırmacı Nevzad Odyakmaz’ı, Kadir İncesu’yun yazısıyla anıyoruz…
 
“Küllük Anıları” adlı kitabıyla tanınan Şair, Yargıtay Onursal Üyesi, Yazar, Araştırmacı A. Nevzad Odyakmaz 14 Haziran sabahı tedavi gördüğü Göztepe SSK Hastanesinde bu sabaha karşı yaşamını yitirdi.
A. Nevzad Odyakmaz, kitaplarında Nevzad Sudi adını da kullanıyordu.“Küllük Anılar” adlı bir anı kitabı da olan A. Nevzad Odyakmaz Küllük’ün de en genç müdavimi olarak biliniyordu. Nevzad Ağabey ile sık sık uzun söyleşilerimiz oldu. Bu söyleşileri bütün olarak KAR dergisiniz “Yolu Belli Bir Gemi” Kaptanı adlı A. Nevzad Odyakmaz özel sayısında yayınlamıştık. Nevzad Ağabeyin anlattıkları ışığında yaşam öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum…
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği 1923 yılında dünyaya gelen A. Nevzad Odyakmaz’ın çocukluğu, Şehremini’nde üç katlı Şakir Paşa Konağı’nda geçer. Önünden Topkapı – Bahçekapı tramvayının geçtiği köşkün arka bahçesinde meyve, ıhlamur, çam ve çınar ağaçları arasında mahalleden ve okuldan arkadaşlarıyla oyunlar oynar. Yaz aylarında konağın hemen yanındaki boş arsada tiyatro kumpanyalarının sergilediği oyunlar sayesinde; dönemin ünlü güldürü ustaları Naşit, Şevki Şakrak, Tayyip ve İsmail Dümbüllü’yü izleme fırsatı da yakalar.
İlkokulun ilk yılını Topkapı’da bulunan Taş Mektep’te okur. 2. yıl Çapa Muallim Mektebi’ne bağlı Tatbikat İlkokulu’na geçer. O yıllar çok zayıf olan A. Nevzad Odyakmaz öğretmeni Mümine Hanım’dan yakın ilgi görür. Yazdığı düzyazı ve şiirlerinin öğretmeni tarafından beğenilmesi ve teşvik edilmesiyle ‘yazmak’ vazgeçilmez bir tutku olmaya başlar... Sonraları bir Osmanlı Zabiti olan babasının adını yaşatmak için şiirlerinde ve kimi kitaplarında Sudi ve Sudioğlu adını da adına ekler. Böylece, babasını adıyla yaşatır. Babası derslerini olumsuz etkilememesi için ders kitapları haricinde kitap okumasını istemez. A. Nevzad Odyakmaz bunun üzerine yorganının altında bir fener yardımıyla okumalarının sürdürür. İlkokuldan sınıf arkadaşı ve sonradan mürettip çıraklığı yapmaya başlayan Tatar Kemal getirdiği dergilerle A. Nevzad Odyakmaz’ın yazın sevgisinin tomurcuklanmasına neden olur. 1945 yılında İlerici Gençlik Hareketi’nin etkinlikleri nedeniyle arkadaşları, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce gözaltına alınır. Evleri didik didik aranıp dergileri, kitapları ve fotoğrafları götürülür. Aynı şeyin kendi başına da gelme ihtimaline karşı annesiyle birlikte pek çok dergi ve kitabını yakar gözyaşları içinde... Ve üç gün sonra ev aranır, gözaltına alınır. Götürüldüğü Sansaryan Han’da kimler yoktur ki; Ömer Faruk Toprak, Mustafa Arhavi, Vahdettin Barut, Safa Yurdanur... İlk şiiri, 1938 yılında Modern Türkiye adlı bir dergide yayımlanır; Deniz... Ozanlığının ilk ürünü saydığı ‘Toprak Şarkısı” adlı şiiri Yeni Ses dergisinde N. İlhan Berk, Arif Dino ve Cahit Irgat’ın şiirleriyle aynı sayfada yayımlandığında çok mutlu olur.
n Küllük ve A. Nevzad Odyakmaz
A. Nevzad Odyakmaz, yazarların, yayıncıların ve ozanların toplanma yeri olan Küllük Kahvesi’ne ilk kez 1939 yılında adım atar. İlk şiirinin yayımlandığı dergi de vardır yanında... Küllük’ün müdavimleri tarafından kısa sürede kabul görür A. Nevzad Odyakmaz... Küllük’ün en genç isimleri 14 yaşındaki Arif Damar ile16 yaşındaki A. Nevzad Odyakmaz ve Oktay Akbal’dır.
Küllük Kahvesi’nin müdavimleri arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Sadri Ertem, Mahmut Yesari, Peyami Safa, Nurullah Ataç, Salim Rıza Kırkpınar, Cahit Irgat, Arif Dino, Abidin Dino, Rıfat Ilgaz, Suphi Taşhan, M. Niyazi Akıncıoğlu, Samim Kocagöz, Ömer Faruk Toprak, Hasan İzzettin Dinamo, Lütfü Erişçi, Arif Damar, Sait Faik, Celal Sılay, Suat Taşer, Oktay Akbal, Neyzen Tevfik, A. Kadir, Sabahattin Batur, Nuri iyem, Abidin Nesimi, Suat Derviş, Orhan Veli, Cahit Sıtkı Tarancı ve dönemin pek çok aydını bulunmaktadır.
A. Nevzad Odyakmaz, Küllük Anıları’nda Küllük kahvesini ve müdavimlerini şöyle anlatıyor;  
“Küllük kahvesi, Beyazıt camiinin Beyazıt’a bakan kapalı kapısı önüne yerleştirilmiş, üstü mermer masalarla, bahçeyi ortasından ikiye bölen dar yolun öbür yanındaki ünlü “Emin Efendi” lokantasının mutfak bölümüne bitişik, önü tümüyle cam, tek katlı, limonluk benzeri bir yapıdan oluşmuştu. Bu bölümde, çoğunlukla öğretmen emeklileri, üniversite öğrencileri prafa, blum, pastra ya da briç oynar, tavlacılar zar atarlardı.(...) Küllük o dönemin düşün, yazın, sanat, adamlarının bir araya geldiği bir okuldu sanki. Herkes birbirinin öğrencisi, öğretmeniydi. Kimileyin denektaşına vururlardı birbirlerini. Zor sınavlar geçirilirdi.”
Küllük Kahvesi’nin birbirinden değerli isimleri Küllük adlı bir de dergi çıkarırlar.Derginin ikinci sayısı basıma hazırdır. Ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden aldıkları bir yazı onları hayal kırıklığına uğratır. Küllük, ‘Dahiliye Vekaleti’nin kararıyla kapatılır.
1942 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydolan A. Nevzad Odyakmaz hem okur, hem de çalışır. 1949 yılında okulunu bitiren A. Nevzad Odyakmaz İstanbul Adliyesi’nde (Şu anda Sirkeci’de Büyük Postane olarak kullanılan bina) stajını yapar. Edirne Hâkimliği’ne atanan A. Nevzad Odyakmaz, Lalapaşa ve Aşkale’de de görev yaptıktan sonra babasının hastalığı nedeniyle meslekten ayrılır. Bir süre ticaret odasında çalışan A. Nevzad Odyakmaz, Ayfer Hanım ile evlenir; bir çocukları olur: Necla... Tekrar mesleğe dönerek, Espiye Cumhuriyet Savcılığı, Adapazarı Cumhuriyet Savcılığı, Bilecik Başsavcılığı, Balıkesir Başsavcılığı yapar. 1980 yılında Yargıtay üyeliğine seçilir. 1982–86 yılları arasında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği yapar, 1988 yılında emekli olur. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nda 9 yıl Ceza Hukuku dersleri veren A. Nevzad Odyakmaz bu tarihten itibaren tüm vaktini sevdiklerine ve yazmaya ayırır.
Nevzad Ağabey bazı kitaplarında, Sudi olan babasının adını yaşatmak için Nevzad Sudi adını kullanmıştı… Kızı ve damadı da ilk çocuklarına Arda Sudi adını verdiler… Nevzad Ağabeyi “Arda Sudi” derken gözleri parlardı… Nevzad Ağabeyin Eda Duru adlı bir torunu daha var.
n “Kadıköy, şehİr gİbİ bİr İlçe…’’
Nevzad Ağabey bir söyleşimizde Kadıköy ile ilgili olarak da şunları söylemişti: “Kadıköy her bakımdan çağcıl, şehir gibi bir ilçe… Kadıköy her türlü kültür sanat etkinliklerinin yapıldığı bir yer. İstanbul’un karmaşık yaşamında daha değişik ve özgür bir yaşam ortamı var Kadıköy’de… Kadıköy’ün kendine has özellikleri bulunmakta… Kadıköy, sanatsal yönden sürekli bir gelişim içersinde… Sanat galerileri ve kültür merkezlerinin sanatseverler tarafından yoğun ilgi görmesi de bunun bir göstergesi… 
Aralık 2009’da benim için de Kadıköy Beklediyesi Barış MAnço Kültür Merkezinde “Yolu Belli Bir Gemi Kaptanı: A. Nevzad Odyakmaz” adıyla bir gece düzenlendi. Ne kadar mutlu olmuştum o gece… O etkinliğin afişi de hala odamın duvarında asılıdıdır.Türk Dili dergisinin önayak olduğu Perşembe toplantıları Kadıköy’de yapılıyor. Bu toplantılar İstanbul’un her tarafından yazar ve edebiyatçılar geliyor. O toplantılarda başta edebiyat ve sanat olmak üzere pek çok konu üzerine sohbet ediyoruz.” Nevzad Ağabeyi 15 Haziran’da sevenlerinin katıldığı törenle sonsuzluğa uğurladık. Odyakmaz’ın genel konularda 16, hukuk alanında 24 ve edebiyatın çeşitli dallarında 16 olmak üzere 56 kitabı bulunuyordu.
 
Odyakmaz’ın eserleri
 
ŞİİR
Üç Yön (1958)
Kuşliman (1984)
Elleri Bir Etmeli (1985)
Şiir Çıkartması (1988)
Öteyaz (1991)
Zaman Ey Düş (2002)
Yolu Belli Bir Gemi (2006)
 
ANI KİTABI
Küllük Anıları
Devletin Şamarını Yiyenler
 
SÖZLÜK
Güncel Sözlük
Iletişim Sözlüğü
Dinler Sözlüğü
 
ÇOCUK KİTAPLARI
Gül ve bülbül
Biliş Amca ve Mert Çocuk
Keldiroğlan Yarışıyor
 
ROMAN
Delik (Nevzad Sudi, Babil Yayınları 2008)

ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER…
 
ZAMANA KARŞI
zamana karşı
tutunduğun ne ki incecik bir al
oysa yeğni bir rüzgâr zaman
dalları kırıp savuran
 
DİRENMEK
ne denli değişiyor insan
çocukluğum, gençliğim
bu ben miyim diyorsun
fotoğraflarına bakıp
 
oysa yaşam bu işte
değişmeleri umursamadan
her şeye karşın
direnmek yaşamakta
 
BU DÜNYA
otun çiçeğin ağacın
tutunacak toprağı var
yaşatacak havası suyu
 
dünya
onların da dünyası
 

ARŞİV