Çocuklar için hayal ve masal zamanı...

Paraşüt Kitap’ın kurucuları Özge Akkaya ve Eda Doğançay, “Çocuklar için romantik, hayalperest ve güler yüzlü bir dünya çiziyoruz” diyor

16 Mayıs 2018 - 09:58

Özge Akkaya ve Eda Doğançay, öğrencilik yıllarının düşünü gerçeğe dönüştürerek Paraşüt Kitap’ı kurdu. Moda’da mütevazı bir mekânda açtıkları yayınevi ofisi ise onların hayal durakları. Şimdiye kadar üç kitabı çocuklarla buluşturan Akkaya ve Doğançay ile yayınevi kurma maceralarını, çocukların hayal dünyalarını ve çocukların felsefeyle olan ilişkisini konuştuk.  

Eda Doğançay ve Özge Akkaya.

Paraşüt Kitap’ın öyküsünü dinleyelim, yayınevi kurmaya nasıl karar verdiniz?

Özge Akkaya: Eda, Boğaziçi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi bölümünü bitirdi, ben de Tarih bölümünde okudum. Tanıştıktan kısa bir süre sonra ev arkadaşı olduk. İkimiz de dille ilgili işlere ilgi duyuyorduk. Yazı ve çeviri gibi işler yapıyorduk bir yandan. Dolayısıyla bu hayale varmamız çok zor olmadı. Hayalimizi gerçekleştirme koşullarının olgunlaştığını düşündüğümüzde de hiç vakit kaybetmeden kolları sıvadık ve Paraşüt Kitap’ı kurduk.

Şimdiye kadar üç kitap yayınladınız, çocuklar için neler anlatıyor bu kitaplar?

Özge Akkaya: “Toprak Ana Masalları” dünyanın dokuz farklı köşesinden dokuz masaldan oluşuyor. Bu masalların her biri doğaya, hayvanlara, yaşama dair çok önemli meselelere değiniyor. Ekolojiye dair kadim öğretileri okurlara ilettiğini söyleyebiliriz. “Rüya Bakanlığı” ise daha romantik bir kitap. Üç çocuğun cumhurbaşkanını bir hayal bakanlığı kurmaya ikna etmesini anlatıyor. Kedilerin Kayıp Adası “Kedunya” ise kedilerin nasıl dokuz canlı olduğunu anlatan bir kedi miti. Eğlenceli, esprili ve kıvrak bir dille yazılmış. Hangi yaşta olursa olsun kedi severlerin keyifle okuyacağı bir kitap.

“ÇOCUKLARLA YOLDAŞ OLMAK İSTİYORUZ”

Yine tanıtım yazınızda “içinde yaşadığımız dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için” diye iddialı bir şey söylüyorsunuz? Kitaplarla bunu yapmak mümkün mü?

Eda Doğançay: Biz bazı meseleleri olduğundan daha karmaşık hale getiriyor, ve esnekliğimizi bazen o kadar yitiriyoruz ki, bireysel değişimler bile uzak bir hayal gibi geliyor. Düşüncelerimiz düğüm haline geldikçe, umudumuzu da kaybedebiliyoruz. Çocuklar çok daha doğrudan bir yol izliyor, olaylara daha net bakabiliyorlar. Bu ilham verici yalınlık ve aslında özgürlük, kim olduklarını, kim olmak istediklerini, neyi neden yaptıklarını, neyi neden sevdiklerini sorgulamaları için harika alan açıyor. Kitaplarla bunu çok erken yaşta başarmak mümkün.

Kitapları incelediğimizde bir yetişkinin bile iştahla okumak isteyeceğini düşünüyorum. Çizimler de bizi cezbediyor, çocuklar için yapılan alışılagelen çizimlerden farklı.

Eda Doğançay: Böyle görmene çok sevindik çünkü aslında tam da bunu istiyoruz. Yetişkinlerin ve çocukların, bir çocuk kitabından aynı keyfi alabileceklerini düşünüyoruz. Bilişsel gelişimin bir diğer önemli ayağı da estetik algı, bu algının temelleri erken yaşlarda atılıyor. Çocukların estetik bakışını azımsamadan, zengin hayal dünyalarını mümkün olduğunca taze tutmak ve bu dünyanın sanattaki karşılıklarını göstermek istiyoruz. Kitaplardaki çizimler de bunun en önemli parçası. Kitapların edebi gücüyle paralel çizimleri bulmak için günlerce katalog incelediğimiz oluyor. Yerli kitaplar için de, çizerleri titizlikle seçiyoruz.

“Çocuklara yoldaş olmak”  istediğinizi söylüyorsunuz. Çocuklar için kitaplar yayınlamak, onların ilgisini ve beğenisini kazanmak zor mu? Kendinizi bu anlamda sorumlu hissediyor musunuz? 

Özge Akkaya: Paraşüt Kitap çocuklara yol göstermek değil, onlarla birlikte bir yolculuğa çıkmak istiyor. Bu yoldaşlığın çok değerli olduğuna inanıyoruz çünkü tek taraflı değil de, karşılıklı olarak birbirimize bir şeyler katmanın yolu yoldaşlıktan geçiyor. Çocukların ilgisini ve beğenisini kazanmak zor ve biz daha yolun çok başındayız. İlerledikçe onların dünyasını daha iyi keşfediyoruz, kendi çocukluğumuzu daha iyi anımsıyoruz. Çok güzel bir duygu bu. Hissettiğimiz duygu sorumluluk değil sanırım, çünkü çocukların ilerisinde yürüyüp yol gösterdiğimizi düşünmüyoruz, hatta bu kaçındığımız bir şey. Duygumuz daha çok merak ve heyecan diyebiliriz.

FELSEFE KİTABI YOLDA

Çocuklar için yayınlanan kitapların sayısı giderek artıyor. Nitelik olarak ne durumdayız?

Eda Doğançay: Çocuk kitapları Türkiye’de her geçen gün daha da gelişen bir alan. Çok iyi işler yapan, hem köklü, hem de bu alanda yeni birçok yaratıcı yayınevi, yazar ve çizer olduğu kadar çocuk edebiyatı dünyasının zengin birikimine sırtını dönenler de var. Türkiye’de çocuk edebiyatının iki ana eksende ilerlediğini söyleyebiliriz. Bir yanda edebiyatı çocuklara ’değerleri öğretme/aşılama’ aracı olarak gören kitaplar var. Bu kitaplar belirli kabuller üzerinden çocuklara ‘iyiyi’, ‘doğruyu’ öğretme amacı güdüyor. Edebi ve görsel nitelik bu tip yayınlarda ikinci plana atılıyor. Diğer yanda ise çocuklarda farkındalık yaratmayı amaçlayan, çocukların ‘iyiyi’ ve ‘doğruyu’ kendilerinin bulabileceğine inanan, onları bir fanusta görmeyen, edebiyatı kendi içinde değerli bir alan olarak gören kitaplar var. Bu iki türü birbirinden ayırmak önemli.

Kadıköylü çocuk okurlarla aranız nasıl, bir araya gelebildiniz mi?

Özge Akkaya: Kadıköylü çocuklarla henüz bir araya gelemedik. İlerleyen günlerde bu konuda bazı projelerimiz olacak. Eda, “Çocuklar İçin Felsefe” eğitmeni. Kendi mekanımızda veya Kadıköy’deki başka mekanlarda etkinlikler düzenlemeyi ve küçük Kadıköylülerle bir araya gelmeyi planlıyoruz. Etkinlik ve atölyelerimiz netleşince sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağız.

Biraz açar mısınız, atölyelerle neler yapmayı planlıyorsunuz?

Eda Doğançay: Yayın çizgimizi belirlerken, ”Çocuklar için Felsefe” metodundan hareketle, çocuklarda farkındalık yaratmayı, eleştirel ve yaratıcı düşünce becerilerini geliştirmeyi hedefleyen ve felsefi tartışmalara zemin hazırlayan kitapları seçmeye özen gösteriyoruz ve bu alanı atölyelerle destekleyeceğiz. İlk etapta Toprak Ana Masalları ve diğer ekolojik çocuk kitapları üzerinden çocuklar için eko-felsefe atölyeleri düzenleyeceğiz. Çocukların, insanın yeryüzüyle ve diğer canlılarla ilişkisini yeniden düşünmesine yönelik olacak bu atölyeler. Doğa ve hayvan sevgisinden bir adım ileri giderek, dünyamızın ve canlıların niçin değerli olduğunu, insanın doğa içinde kendisini nasıl konumlandırması gerektiğini tartışacak çocuklar. Bunun yanı sıra özgürlük, cesaret, mutluluk ve sevgi kavramları üzerine de atölye çalışmalarımız olacak.

Felsefe kitapları da yolda mı bu durumda? Var mı böyle bir proje?

Özge Akkaya: Evet, şu an çevirisi yapılan, eğitimciler ve ebeveynler için hazırlanmış çocuklar için felsefe kitabımız var. Alandaki en önemli başvuru kitaplarından birini Türkçeye kazandıracak olmak çok heyecan verici. Matbaaya gideceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Eda Doğançay: İlk kitaplarımız çeviri eserler oldu. Şimdi sırada yerli kitaplar var. Metinler de illüstrasyonlar da çok güzel oluyor. İlki Özge’nin kitabı örneğin. Mayıs sonu haziran başı gibi çıkmış olmasını umuyoruz.


ARŞİV