Çocuklara 'Barış' Atölyesi
Ortaokul öğrencileriyle düzenlenen “Ben ve Başkaları” atölyesi ayrımcılık, ötekileştirme ve cinsiyet konusu üzerine eğitim vermek amacıyla iki modül şeklinde gerçekleştirildi
Kaan DERTÜRK
Film izlerken, kitap okurken bolca eğlenir ve güzel vakit geçiririz. Farklı karakterler görüp, tanıma fırsatı sağlarız. Fakat filmlerde izlediğimiz kitaplarda okuduğumuz karakterlerin var olabileceğini, gündelik hayatta bizimle yaşadıklarını düşünür müyüz? Fareler ve İnsanlar kitabında yer alan Lennie karakteri gibi engelli bir arkadaşımız olabileceğini, Hayat Güzel’dir filminde ayrımcılığa uğrayan bir baba figürünün çevremizde bizlerle yaşadığını… Tam olarak bu sorulardan yola çıkan Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle, “barış” temalı atölye çalışmasında ayrımcılık, ötekileştirme ve cinsiyet konularında 6 ve 7. Sınıf öğrencilerine farkındalık eğitimi verdi. “Toplumsal Cinsiyet Modülü 2” başlıklı son atölye 5 Haziran Pazar günü Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.
17 KİŞİLİK GRUP
Modül çalışmalarına kasım ayından beri hazırlanan uzman psikolog kadrosu Kadıköy Belediyesi Çocuk Etüt Merkezi’nden gelen 17 kişilik bir gruba eğitim ve farkındalık çalışması yapıyor. Psikoloji üzerine ihtisas yapmış eğitmenlerin ayrıca ayrımcılık, ötekileştirme gibi alanlarda çalışmaları da mevcut.
“GÜNDELİK HAYATA UYARLIYORUZ”
Ben ve Başkaları atölyesinde eğitim veren, “ayrımcılık” üzerine çalışmalar yapan Sosyal Psikolog Canan Çoşkan, gazetemize yaptığı açıklamada “Bizim amacımız gündelik hayatımızda kavramları uygulamaya geçirmek, farkındalık yaratmak. Aksi takdirde akademik olarak çalışıp, bırakmış oluyoruz. Bunun gibi aktivitelerle farklı yaş gruplarına gündelik hayatta farklılıkların var olduğunu göstermek istiyoruz.” diyor. Coşkan şöyle devam ediyor: “İlk modülümüzde farklı etnik kimliklerin ayrımcılığa uğramaması, eşit haklara sahip olması gerektiğini oyun çalışmasıyla anlattık. Çocukların, peşin hükümlerinin nasıl değiştiğini görmek umut veriyor. Böyle bir çalışma daha yaygın şekilde devam etsin isteriz.”
“BELEDİYE İLE ÇALIŞMAK AVANTAJ”
Türkiye’deki ilk koruyucu ruh sağlığı merkezi projesi olan Kadıköy Belediyesi Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi’nin kurucularından psikolog Ayten Deniz Tepeli ise “Barış adına neler yapabiliriz?” sorusuyla bir araya toplandıklarını belirtiyor: İki modül üç oturum olarak bu atölyeyi tamamladık. Kadıköy Belediyesi ile ortaklaşa çalışmanın bir diğer avantajı etüt merkezlerinden gelen genç arkadaşlarımız oldu. Tanınan ve bilinen bir kurum olmasıyla aileler rahatlıkla çocuklarını eğitimimize gönderebildiler.”
17 KİŞİLİK GRUP
Modül çalışmalarına kasım ayından beri hazırlanan uzman psikolog kadrosu Kadıköy Belediyesi Çocuk Etüt Merkezi’nden gelen 17 kişilik bir gruba eğitim ve farkındalık çalışması yapıyor. Psikoloji üzerine ihtisas yapmış eğitmenlerin ayrıca ayrımcılık, ötekileştirme gibi alanlarda çalışmaları da mevcut.
“GÜNDELİK HAYATA UYARLIYORUZ”
Ben ve Başkaları atölyesinde eğitim veren, “ayrımcılık” üzerine çalışmalar yapan Sosyal Psikolog Canan Çoşkan, gazetemize yaptığı açıklamada “Bizim amacımız gündelik hayatımızda kavramları uygulamaya geçirmek, farkındalık yaratmak. Aksi takdirde akademik olarak çalışıp, bırakmış oluyoruz. Bunun gibi aktivitelerle farklı yaş gruplarına gündelik hayatta farklılıkların var olduğunu göstermek istiyoruz.” diyor. Coşkan şöyle devam ediyor: “İlk modülümüzde farklı etnik kimliklerin ayrımcılığa uğramaması, eşit haklara sahip olması gerektiğini oyun çalışmasıyla anlattık. Çocukların, peşin hükümlerinin nasıl değiştiğini görmek umut veriyor. Böyle bir çalışma daha yaygın şekilde devam etsin isteriz.”
“BELEDİYE İLE ÇALIŞMAK AVANTAJ”
Türkiye’deki ilk koruyucu ruh sağlığı merkezi projesi olan Kadıköy Belediyesi Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi’nin kurucularından psikolog Ayten Deniz Tepeli ise “Barış adına neler yapabiliriz?” sorusuyla bir araya toplandıklarını belirtiyor: İki modül üç oturum olarak bu atölyeyi tamamladık. Kadıköy Belediyesi ile ortaklaşa çalışmanın bir diğer avantajı etüt merkezlerinden gelen genç arkadaşlarımız oldu. Tanınan ve bilinen bir kurum olmasıyla aileler rahatlıkla çocuklarını eğitimimize gönderebildiler.”