Kreş ve yuvalara başlayan çocuklar için alışmak zor olabiliyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, çocukların okula uyumu ile ilgili tavsiyelerde bulundu
Okula başlayan hemen hemen her çocuk bir uyum sürecinden geçiyor. Bu süreç bazı çocuklar için oldukça kısa olurken bazı çocuklar için uzun ve sancılı olabiliyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, çoukların okula uyumu ve hazırlanması ile ilgili tavsiyeler verdi.
Çocuğun belli bir süre oturmada ve dikkatini sürdürmede güçlük yaşaması, el göz koordinasyonunun gelişmemiş olması, görme ve işitmede problem yaşıyor olması ya da iletişim kurmakta problem yaşaması gibi faktörler okula hazır olmasını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirten Arslan “Çocuğun okula başlamadan önce, göz ve işitme gibi fiziksel muayeneden geçmesi, gelişimsel tarama ve okula hazır olma testlerinin uzman terapist tarafından uygulanması okula hazır olup olmadığının değerlendirilmesi açısından oldukça önemlidir” diyor.
Arslan çocukta okula gitme korkusunun başlamasının ve devam etmesinin nedenlerini şöyle açıklıyor:
- Bakım veren kişiyle bağımlı bir ilişki yaşayan çocuk ayrı kalmaktan kaygı duyuyor olabilir. Özellikle aşırı koruyucu ve hassas ortamda büyüyen çocuklar okula başladıklarında yabancı bir çevrede hiç tanımadıkları insanlarla günlerini geçirmeleri, çocuklarda huzursuzluk oluşturarak okula uyum sürecinde güçlük yaşamlarına ve hatta okul fobisinin oluşmasına neden olabilir.
- Okula başlamadan önce çocuğun yaşamında örneğin; sevdiği bir kişinin hastalanması, taşınma, okul değiştirme, boşanma çocuğun okula uyum sürecinde zorlaştırıcı bir rol oynayabilir.
- Çatışmalı kopuk ebeveyn ilişkisine maruz kalan çocuk evden ayrıldığında ebeveynlerinden birine bir şey olacağını düşünebilir.
- Çocuğun çekingen ve utangaç olma gibi mizaç özellikleri okul korkusunun başlamasında önemli bir faktördür.
“ABARTILI ANLATIMLARDAN KAÇININ”
Çocukların okula uyum sağlaması için öncesinde bilgilendirilmeleri gerektiğini belirten Arslan ebeveynlere şu önerilerde bulunuyor:
- Belirsizlik çocukta kaygıya yol açabilmektedir. Okula kaçta gideceği, okulda neler yapıldığı, kendisini okulda nelerin beklediği gibi konularda okula başlamadan önce çocuğunuzu sade anlaşılır bir dille bilgilendirin.
- Okul çıkışı onu tam zamanında alacağınızı, kendisini nerede bekleyeceğinizi, nereden servise bineceğini ve hatta eve gittiğinde onu evde kimin karşılayacağına dair bilgiler çocuğu rahatlatır ve onu güvende hissettirir.
- Çocuğunuz okula başlamadan önce kendisine okulu gezdirin. Öğretmenleriyle tanıştırın, tuvalet, kantin gibi okuldaki bölümlerin nerelerde olduğunu çocuğunuza gösterin. Bu tutum soyut düşüncesi yetişkinler kadar gelişmemiş olan çocuğu, okulun nasıl bir yer olduğu ve kendisini nelerin beklediğini somutlaştırarak rahatlatacak ve güvende hissettirecektir.
- Çocukla kurulan iletişimde ve duygu paylaşımlarında ‘okulda her şey çok güzel olacak çok eğleneceksin, herkes seni çok sevecek’ gibi abartılı anlatımlardan kaçının. Bu tarz anlatımlar çocuğun gerçekte yaşadığıyla eşleşmeyebilir ve ebeveyne karşı duyulan güven duygusunu sarsabilir.
- Vedalaşmayı ajitasyon oluşturacak hale getirmeyin ve kısa tutun. Çocuk kaygılandığında ya da olumsuz bir duygu yaşadığında ebeveyni gözlemler eğer aynı duygu ebeveynde de eşlik ediyorsa kendi korkularının yerinde olduğunu zihninde doğrulayacaktır.
- Yemek, uyku ve oyun saatlerinin okul düzenine göre yeniden planlayın.
- Okula gitmek çocuğun sorumluluğudur. Dolayısıyla bu algınının çocukta oluşması için ebeveynler çocuğun okula uyum sürecinde ‘okula gidersen dondurma alacağım.’ gibi söylemlerden uzak durarak, ödül ceza sistemini kullanmaktan kaçınmalıdırlar.