Oyunlar sokağın, sokaklar bizim!
Yaşadığımız kentin sokaklarına dair farkındalık yaratmayı amaçlayan “Sokaktan Sokağa” etkinliği, Yeldeğirmeni Mahallesi’nde gerçekleşti. Dünya Oyun Oynama Günü de Kadıköy’de kutlandı
Bircan BİROL
Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), Kadıköy’e dair projelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz günlerde Sokak Bizim Derneği ve İTÜ Kent ve Kentlileşme Kulübü tarafından gerçekleştirildi. Mimar, mühendis ve çeşitli farklı disiplinleri okuyan ve bu alanlarda çalışan insanların bir araya geldiği etkinliğin amacını şehir plancısı ve Sokak Bizim Derneği kurucu üyesi Arzu Erturan şöyle anlattı: “Bu etkinliğin amacı yaşadığımız kente ve sokaklara dair farkındalık oluşturmak ve bunu da eğlenceli ve yaratıcı bir yöntemle yapmak. Dolayısıyla bu amaçla ilk defa Yeldeğirmeni’nde gerçekleştiriyoruz bu etkinliği…”
EĞLENEREK SOKAĞI TANIMAK
Tasarım Atölyesi’nde bir araya gelen etkinlik katılımcıları ilk etapta takımlar oluşturdu ve her bir takım bir adet sokağı keşfe çıktı. Takımlar kendi sokaklarında; önemli, sorunlu, sorunsuz, çirkin, güzel vb. buldukları noktaları işaretledi. Bu işaretlemeleri her bir takım erişilebilirlik, kamusal alan, tarih, sanat, altyapı, güvenlik başlıklarından birini seçerek gerçekleştirdi.
Takımlar gezerken sorularımızı yanıtlamaya devam eden Erturan “Neden Yeldeğirmeni?” sorusuna ise “Yeldeğirmeni uzun zamandır unutulmuş bir mahalleyken canlandırma projeleri ile birlikte son 3-4 yıldır ciddi bir değişim geçirmeye başladı. Buraya ilgi artmaya başladı. Gerek sokaklardaki düzenlemelerin iyileştirilmesi, gerekse buraya katılan kimlik öğeleri bizim dikkatimizi çekti; çünkü biz aslında sokakların daha insan odaklı olması gerektiğini savunuyoruz. Yeldeğirmeni bu anlamda olumlu bir değişim geçiriyor. Eskiye oranla sokaklarda daha rahat ve güvenli bir şekilde yürüyebiliyorsunuz.” yanıtını verdi.
EĞLENEREK SOKAĞI TANIMAK
Tasarım Atölyesi’nde bir araya gelen etkinlik katılımcıları ilk etapta takımlar oluşturdu ve her bir takım bir adet sokağı keşfe çıktı. Takımlar kendi sokaklarında; önemli, sorunlu, sorunsuz, çirkin, güzel vb. buldukları noktaları işaretledi. Bu işaretlemeleri her bir takım erişilebilirlik, kamusal alan, tarih, sanat, altyapı, güvenlik başlıklarından birini seçerek gerçekleştirdi.
Takımlar gezerken sorularımızı yanıtlamaya devam eden Erturan “Neden Yeldeğirmeni?” sorusuna ise “Yeldeğirmeni uzun zamandır unutulmuş bir mahalleyken canlandırma projeleri ile birlikte son 3-4 yıldır ciddi bir değişim geçirmeye başladı. Buraya ilgi artmaya başladı. Gerek sokaklardaki düzenlemelerin iyileştirilmesi, gerekse buraya katılan kimlik öğeleri bizim dikkatimizi çekti; çünkü biz aslında sokakların daha insan odaklı olması gerektiğini savunuyoruz. Yeldeğirmeni bu anlamda olumlu bir değişim geçiriyor. Eskiye oranla sokaklarda daha rahat ve güvenli bir şekilde yürüyebiliyorsunuz.” yanıtını verdi.
KENT İLE KURULAN İLİŞKİ
Oyun şeklinde devam eden etkinliğin ikinci bölümünde ise her bir takım, diğer takımların işaretleme yaptıkları sokakları dolaştı ve işaretleri bulmaya çalıştı. Daha sonra her takım hem kendi hem de diğer takımların sokaklarındaki işaretlemeler hakkındaki fikrini paylaştı. Derdini en iyi anlatan ve diğer takımları en iyi anlayabilen takımlar en yüksek puanı almış oldu.
Etkinliğin sonunda yapılan değerlendirmede katılımcılar iletişimde anlatma ile anlama arasında nasıl farklar oluşabileceğini görmüş oldular. Bunu kent gibi kompleks bir yapıda gerçekleştirmenin nasıl yanlış anlamalara yol açabileceği fark edildi. Yaşadığımız kent ile kurduğumuz ilişkiye başka bir açıdan bakmanın, şimdiye kadar görülmeyen detayları görmenin, bunları görünür kılmanın ve paylaşmanın katılımcılar için farklı birer kazanım olduğu belirtildi.
Oyun şeklinde devam eden etkinliğin ikinci bölümünde ise her bir takım, diğer takımların işaretleme yaptıkları sokakları dolaştı ve işaretleri bulmaya çalıştı. Daha sonra her takım hem kendi hem de diğer takımların sokaklarındaki işaretlemeler hakkındaki fikrini paylaştı. Derdini en iyi anlatan ve diğer takımları en iyi anlayabilen takımlar en yüksek puanı almış oldu.
Etkinliğin sonunda yapılan değerlendirmede katılımcılar iletişimde anlatma ile anlama arasında nasıl farklar oluşabileceğini görmüş oldular. Bunu kent gibi kompleks bir yapıda gerçekleştirmenin nasıl yanlış anlamalara yol açabileceği fark edildi. Yaşadığımız kent ile kurduğumuz ilişkiye başka bir açıdan bakmanın, şimdiye kadar görülmeyen detayları görmenin, bunları görünür kılmanın ve paylaşmanın katılımcılar için farklı birer kazanım olduğu belirtildi.
ÇOCUKLAR OYUNDA
Türkiye 7. Dünya Oyun Oynama Günü etkinlikleri kapsamında Tasarım Atölyesi Kadıköy’de buluşan çocuklar ve ebeveynler hem eğlendi, hem öğrendi. Marmara Üniversitesi ve Kadıköy Belediyesi işbirliği ile düzenlenen ve “Oyun oynamak için özgürlük veriyoruz: Çocuk dostu İstanbul” sloganı ile gerçekleşen etkinlikler dizisinin ilk ayağı Tasarım Atölyesi Kadıköy’de başladı. Yrd. Doç. Dr. Oya Arabacı, Şule Şenol ve Serdar Asaf Ceyhan yürütücülüğünde bir araya gelen atölye çalışmalarında çocuklarla birlikte, ebeveynler de oyun oynadı. Özellikle Mandala Oyunu atölyesinde, oynayarak öğrenmenin keyfine varan çocuklar için, etkinlikler ve açılışlar 13 Mayıs’a kadar devam ediyor.
Kadıköy 60. Yıl Anadolu İlkokulu, İhsan Sungu İlkokulu’nda, Halil Türkkan Ortaokulu ve Ali Fuat Cebesoy İlkokulu’nda anasınıfı çocuklarının katılımı ile Dünya Oyun Oynama Günü kapsamında pek çok etkinlik gerçekleştirildi.
Kadıköy 60. Yıl Anadolu İlkokulu, İhsan Sungu İlkokulu’nda, Halil Türkkan Ortaokulu ve Ali Fuat Cebesoy İlkokulu’nda anasınıfı çocuklarının katılımı ile Dünya Oyun Oynama Günü kapsamında pek çok etkinlik gerçekleştirildi.