Burak Özçetin 30 yaşında bir fotoğrafçı. Sekiz yıldır hayatını fotoğrafçılık yaparak kazanıyor. Eşiyle birlikte hem düğün fotoğrafları çekiyor hem de kurumsal iletişim firmalarının görsel işlerini yapıyor. Mart ayında başlayan salgın ve ardından gelen yasaklar nedeniyle Özçetin’in hayatı milyonlarca insan gibi bir günde değişti. Aylarca kuryelik yapan Burak Özçetin şimdi hafta içi düğün fotoğrafı çekiyor, hafta sonu da kuryelik yapmaya devam ediyor.
Özçetin ile salgınla birlikte değişen yaşamını konuştuk.
Eşimle birlikte kurumsal ve düğün fotoğrafçılığı yapıyoruz. Pandemiyle bir günde işsiz kaldık. Bir hafta falan evde oturdum. Bir süre sonra insan hem maddi hem manevi bunalıma girmeye başlıyor. Motosiklet kullanan biriyim. İnternette dolaşırken kurye ilanlarını gördüm. Gittim konuştum. İlk önce bir-iki hafta part-time deneme süresi oldu. Motor kullandığım için benim için bir zorluğu olmadı. Temmuz ayının sonuna kadar sürekli çalıştım. Temmuzun sonunda düğünlere izin verildiği için fotoğrafçılık işine döndüm. Şimdi sadece hafta sonları kuryelik yapıyorum.
Hayır, daha önce hiç yaptığım bir iş değildi. Okuldan hemen sonra fotoğrafçılığa çırak olarak başlamış zamanla işi öğrenmiştim. Motor kullanmayı bilmem ve sevmem bu işi yapmamı sağladı. Ama böyle bir tecrübem hiç yoktu.
HEM FOTOĞRAFÇILIK HEM KURYELİK
Kurumsal işler hiç kalmadı diyebilirim. Yani biz normalde basın toplantıları, yönetici portreleri falan çekiliyoruz. Şu an onlar yok denecek kadar az. Geçindirecek gibi değil. Şu an sadece eşimle birlikte düğün fotoğrafları çekiyoruz. Hafta sonları da kuryelik yapmaya devam ediyorum.
Evet. Şu an katı bir yasak olduğu için hiçbir şey yok. Bu yüzden de hafta sonları evlere paket servisi işleri çok yoğun oluyor.
O hiç çalışmadı. Normalde sadece düğün çekiyordu ve o süreçte düğün zaten olmadı. O süreçte neredeyse o hiç dışarı çıkmadı.
Sosyal hayatımız tamamen değişti. Kendi anneme ve eşimin annesine üç ay boyunca gidemedik. Özellikle ben kuryelik yaptığım için çevremdeki en tehlikeli kişiydim. Eşim salgından kısa bir süre önce zatürre geçirmişti. O nedenle onun için çok daha tehlikeliydi, çok dikkat etmesi gerekiyordu. Arkadaşlarımızla da görüşemedik, kısaca sosyal hayatımız kalmadı.
“KENDİ ÖNLEMLERİMİ ALIYORDUM”
Kuryelik bu anlamda tehlikeli. Virüsün en yoğun görüldüğü yerlerde çalışıyordum. Evden çıkarken kaskımı ve maskemi takıyordum, eve girene kadar çıkarmıyordum. Elimde zaten motor eldivenleri vardı. Yanımda sürekli kolonya taşıyordum. Binalara girip çıktığımda ellerime sürekli kolonya döküyordum. Sürekli ellerimi yıkıyordum. Tedbir almayınca çok tehlikeli. Çalışanların bazıları da pek dikkat etmiyor. Çalışma arkadaşlarımdan da uzak duruyordum. Yani kendi önlemlerimi alıyordum. Düğünlere başladığımda da insanlardan uzak duruyordum. Çok şükür bu zamana kadar bir şey olmadı.
Bu tür uygulamaları kullananlar belli bir eğitim seviyesine sahip oluyor. Belki bu yüzden bir tepkiyle karşılaşmadım. Zaten ben onlar söylemeden uzak duruyordum. Yüzümde hep maskem vardı.
Bunu genellikle göstermelik yapıyorlar. Dezenfektan var ama sudan ibaret. Maske var ama pazarda satılanlar gibi. Onların verdiği maskeyi taksam zaten hasta olurdum. Ben kendi imkanlarımla eczaneden gidip alıyordum.
En büyük sorun iş kaybıydı. Çünkü birden kesildi. Birden kesilince insan ortada kalıyor. Ne yapacağını bilemiyor. Yavaş yavaş duruma alışmaya başladık.
“BİRİKİMLE İDARE ETTİK”
Açıkçası hiç alakası yok. Orada çalışmaya başlayınca şunu anladım; ben sadece zaman geçirmek için çalışıyordum. Kazandığım para ufak tefek rutin ödemelere, faturaları ödemeye yetiyordu. Asgari ücretin iki katı ev kredisi ödüyorum. Part- time çalışırken kazandığım para asgari ücretin yarısına denk geliyordu.
Kenarda olan birikimimizle idare ettik. Kuryelikten kazandığım paranın bana bir faydası olmadı diyemem ama çok da olmadı. Sadece biraz yaraları sardı. Temmuz ayına kadar önceden kalma birikimlerle idare ettik. Temmuz ayında düğünler başladı o zaman biraz toparladık.
Eskiden her gün oluyordu. Şu anda çok daha az. Haftada iki tane çekim olduğunda biraz toparlamış oluyoruz.
Belli düğün mekanlarıyla anlaşmamız vardı, ayrıca kendi hesabımıza da çalışıyorduk. İş planlarımız vardı. Hedeflediğimiz düğün sayısı vardı. Salgınla birlikte onun yanına bile yaklaşamadık.
2021’in ilk günlerinde ilk işimizi yaptık o yüzden çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Umarım böyle devam eder.