Paspas'ın minik yeşil bahçesi...

Kadıköylü mimar Özberk, canlı bitkiler ve minik ahşap mobilyalardan minyatür bahçeler yaratıyor. Evinizde ya da ofisinizde rahatlıkla bakabileceğiniz bu bahçeler, doğayı bir nebze de olsa yakından yaşamanızı sağlıyor.

29 Şubat 2012 - 14:15

İstanbul'da bir apartmanda yaşıyorsunuz ve yeşile hasretsiniz. “Keşke bir bahçem olsa...” diye içinizden geçiriyorsanız, minyatür bir bahçeye ne dersiniz? Kadıköylü mimar Emre Özberk'in tasarladığı bahçeler tam da bu ihtiyaca cevap veriyor. Özberk ile Paspas'ın Bahçeleri'ni konuştuk.

 -Minyatür bahçelerini yapmaya nasıl başladınız?
Doğaya ve özellikle de bitkilere karsı çok büyük bir hayranlık duyuyorum, son 5 senedir de Uzakdoğu kökenli bitki sanatlarıyla ilgileniyorum. Paspas'ın Bahçeleri hem bu ilgimin hem de sahip olduğum mimarlık ve tasarım formasyonunun biraraya gelmesiyle oluşan bir proje. Her şey kendi minyatür ağaçlarımı yetiştirmeye basladıktan sonra bu ağaçların etrafındaki minik mekânların ne kadar büyüleyici olduğunu fark etmemle başladı. Sonra elde hazırladığım ahşap mobilyalar ve doğru ölçekteki ek bitkilerle bu mekanları görünür kılmaya çalıştığım küçük bahçeler tasarlamaya basladım.
-Bahçelerin adı nereden geliyor?
Paspas'ın Bahçeleri, ismini dünyanın en güzel Norveç Orman Kedilerinden biri olan Paspas'tan alıyor. İIlk minyatür bahçeler sevgili kedimiz Paspas'ın mama kaplarında doğdu. Paspas, ayrıca bahçelerin tanıtımında modellik de yapıyor.
 
-Bir bahçeyi yapım süreci nasıl ilerliyor?
Minyatürlestirilecek ağaçların ve uygun ek bitkilerin bulunmasıyla baslayan bir süreç bu. Uygun oranlara sahip, doğru alt yapıya sahip bitkileri bulmak çok önemli. Bazı türler için doğru aday bitkileri bulmak bazen işin en çok zaman alan kısmı. Sonra tüm bu bitkileri istenilen komposizasyona göre hazırlıyorum. Tasarımda kullanılacak ahşap mobilyaların üretimi de isin diğer boyutu. Bunları elde imal edip sonrasında özel verniklerle suya dayanıklı hale getiriyorum. Tüm bu süreç bazı bahçelerim için 3-4 gün, bazıları için ise daha uzun bir zaman dilimine yayılıyor.
 
-Bahçeleri siz standart üretiyorsunuz, isteyen beğendiğini mi alıyor yoksa isteğe göre de mi yapıyorsunuz?
Paspas'ın Bahçeleri'nde su an 12 farklı bahçe modeli var. Yeni ağac türleriyle calıştıkça ve yeni minyatür mobilya tasarımları yaptıkça bu modeller de artıyor. Bahçelerden almak isteyenler bu modeller arasından bir secim yapıyor. Bazen tasarımlar üzerinde ufak değişiklikler yapılması arzu ediliyor, bunları da elimden geldiğince gerçekleştiriyorum.
 
-Bahçelerde ne tür bitki ve malzemeler kullanıyorsunuz? Bahçelerin boyutları ne?
Bahçelerimdeki tüm bitkiler canlı. Kullandığım ağaçların coğu Türkiye'de yetişiyor. Bakımı nispeten kolay olan bitkileri tercih ediyorum. Hazırladığım mobilyaların tamamını ahşaptan elde üretiyorum. Prensip olarak bahçelerimde doğal olmayan hiçbir objeyi kullanmıyorum.
30cm. çapındaki bambu kaplarda ya da minik bir çorba kasesi boyutundaki siyah seramik kaplarda olmak üzere 2 farklı boyutta.
 
-Bahçelerin bakımı nasıl oluyor?
Her bahçenin yanında minik bir de bakim kılavuzu veriyorum. Bakımı zor değil. Ancak diğer tüm bitkiler gibi doğru ışık ve sulamaya dikkat edilmeli. Çimler uzadıkça kesmek ve zaman zaman dallarda minik budamalar yapmak gerekiyor ki bu da isin en keyifli kısmı bence.
 
-İnsanların yüksek apartmanlarda yaşadığı, doğru düzgün bahçelerin olmadığı büyük kentlerde, sanırım sizin bahçelerinize talep oldukça fazladır. Evinde/ofisinde böyle bir bahçesi olması, sizce insana ne katıyor?
Paspas'ın Bahçeleri doğaya ilgisi olan ya da olmayan bir çok kisinin beğenisini kazandı. Böyle bir bahçeye sahip olmak, sulamak, budamak, çimlerini biçmek yani gerçek bir bahçe ile kullanıcısı arasındaki ilişkiyi daha küçük bir ölçekte yasayabilmek çok keyifli. Bahçelerdeki her ağacın etrafında minik bir bir dünya var. Bahçenizle ilgilenirken kısa bir süre için gerçek dünyadan kopup bu minik dünyanın parçası olabiliyorsunuz. Bu da insanı çok mutlu ediyor.
 
www.paspasinbahceleri.com
 
Gökçe UYGUN

ARŞİV