Kadıköy Belediyesi’nin kadınların üretmesi ve ürettikçe de dayanışmayı örmesi amacıyla hayata geçirdiği Potlaç Kadın El Emeği Projesi, kadınları desteklemeye ve kadınların yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Üniversiteden yeni mezun olmuş, ailesinin desteğiyle kendisine küçük bir atölye açmış ve o zaman 20 yaşında olan Buse Labyad’ın hayatında Potlaç çok önemli bir yere sahip. “Hayalini kurduklarım Potlaç sayesinde gerçeğe dönüşüyor” diyen Buse Labyad’tan Potlaç ile tanışma hikâyesini ve ona neler kattığını dinleyelim.
Kendisini 23 yaşında genç bir girişimci kadın olarak tanıtan Buse Labyad, “Doğma büyüme Modalıyım. Annem ile birlikte Moda’da yaşıyorum. Moda Meslek Lisesi’nde kuyumculuk ve takı tasarımı bölümünü okudum. Mezun olduktan sonra üniversiteye İstanbul Aydın Üniversitesi’nde yine kuyumculuk ve takı tasarımı bölümünü okuyarak devam ettim. Okul döneminde kapalı çarşıda staj da yaptım. Okul bittikten sonra hep kendi atölyemi açma düşüncem vardı. Ailemin desteği ile burayı açtım.” diyor.
“GELİŞTİRİYOR VE DÖNÜŞTÜRÜYOR”
Atölyeyi açtıktan sonra işini geliştirmek amacıyla butikleri gezmeye başlayan ve gezdiği dönemde Potlaç’ın adını duyan Buse Labyad, “İşte o an benim hem iş hem de sosyal hayatım için dönüm noktalarından bir oldu.” diyerek konuşmasına şöyle devam etti; “Potlaç’a hemen başvuru yaptım ve başvurum kabul edildi. Moda’da ben de stant açtım. Atölyemde yaptığım ürünleri tanıtma ve satma imkânı buldum. Ürünlerim beğenildi ve talep artmaya başladı. İlk zamanlar pirinçten levhadan bileklik, kolye, yüzük, halhal, hızma yapıyordum. Standa gelen insanlar benden gümüş ürünler istemeye başladı. Ama özellikle küpe istediler. Daha sonra altın kolyesini ya da küpesini tamir ettirmek isteyenler oldu. Artık altın tamiri ve isteğe göre altından da ürünler yapıyorum. Potlaç işimi çok geliştiriyor ve dönüştürüyor. Onun sayesinde adeta koca koca adımlar atıyorum.”
“İŞİMDE BU KADAR İLERLEYEMEZDİM”
“Potlaç olmasaydı işimde bu kadar ilerleyemezdim. Belki şu an atölyeye devam bile edemeyebilirdim. Emeklemeden yürümeye ve koşmaya başladım.” diyerek Potlaç’ın hayatındaki yerine bir kez daha vurgu yapan Buse Labyad, “Stant sayesinde diyalog kurduğum kişiler atölyeme çok geliyor. Tamir yaptıranlar oluyor. Yeni ürün sipariş verenler olduğu kadar sadece beni görmeye ve kahvemi içmeye gelenler de var. Örneğin çocuğunun ilk dişi düşen anne dişi değerlendirmek istediğini söyledi. Ben de kolye yapabileceğimizi söyledim. Ve o dişten kolye yaptım. İnsanları artık çok iyi tanıyorum. Bu sayede tahlil etme yeteneği kazandım. Kimin ne isteyebileceğini biliyorum artık. Potlaç hep devam etsin. Benim gibi daha çok fazla kişiye iş imkânı sunsun.” diye konuştu.
“GENİŞ BİR AİLEM VAR”
Tek çocuk olduğunu ama Potlaç sayesinde kocaman bir aileye sahip olduğunu ifade eden Buse Labyad, “Potlaç sadece ürünlerimizi tanıttığımız ve satış yaptığımız bir yer değil. Orası koca bir aile. Sorunları dinleyerek çözdüğümüz ve ekmeğimizi paylaştığımız evimiz gibi. Dayanışmaya, birlik ve beraberliğe tanık oluyorsunuz. Bunlara tanık olmak çok güzel. Aslında bitmekte olan mahalle kültürünü yaşatıyoruz. Örneğin bir teyzemiz bir gün ‘Ne güzel sanki kendi evimizin bahçesinde oturmuş çay içip ve kek yiyoruz’dedi. Bu söz yüzümde kocaman bir tebessüme neden oldu.” dedi.
“ANNEM DE POTLAÇ’LI”
Potlaç sayesinde belki ileride kendi işyerini açabileceğini dile getiren Buse Labyad, konuşmasına söyle devam etti; “Annem de beni çok destekliyor. O da Potlaç’a üye. Potlaç’ı duyduğu zaman ‘Ben de bir şeyler yapabilirim’ dedi. Kazaziye kursuna yazıldı ve gümüş ipten örgü örmeye başladı. İsteyen olduğu zaman annemin yaptığı ürünlerden de veriyoruz.”