İnsan ilişkileri yıllara, teknolojiye, coğrafyaya göre değişiyor. Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız gaslighting aslında eski bir kavram. Hedefli ifadeler ve eylemler yoluyla, kendinizden şüphe duymanıza ve özgüveninizi kaybetmenize hatta insanın kendi akıl sağlığından şüphe duymasına neden olan bir istismar türü. Türkçe adıyla psikolojik veya duygusal manipülasyon anlamına gelen gaslighting ile ilgili merak edilenleri Psikolog Ebru Özer Özkul’a sorduk.
• Gaslighting nedir?
“Gaslighting” ismi aslında Patrick Hamilton’un “Gas Light” isimli tiyatro oyunundan geliyor. Ama çıkış noktası olarak genelde 1944 yılında George Cukor tarafından sinemaya taşınan ve başrollerini Charles Boyer ve Ingrid Bergman’ın paylaştığı film temel alınır. Film, Ingrid Bergman'ın maruz kaldığı duygusal istismara kadar uzanır. Kocası, gaz kaynağını gizlice manipüle eder, ancak ışığın titreşmesini görmemiş gibi yapar. Gerçeklik duygusu ve kendine güveni kasıtlı olarak o kadar bozulmuştur ki sonunda delirdiğine inanır. Konu her zaman güncel olmuştur ve bildirilmeyen kurbanların sayısı çoktur.
“ÖZGÜVENİ YOK EDER”
Gaslighting için bilimsel terim “geçersiz kılan iletişim”dir, burada geçersiz kılma “değersizleştirme” anlamına gelir. Teknik tanıma göre, gaslighting, kurbanı kasıtlı olarak yönünü değiştiren, huzursuz eden ve manipüle eden psikolojik şiddeti ifade eder. Sonuç olarak, mağdur kendi gerçeklik algısını giderek daha fazla sorgular ve kendine olan güvenini kaybeder.
Fail bir kişi olabileceği gibi birden fazla da olabilir. Manipülasyonun ön koşulu, fail ile mağdur arasında, örneğin bir ilişkide olduğu gibi bir güven ilişkisinin olmasıdır. Güven ilişkisi nedeniyle mağdur, manipülatif ifadeleri sorgulamaz veya üçüncü kişilerle iletişim kurmaz. Bunun yerine, etkilenenler kendilerinden şüphe duyarlar. Aşırı durumlarda, failler, mağdurun tüm ortamını, ifadelerini doğrulaması ve böylece istemeden suça katkıda bulunmasını sağlamak için manipüle eder. Gaslighting, mağdurun özgüvenini çok hızlı ve kalıcı olarak yok ederek sosyal izolasyona yol açabilir.
Gaslighting genellikle güç ve kontrol ile ilgilidir. Özellikle kişi güvensiz olduğunda ve bu güvensizlikle baş edemediği zaman garip şekiller alabilir. Korktuğumuzda güvenlik isteriz. Her şey bizim elimizdeymiş gibi görünür ve kontrol edersek, korkuyu kontrol altına alabileceğimizi düşünürüz. Gaslighters, mağdurlarını rahatsız etmeye çalışarak işleri tersine çevirir. Bu genellikle bilinçsizce olur, sonuçlarını dahi düşünmeden gerçekleştirir.
Gaslighting cinsel istismarı örtbas etmek için de kullanılabilir. Bazen faillerin kendileri zihinsel bozukluklardan muzdariptir. Kötü davranışlarının nedeni, örneğin, narsisistik, dissosiyatif veya psikopatik kişilik bozuklukları olabilir.
TAVADAKİ KURBAĞA ETKİSİ
• Kimler gaslighting uygular? Kimlerin başına gelir?
Gaslighting her yerde, romantik bir ilişkide, arkadaşlıklarda, aile içinde (eşler, anne, baba) veya iş yerinde ortaya çıkabilir. “Gaslighting” genellikle ilk başta her şeyin yolunda göründüğü bir peri masalı aşk ilişkisi olarak başlar. Bununla birlikte, zamanla işler yavaş yavaş değişir. Gaslighting ile ilgili sinsi şey, burada bir yalan, orada bir yalan, arada sırada bir alaycı yorumdur. Bu “tavadaki kurbağa” etkisidir: Ocakta su dolu bir tava var ve içinde bir kurbağa oturuyor. Isı o kadar yavaş artıyor ki, içerideki kurbağa giderek ısındığını fark etmiyor ve dışarı atlamak yerine iş işten geçene kadar orada oturuyor.
Eylemlerin veya görünüşün sürekli eleştirisi, yıldırma ve saklambaç oyunları uzun vadede yıkıcı sonuçlar doğurur; ilgili kişi kendi algısına güvenmez, giderek kafası karışır ve duygusal olarak bitkin hale gelir. Bu arada, bu herkesin başına gelebilir -akıllı veya kendine güvenen insanlar da buna dahildir- ve bu nedenle bir zayıflık veya saflık işareti değildir. Çocuklar ayrıca ebeveynleri tarafından kasıtlı olarak kendilerini yetersiz, değersiz veya sevilmemiş hissettiren “gaslighting”in hedefi olabilirler. Gaslighting, mobbing bağlamında arkadaşlıklarda veya iş arkadaşları arasında da meydana gelebilir.
• Cinsiyet olarak baktığımızda “gaslighting”e kadınlar mı erkekler mi daha sık maruz kalıyor ve uyguluyor?
Gaslighting az rastlanan ama çok tehlikeli bir durum ve genellikle ilişkilerde gerçekleşir. Otorite sahibi bir kişi kendinden daha düşük yaşta, statüde ya da daha zayıf birine uyguluyor. En çok da evliliklerde görülüyor. Kadın da erkek de buna maruz kalabiliyor ancak bizim toplumumuzda otorite çoğunlukla erkek olduğu için daha çok erkekler eşlerine uyguluyor.
• Peki anne- baba-çocuk ilişkisinde?
Ebeveyn-çocuk ilişkilerinde gaslightinge rastlıyoruz. Bir ebeveyn, kendine güvenen bir çocuğun inançlarını ve görüşlerini kontrol etmeye çalışır. Aşırı durumlarda, cinsel veya duygusal istismara uğrayan çocuklar bunu hak ettiklerine ve bunun kendi hataları olduğuna ikna olurlar. Tıbbi alanda gaslighting genellikle bir doktor hastanın semptomlarını reddedip her şeyin “normal” olduğunu söylediğinde olur. Özellikle kadınlar bu deneyime sahiptir. Irkçı gaslighting de söz konusudur. Tarih boyunca failler, renkli insanlar, Yahudiler ve yerli halklar gibi etnik veya dini azınlıkların olumsuz ve aşağı bir imajını yaratmak için gaslightingi kullandılar. Siyasi açıdan baktığımızda politikacılar veya özel çıkar grupları, iktidarı elde etmek veya elde tutmak için halkı gerçek olmayanlara ikna etmeye çalışırlar. İşyerinde örneğin yöneticinizin gerçekten bitmiş bir işi asla bitirmediğinizi iddia etmesiyle ifade edilebilir. Buna arkanızdan yalan söylemek ve dedikodu yapmak da dahildir. Sosyal ortamlardaki ilişkilerde de gaslightinge rastlanıyor.
Manipülasyona ve psikolojik şiddete maruz kalan birey, kendi iradesinden ve bilgisinden bağımsız, istediğinin dışında etkilenme ve yönlendirmeye açık olurken, bağımlı hale gelmeye, kendi çelişkileri içerisinde çaresizlik duygusunu deneyimlemeye, değersizlik ve suçluluk hissetmeye başlıyor.
• “Gaslighting” olabileceğine dair tipik işaretler nelerdir?
Bir tartışmada veya konuşmada, gaslighting mağdurun algısını düşürme eğilimindedir. Bu varsayımı gerçek olarak sunar, böylece kurban kendi algısından şüphe etmeye başlar. Sonuç olarak, her iki taraf da yanlış bir şekilde, ilgili kişinin durumu doğru algılayamadığını varsaydığından, tartışmaya devam etmek için var olan bir temel de kaybolur.
Öte yandan Gaslighteların sıklıkla kullandığı bazı ayırt edici teknikler vardır: Mağdurun, asla gerçekleşmemiş olmasına rağmen belirli bir şey söylediğini veya yaptığını iddia ederler. İddialar giderek saçma hale gelebilir ve böylece mağdur kendinden giderek daha fazla şüphe etmeye başlar. Örneğin, komşunuzla flört ettiğinizi iddia edebilirler. Bir olayın gerçekleştiğini inkâr ederler. Ortalığı karıştırırlar; bir şeyleri saklar, arabanın yerini değiştirir, ön kapının kilidini açık bırakırlar. Daha sonra kurbanın bunu yaptığını ve dağınık olduğunu iddia ederler. Kendi sorunları veya tartışmaları için kurbanı suçlarlar. Kurbanı uygunsuz davranış veya görünümle suçlarlar. Kurbanın kendisinin kötü hissetmesini sağlayan söylemlerde bulunurlar. Ama her zaman sevgi dolular ve sözde özen gösterirler.
“İÇGÜDÜLERİNİZE GÜVENİN”
• Böyle bir ilişkide kurbanın davranış şekli nasıldır?
Gaslightingde sıklıkla gözlemlenebilen davranış şekli fail tarafından mağdurda iddia edilen zayıflıkların ortaya çıkarılmasıdır. Gaslighter, ilgili kişiden, durumun yalnızca karakterlerinin belirli bir özelliğinden dolayı ortaya çıktığını varsayar. Belki bu kişi gerçekten bu zayıflığa sahiptir, ancak bu argümanın kaynağı değildir. Bu sayede gaslighter sadece bu durumdaki sorumluluğu mağdura aktarmaya çalışmakla kalmaz, aynı zamanda kurbanın düşüncelerini olası zayıf noktalara da yönlendirir. Etkilenen kişi buna göre rotadan sapar ve giderek daha kötü hisseder çünkü düşünceler artık kendi zayıflıkları etrafında döner. Fail bunu şu sözlerle başarır: “Güvensizliklerini üzerime atma!”, “Beni kıskançlığından kurtar!”, “Bunu sadece özgüvenin çok düşük olduğu için söylüyorsun!”
Kurban kendisini her zaman her şey için özür dilerken bulur. Hem de neyi yanlış yaptığını tam olarak bilmeden. Duyguları hafife alınır. Yanlış anlaşılma korkusuyla konuşmadan önce her kelimeyi tekrar tekrar düşünür. Düşündüğü her şeyi sorgular, genellikle kafası karışmış, küçük, önemsiz ve sevimsiz hissetmeye başlar. Zamanla arkadaşlarından ve ailesinden uzaklaşır. Fail, mağduru tecrit eder çünkü o zaman ikinci bir görüş, yani düzeltici bakış açısı olmaz ve ilgili kişi giderek “gaslighter”a daha fazla bağımlı hale gelir. Kişi genellikle partnerinin davranışları için bahaneler bulur.
• Gaslightinge karşı kendimizi nasıl savunabiliriz?
Bir gaslighting uygulayıcısının yarattığı duygusal, fiziksel ve ruhsal yıkımdan kurtulmak ve kendinizi yeniden kazanmak; cesaret, içgörü ve destek gerektirir. En önemli adım: İçgüdülerinize güvenin! “Hissediyorsan, gerçektir!” Bu gerçek bir cümledir. Kimsenin size “çok hassas” olduğunuzu veya “hizaya geleceğinizi” söylemesine izin vermeyin. Yani başka birinin nasıl hissettiğinizi dikte etmesine izin vermeyin.
Gerçekliğinize bağlı kalın, bir yere yazın ve arkadaşlarınıza (Sadece sahip olduğunuz arkadaşlar, bir terapist veya aile üyelerine) anlatın. Böylece bir dahaki sefere gerçekler çarpıtıldığında ona başvurabilirsiniz. Gaslighting uygulayan kişiyi sevseniz bile, manipülatif bir ilişkiden çıkmanın tek yolu genellikle ilişkiyi bitirmektir.