"33 yıldır ölüyoruz"

Yaşam hakkını savunanlar, Çernobil'in yıldönümü nedeniyle Süreyya Operası'nın önünde bir araya gelerek nükleer santral istemediklerini yüksek sesle dile getirdiler.

27 Nisan 2019 - 10:30

Karadeniz İsyandadır Platformu, Çernobil nükleer felaketinin yıldönümü nedeniyle “Çernobil'in 33. Yılında Nükleere Karşı Buluşuyoruz” çağrısıyla 26 Nisan Cuma günü Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması yaptı. Çağrıyı dikkate alarak “33. Yılında Çernobil'e Lanet, Nükleere İsyan” pankartı etrafında toplanan, “Nükleer santral istemiyoruz” sloganı atan yaşam hakkı savunucuları “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Nükleer katliamdır”, “Radyasyon iyidir dediler, bizi kanser ettiler”, “Nükleer ölüm ve sakatlık demektir” pankartı ve dövizleri taşıdılar.

Basın açıklaması öncesi söz alan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ömür Yaşayan, “Bugün egemenler dünyanın dört bir yanında kar hırsı için ekolojik yıkım yaratmaktan geri durmayacaklarını pratikleriyle ispatlıyorlar. Sermaye birikim hırsı ile ekolojik yıkım farklı biçimlerde ülkemizde yaşanıyor. Akkuyu, Sinop ve İğneada nükleer projeleri bunun en belirgin ve can alıcı örnekleri. Nükleerin temiz ve ucuz bir enerji olmadığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Mesleki birikimimizi doğadan ve emekten yana çözüm önerileri yaratmak için kullanmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.

Ömür Yaşayan'ın ardından şair İbrahim Karaca “Bulutların Gözyaşı” şiiri ile Nazım Hikmet'in “Hürriyet'e Dair” şiirini okudu. Karaca'dan sonra Karadeniz İsyandadır Platformu adına Çağatay Eğilmez basın açıklamasını okudu.

EKMEĞE, SÜTE...YAĞDI”

“33 yıldır zehirleniyoruz, ölüyoruz” diyen Çağatay Eğilmez, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Çernobil önce yağmurlarla ete, süte ekmeğe...yağdı. Radyasyon miktarı yüksek olduğu için Avrupa'nın almadığı fındıklar ve sütler "sağlıklı nesil" parolası ile okullarda çocuklarımıza dağıtıldı. Devlet eliyle kanser vakaları hepimizin ailesine musallat oldu. Bilim insanları Çernobil'in etkilerinin 11 nesil süreceğini söylüyor.”

Çağatay Eğilmez, “Sinop'ta yapılmak istenen nükleer santral projesinin yüklenicisi Japon şirket maliyetlerin öngörülenden çok fazla olmasından dolayı projeden çekilebileceğini açıklamış. Ancak Türkiye proje ile ilgili bir sıkıntı olmadığını söyleyerek nükleer ısrarında devam etmektedir. Yasa ile hukuk tanımayan ve toplumun isteklerini görmezden gelen bu tavır devam ettikçe katliam projelerini duymaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

DOĞAYI VE YAŞAMI SAVUYORUZ”

Nükleer enerji sektörünün rekabetinin, ülkenin hırslarının ve iktidarların hesaplarının yaşamdan ve gelecekten daha değerli olmadığının altını çizen Eğilmez, şöyle devam etti; “Bugün yaşamımızı, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı korumak için buradayız. Tüm canlıları yüzyıllar boyunca radyasyon belasına mahkum etmiş olan Çernobil katliamının 33. yılında, HES'lere, termik ve nükleer santrallere karşı doğayı ve yaşamı savunmak için haykırıyoruz. Şirketler ve taşeron siyasetçileri yaşamlarımızdan ellerini çekinceye kadar isyandayız! ”


ARŞİV