"Yüceses" kabri başında anıldı
Türk sanat müziğinin unutulmaz sesi Hamiyet Yüceses, vefatının yirmi birinci yılında kabri başında anıldı
Türk sanat müziği deyince eşsiz yorumuyla akıllara ilk gelen isimlerden biri olan Hamiyet Yüceses, ölümünün 21.yılında Karacaahmet Mezarlığı'nda bulunan kabri başında akrabaları, sanatçı dostları ve hayranları tarafından dualar eşliğinde anıldı. "Bakmıyor Çeşmi Siyah" ve "Makber" gibi unutulmaz şarkıların yorumcusu olan Yüceses'in anma etkinliğinde akraba ve dostları Yüceses ile ilgili anılarını birbirleriyle paylaşarak eski günleri yad etti. Etkinliğin sonunda Yüceses'in vasiyeti üzerine kendi seslendirdiği “Bir Görüşte Aşık Oldum” adlı gazel anmaya gelen Türk Sanat Müziği dostlarıyla paylaşıldı. Yüceses'in akrabası Şakir Eroğlu, komşusu Eyüp Ensari ve genç hayranı Arda Doruk duygu ve düşüncelerini gazetemize anlattı.
"EMSALİ OLMAYAN BİR SES"
Şakir Eroğlu, Hamiyet Yüceses'in son eşi Osman Sabuncu'nun yeğeni. Yüceses ile 5 yaşında tanışan Eroğlu, onunla yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini şöyle açıklıyor: "Hamiyet Hanım'ı 5 yaşında tanıdım. Ben onu, o beni çok sevdi. Yaşımız ilerledikçe arkadaş gibi, sırdaş gibi olduk. Bütün seyehatleri beraber yaptık. Avrupa seyahetlerine, lisan da bildiğimden ben olmadan çıkmazdı. Böyle grift bir ilişkimiz oldu. Yeğen yenge gibi değil de iki arkadaş, iki sanatçı dost gibi. Çok ani vefat ettiği için biz hala onun şokunu yaşıyoruz. Bugün çok duygusalım. Sosyal medyada da bakıyorum ne kadar çok seveni varmış. Yıllar sonra yeni bir nesil, onu hiç görmemiş olsalar da hakkında ne güzel şeyler yazıyorlar. Hamiyet Hanım Türk müziğinde emsali olmayan bir sesti. Hamiyet Hanım insan sevgisinin dışında bir doğa aşığıydı. Evde envai çeşit çiçekleriyle ilgilenir, "Leydi" ve "King" adlı köpekleriyle zaman geçirirdi."
"PENCEREDEN YÜCESES'İ DİNLERDİM"
Anmaya katılanlardan biri de Yüceses ile 1943 yılından 1948 yılına kadar Laleli'de bulunan Ulusoy Apartmanı'ndan komşusu Eyüp Ensari'ydi. Ensari, ilkokulda öğrenciyen tanıdığı komşusu Hamiyet Yüceses'e olan ilgisini şöyle anlatıyor: "Hamiyet Hanım'la 1943 yılından 1948 yılına kadar Laleli'de bulunan Ulusoy Apartmanı'nda komşuyduk. Ben o zamanlar ilkokulda talebeydim. Saz sanatkarları Hamiyet Hanım'ın evine gelir, birlikte çalıp söylerlerdi. Mesela Selahattin Pınar. Onlar müzik geçerlerken, ben de banyoda pencereyi açar onları dinlerdim. O kadar severdim Türk Sanat Müziğini ve Hamiyet Yüceses'i. Süper bir sanatkardı, sesi ve yorumu süperdi. Ben onu gazinoda da dinlemişimdir. Mekanı cennet olsun."
"SESİ İLAHİ HUZUR"
Yüceses'i anmaya gelenler sadece akraba ve dostları değildi. Yüceses'in hayranı 21 yaşındaki Arda Doruk da anmada yerini aldı. Küçük yaşlardan itibaren Yüceses'e hayran olduğunu söyleyen Doruk şöyle devam etti: "Türk Sanat Müziği'ne karşı doğuştan bir ilgim var. Bu alanda en parlak olan yıldızlara da bir ilgim var. Hamiyet Hanım da Türk müziğinin en büyük yıldızlarından biri. Sesi ilahi huzur. Ben ilkokul çağında Hamiyet Hanım'ın sesini duydum. Hem isminden hem sesinden etkilendim. İsimlerin de bir büyüsü olduğuna inanıyorum. 7 yaşında Hamiyet Hanım'ın hayranı oldum. Elde olan tüm kayıtlarını dinlemeye çalıştım, edinmeye çalıştım. Araştırma yaparak hayat hikayesini öğrenmeye çalıştım. Şakir Bey'le tanışmamla, onu yaşayan birinden dinlemekle birlikte benim Hamiyet Hanım'a karşı olan ilgim ve sevgim kat kat arttı. Beş yıldır bütün anma toplantılarına geliyorum. Hamiyet Hanım'ın ses rengi tüm sanatkarlardan çok farklı. O yüzden ben diyorum ki Hamiyet Hanım'ın tek nefeste inşa edebildiği sanat abidelerini ne başkası sesiyle yıkabilmiş ne de bundan daha görkemli bir abide inşa edebilirim diye cesaret edip okuyabilmiş."