Sanatla Yaşat, Yaşam İçin Yasa, Hayvan Yaşam Özgürlük İnsiyatifleri, 20 Eylül Cumartesi günü Eyüp Feshane’de yaptıkları eylemle sokak hayvanlarının katledilmesine yönelik yasayı protesto etti. Sanatçılar, kendi hazırladıkları köpek heykellerini giyerek, “Dostlarımızı vermiyoruz!” mesajı verdi. Burada yapılan açıklamada, “Bağımsız sanatçı inisiyatifi Sanatla Yaşat, kültür sanat alanının aktörlerini sokak hayvanlarının can güvenliği için harekete geçmeye, sokak hayvanlarının can güvenliğini savunmaya davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı.
(Fotoğraf: Özcan Yaman/Evrensel)
Açıklamada “AKP, 2004 yılında kendi kaleme aldığı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki kısırlaştır-aşıla-yerine bırak modelini uygulasa bugün sokaktaki hayvan popülasyonu çoktan düşmüş olacaktı. Fakat şimdi, yasayı uygulamayan belediyelerin kabahatinin faturasını sokaktaki dostlarımıza kesmeye çalışıyorlar. Bu yasa teklifi, sokakta yaşayan hayvanlar için katliam ve tecritten başka bir anlama gelmiyor. Bu sokaklar kimsenin tekelinde değil. Sokaklar, üzerinde yaşayan tüm canlıların. Hepimizin. Günlerdir toplumun tepkisiyle görüyoruz ki bu kanlı yasa teklifinin toplum nezdinde hiçbir meşruiyeti yok! “Ben yaptım oldu” denilerek önümüze koyulan şeyler yasa değil; iktidar hırsı, nefret ve rant itirafı içeren birer kağıt parçası. Yasaları sokakta hep beraber biz yazacağız!” denildi.
GAZHANE’DE KÖPEKLİ EYLEM
Sanatçılar, 21 Temmuz Pazar günü de Kadıköy’de tekrar bir araya geldiler. Müze Gazhane bahçesinde buluşan grup, köpek heykelleri önünde yasaya karşı dövizler taşıyarak, “Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat”, “Yasayı geri çek, ötenazi cinayet”, “kurtuluş yok tek başına, ya bütün türler ya hiçbirimiz” sloganlarını attı. Sanatçılar adına açıklama yapan Rafet Arslan, bu eylemi İstanbul’daki diğer kültür-sanat kurumlarında yapmaya devam edeceklerini söyledi. Arslan, “Bu çıkan yasa ile sokak hayvanları önce toplanacak, sonra da öldürülecekler. Buna karşı olarak biz sanatçılar yanyana geldik. Bir atölye süreci yaşayıp bu köpekleri meydana getirdik, şimdi onlarla birlikte sokaktayız. Bize göre dünya, tüm canlı varlıklarla bir bütündür. Hayvanlar, bitkiler, denizler ve diğer türler, insan varoluşundan daha az kıymetsiz değildir. Yaşam bir bütündür. Bu cinayet yasası geri çekilsin. Sokak hayvanları için bilimsel olarak önerilen çözüm ‘kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat’ formülü uygulansın.” dedi.
Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne karşı eylemler günlerdir ülke genelinde ve Kadıköy’de sürüyor. Hayvan hakları savunucuları, 17 Temmuz Çarşamba günü Süreyya Operası önünde, 20 Temmuz Cumartesi günü Kadıköy iskelesinde buluşarak, yasanın geri çekilmesini istedi.
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, Yoğurtçu Parkı'nda 22 Temmuz Pazartesi günü eylem yaptı. Yapılan ortak basın açıklamasında katliam yasasına karşı iki aydır mücadele halinde olduklarını belirten hayvanseverler, "Bu yasa teklifine ilişkin komisyon görüşmelerini, bu görüşmeleri komisyon toplantısı içerisinden canlı yayınla sosyal medya mecralarından yayımlayan vekillerin yayınlarını takip ederek, orada olan arkadaşlarımızdan bilgiler alarak anbean takip edeceğiz. Biz bu yasanın karşısındayız. Bu yasayı reddediyoruz. Bütün hükümlerini reddediyoruz. Ne ötanazi diyerek, ne uyutma diyerek üstünü örtebilirsiniz. Biliyoruz, hayvanları katletmek istiyorsunuz. Bunun karşısındayız. Hayvanları öldürmeyeceğiz sadece barınaklara toplayacağız derseniz eğer bir sonraki aşamada buna da karşıyız. Çünkü biz biliyoruz ki hayvanları toplamanız demek, bizim onları takip edemememiz demek. Sizin topladığınız hayvanların hepsinin de öleceğini, sefalet içerisinde öleceğini çok iyi biliyoruz. Bu aslında köpek düşmanı, kedi düşmanı, sokakta yaşayan hayvanların düşmanı gibi gözüken, ama aslında kılıfı bu olan, yasada nasıl büyük bir rant dönmesi planlandığını da çok iyi biliyoruz. Teklife baktığımız zaman bu doğal yaşam alanı diye güzel dedikleri, barınak diye güzelledikleri ölüm kamplarının açılması için kişilere, kuruluşlara teşvikler, mali destekler sağlanması öngörülüyor. Ayrıca toplama yapmayan ya da hayvanları öldürmeyen belediyelere iki yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Fakat yine toplama yapmak için valilere yine bir sorumluluk verilmişken kendilerine herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. Bunun da ne kadar ideolojik, siyasi bir tercih olduğu çok net ortadadır. Herkes bunun farkında, bunu bilmiyoruz zannetmesinler. Biz burada sadece hayvan düşmanlarıyla bunu yapmadığınızı biliyoruz. Ama hayvan düşmanı olduğunuzu da biliyoruz. Dolayısıyla biz bu yasa teklifi reddedilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğer ki geçerse her ikisinden de tek tek mahallelerimizde örgütlenip bütün hayvanlarımızı kucaklayıp o barınaklara, o ölüm kamplarına göndermenizi de engelleyeceğiz. Mücadelemiz sona ermeyecek." dedi.
(fotoğraf: ANKA)