Kadıköy’de, insanların kitap okumasını artırmak, semtin sahaf kültürünü korumak için sahaflardan “işgaliye bedeli” alınmıyor. Gazete Kadıköy olarak biz de İmge Sahaf’ın sahibi Gökhan Demiray ile Kadıköy’deki sahaf kültürünü, belediyenin tutumunu ve “kitapları” konuştuk...
Eylül BİROL
Kadıköy Çarşı, her geçen gün yenilenen bir yer. Dolayısıyla esnaf yapısı da Kadıköy’ün geçirdiği kültürel dönüşüm ile birlikte değişiyor. Eskiden sahafların, eskicilerin bulunduğu yerleri şimdi eğlence ve yiyecek sektörünün başını çektiği yeni işletmeler aldı. Kadıköy Belediyesi sahafların yok olmasını engellemek adına sahaflardan “işgaliye bedeli” almıyor. Zabıtadan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Çetinkaya bu durumu “Sahaf çok para kazanan işletme değil. Kollanması ve korunması gerekiyor. Çok da vatandaşın geliş geçişini engelleyecek durumda değiller. Bu sebeple Kadıköy Belediyesi olarak, kitapla kültürle iştigal eden bu esnaf kolumuza biraz müsamaalı davrandık.” diye açıklıyor.
Kadıköy değişiyor ama Kadıköy’ü tozlu raflarında ve eski sayfalarda yaşatanlar hala geleneği sürdürüyor. Her geçen gün artan “rekabetçi piyasada” ayakta durmakta zorlanan sahaflardan biri olan İmge Sahaf’tan Gökhan Demiray ile Kadıköy’ü konuştuk.
Kadıköy’de bir sahaf için işgaliye bedeli ne anlama geliyor?
Son yıllarda maalesef Kadıköy Çarşı’nın esnaf yapısı değişti, neredeyse tüm alanlar yeme içme sektörüne kaydı malumunuz... Bu; farklı bir şekilde rant gelişimi sağlayarak kiraların çok yükselmesine sebebiyet verdi. Bırakın bir sahafı, normal bir esnaf için dahi ödenmesi mümkün olamayacak kiralar söz konusu olunca, birçoğu ya işi bıraktı ya dükkânlarını devretti. Bu yüksek kiraların yanında özellikle bizler gibi Türkiye şartlarında çok spesifik işler yapanlar için, diğer sair masraf ve vergilerin yanında eklenebilecek en küçük bir maliyet gerçekten çok yıpratıcı olmakta. Mesleğimizi biraz önce bahsettiğimiz sebepler dolayısı ile mucizevi olarak sürdürmekteyiz çünkü. O yüzden Kadıköy Belediyesi’nin bizden işgaliye bedeli almaması çok önemli.
Kadıköy’ün sahaf kültüründen biraz bahsedebilir misiniz?
Kadıköy, İstanbul’da sahaf kültürü olarak son otuz yılda parlayan bir yıldız oldu. Ancak son dönemlerde, kaybettiğimiz çok değerli ustalarımız ve bahsettiğim maddi zorluklar nedeni ile birçoğu ya kapandı, ya da daha ıssız köşelere çekilmek zorunda kaldılar. Çarşı içinde mesleği icra eden birkaç esnaf kaldık sadece. Daha çok okul ihtiyaçlarına yönelik Akmar pasajı, sahaflığı icra etmeye devam eden Kafkas pasajı ve sokak aralarında işini sürdürmeye gayret eden bir avuç kişi… Aslında sadece Kadıköy’ün değil İstanbul’un mesleğimiz adına görüntüsü bu şekilde. Daha büyük ve kar marjı bizim mesleğimiz ile kıyas bile edilemeyecek firmalar ve iş kollarının yayılma neticesidir bu.
Ama siz hala mesleğinizi yapmakta ısrarcısınız…
Sahaflığı sadece ikinci el kitapçılık değil de tam olarak meslek erbabı olarak yapmaya her daim gayret gösterdiğimiz için, Kadıköy’e hala bizim ve bizim gibi arkadaşlar için gelen çok sayıda insan var. Sadece Kadıköylü değil üstelik, İstanbul’un hemen her tarafından, ayrıca yabancı turistlerin de ilgisini çekmekte, bir çok teşekkür ve tebrik almaktayız bu yönlerimizle. Yaptığımız, insanları geçmiş ile buluşturmak, geçmişi yaşatmak hatırlatmak... Bizler de esasen gönüllü bir kültür elçiliği görevini ifa etmekteyiz. Meslek alanımızı koruma altına alacak bir devlet çalışması maalesef yok. Şöyle ki bundan yıllar önce Ticaret Odası’na kayıt olmak icap ettiğinde bize bir meslek alanı bulunamayıp “oluklu mukavvacı vb” gibi bir işkoluna dahil etmişlerdi. Bütün bu zorluklara rağmen bizlerin yaptığı iş esasen “gönüllülük” içerdiği için gücümüzün yettiği sürece Kadıköy, sahafları ile her daim anılacaktır.
-Kadıköy halkı sahaflara mı daha çok ilgi gösteriyor "kitapçılara" mı?
Gerçek bir kitap okuyucu için esasen bu fark etmemekte. Aradığı kitabı bulamayıp sahafa gelen, baskısı tükenmiş bir kitap için gelen, ya da koleksiyon konusu bir arayış içerisinde gelen, kitabı sırf okunmuş ve ona başka hayatlar değdiği için gelen birçok insan mevcut. Hatta hayatında ilk kez bir sahaf görerek, şaşkınlık içinde burasının ne olduğunu çözmeye çalışan insanlarla da çokça karşılaşıyoruz. Bir de kitabı sadece yeni seven veya yeni çıkmış kitabı arayan okuyucular var, onlar doğal olarak yeni kitapçıları tercih ediyorlar. Okuyucuların çoğu bir sahafın kitapçıdan öte bir yer olduğunu bildiği için, yeni kitap almaya gelmiş olsa dahi içerideki havayı teneffüs etmek için mutlaka uğrarlar sahaflara...