Semtin asmalı sokakları

Kadıköy’ün çeşitli sokaklarına yayılan asmalar, sıcak yaz günlerinde, altında yapılan sohbetlerle dostluğu ve komşuluğu yaşatıyor

26 Haziran 2015 - 10:25

Mustafa SÜRMELİ
Asmalı sokaklarımız vardı bizim, dalları sokağın bir yanından diğerine uzanan. Ya pencereden karşı komşunun penceresine uzanan çamaşır iplerimiz… Annelerimiz çamaşırları asarken karşı komşu teyzeyle sabah sohbeti yapardı. Deterjan aromalı, ıslak çamaşır kokuları arasında sabah serinliğiyle mahmur bu sohbet ne tatlıydı kim bilir…
Asmalı sokaklarımız vardı bizim bir zamanlar. Eskiden sokaklarımız da evlerimiz gibiydi. İşe uğurlama, temizlik, yemek, çamaşır bitti mi mahallenin kadınları minderleri atmaz mıydı sokaklara. Ta ki akşama kadar…
Bugün Neriman teyzenin kapı eşiğinde, yarın Melahat ablanın evinin bahçesinde, öteki gün sokağın bir başka yerinde, fokurdayan çay eşliğinde, asma gölgeliğinde…
Muhabbetlerimiz, güvenimiz ve pek tabi saygı ve sevgimiz vardı bir zamanlar. Anahtarlar komşuya bırakılır, “bir zahmet ver, çocuk eve gelince kapıda kalmasın denir” ve arkaya bakmadan çıkılırdı yola. Çocuk da merak edilmezdi öyle pek. Gelince aç da kalmaz, açıkta da kalmaz, komşuda ne piştiyse onu yer, icabında komşudan ulaşırdı küçük de olsa bir kapta. Eskiden küllerimiz vardı paylaşacak. Zira komşu komşunun külüne muhtaçtı ya. Şimdi ne kül kaldı ne duman…

ASMA ALTI TAVLA KEYFİ
Necmiye Erdoğmuş, Gazi Osman Paşa Sokağı’ndaki dükkânının önüne 6 yıl önce diktiği ve sevgi ile baktığı üzüm fidanın yolun karşısındaki binaya uzanacak kadar büyümesinden duyduğu mutluluğu anlatıyor. Canı sıkıldığında yemyeşil asma yapraklarına bakarak rahatladığını söyleyen ve asmanın sokağa renk getirdiğini belirten Necmiye Hanım, “Gölgesi, görüntüsü ve tabiî ki çekirdeksiz, ince kabuklu nefis üzümleri harika. Müşterilerime de ikram ediyorum” diyor. Necmiye Hanım’ın 35 yıllık arkadaşı Sema Tekin ise yemyeşil asma ağacının yapraklarıyla sokağa renk verdiğini vurguluyor.
Kamil Güleryüz, sokağı şenlendirdiğini belirttiği asmanın altında oturup esnaf, sokak sakini hep beraber sohbet keyfinin bambaşka olduğunu anlatıyor. Esnaflardan Ahmet Ersoy asma ağacıyla sokağın güzelleştiğini belirtirken, küçük esnaf olarak sıkıntılarını da sıralamadan geçmiyor. Biz konuşurken Yaşar Çetin ile Kamil Güleryüz asmanın altında çekişmeli bir tavla maçına tutuşuyor. Bıraktığımızda Yaşar Bey öndeydi. Maçın sonucu haftaya kaldı.

TARİHİ ÇARŞININ ASMALARI
Kadıköy Tarihi Çarşı’daki Güneşlibahçe Sokak’ta da bir başka asma dikkati çekiyor. Çarşının üçüncü kuşak turşucu dükkânını Özcan kardeşler işletiyor. Onlar da dördüncü kuşağa devredecekler. Kendilerini bildi bileli sokaktaki asmanın orada büyüdüğünü belirten Bahattin Özcan, yemyeşil bir doğayla bütünleşen sokağın görüntüsünün de bir başka olduğunu söylüyor.
Pavlonya Sokağı’nın, Kadıköy’ün en güzel sokaklarından biri olduğunu düşündüğünü söyleyen esnaf Cemal Polat, sokağı kaplayan sarmaşığın ayrı bir hava ve ferahlık kattığını belirtiyor. Polat, “Serin ve rüzgâr alan bir sokak. Yaz akşamları dükkânı kapatıp, esnaf arkadaşlarla, sokak sakinleriyle bazen oturuyor, çayımı içip sohbetimi yapıp evime öyle gidiyorum” diyor.

İFTARIN ARDINDAN ÇAY KEYFİ
Yeldeğirmeni’nden sahile inerken rıhtıma yakın bir sokaktaki asma ağacı ise civarda oturanların, çalışanların dinlenmek için çay içtikleri kafeteryanın üzerini süslüyor. Mekânın çalışanı Halis Bey, iftar saatlerinde masa sandalye koyduklarını, çay keyfi eşliğinde sohbetlerin çok tatlı olduğunu ifade ediyor.

ARŞİV