Sevenleri Cebenoyan'ı Sinematek'te andı
Sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan, kendisine ithaf edilen filmlerin gösterimiyle, Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi’nde düzenlenen programla anıldı.
3 Ağustos 2019'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Türkiye’nin önemli sinema eleştirmenleri arasında gösterilen Cüneyt Cebenoyan, 30 Eylül Cumartesi günü Sinematek/Sinema Evi'nde düzenlenen programla anıldı. Anma programında, Cüneyt Cebenoyan’a yönetmenleri tarafından ithaf edilen üç film; Tayfun Pirselimoğlu’nun “Kerr”i, Çiğdem Sezgin’in “Suna”sı ve Fikret Reyhan’ın “Çatlak”ı Sinematek’te sevenleriyle birlikte izlendi. Sinema Yazarları Derneği Başkanı Esin Küçüktepepınar’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye de üç yönetmen katıldı, Cebenoyan’a ilişkin anılarını paylaştı.
“EN KIYMETLİ TARAFI VİCDANLI OLMASIYDI”
Tayfun Pirselimoğlu “Açıkçası Cüneyt ile ilk defa nerede nasıl tanıştık hatırlamıyorum, fakat şöyle bir hikayesi var. ‘Rıza’ ile ilgili bir kritik yapmıştı, bana filmi sevmediğini söyledi, aradan birkaç hafta geçti bir yerde karşılaştık bana dedi ki ‘Tayfun sana bir şey söyleyeceğim, ben bu filmi düşündüm, düşünüyorum ve bir türlü çıkamıyorum, bu çok iyi film’ dedi” şeklinde konuştu. Bu durumun kendisini çok etkilediğini aktaran Pirselimoğlu, “Bir sinema izleyicisinin film hakkında tefekkür edip, onun hakkında düşündükten sonra, başladığı yer ile geldiği yer arasındaki geçirdiği o macera ve bunu da bu işi yapmış olan kişiye söylemek, tam Cüneyt’lik bir şey” dedi. Pirselimoğlu, “Cüneyt’in en kıymetli bulduğum taraflarından biri vicdanlı olması. Vicdanlı bir sinema yazarı ve vicdanlı bir insan olması, böyle bir başlangıcımız oldu ‘Rıza’ üzerinden” şeklinde konuştu. Hürriyet Gazetesi’nin En İyi 100 Türk Filmi için Cüneyt Cebenoyan’a fikrini sorduğunu ve onun En İyi 5 Film içerisine ‘Rıza’yı eklediğini aktaran Pirselimoğlu, “Bir yönetmen ile sinema yazarının dostluğu olabilir mi, en azından benim açımdan oluyor, Cüneyt ile olan çok özel bir ilişkiydi” dedi.
“ÇOK İÇTENDİ”
Çiğdem Sezgin, Cüneyt Cebenoyan ile Malatya Film Festivali’nde tanıştığını söyledi. Sezgin şu ifadelerle sözlerine devam etti: “İlk uzun metrajlı filmim ‘Kasap Havası’ ile orada yarışmadaydım, Cüneyt Bey de jüri üyesiydi. Ödül töreninden sonra beni kutlamıştı ve filmimi gerçekten çok sevdiğini söylemişti. Filme daha fazla ödül verilmesi için çabaladığını dillendirmişti, çok içtendi. Ardından ‘Kasap Havası’ ile alakalı çok hoş bir kritik yapmıştı, güzel bir yazı yazmıştı, benim çok hoşuma gitmişti. Yeni projelerden bahsettik ve Cüneyt Cebenoyan benim ikinci uzun metrajlı filmim ‘Suna’nın senaryo aşamasından itibaren projenin içinde oldu.”
“BEN VAZGEÇTİM, OYNAMAYACAĞIM”
Senaryoda film eleştirmeni rolü yazdığını dile getiren Sezgin Cüneyt Cebenoyan’ın o rölü oynamak istediğini aktardı. Oyun ve okuma provasının yapıldığını belirten Sezgin, “Cüneyt Bey oyuncu değildi, heyecanlıydı biraz, amatör bir oyuncuydu” dedi. Ardından Sezgin şu ifadeler yer verdi: “O sanırım belli bir süre sonra oyunculuğa küstü ‘ben vazgeçtim, oynamayacağım’ dedi. O zaman ben de ‘bu rolü Erdal Beşikçioğlu’na teklif edeceğim’ dedim. O da ‘hayır o rol benim’ dedi. Ardından onu elim bir trafik kazasında kaybettik, sonrasında hemen her sahneyi yazdığımda paylaştığım bir dostumu kaybetmiş olmak beni derinden etkiledi”.
“SEN NEREDEN ÇIKTIN”
2017 yılında sektöre girdiğini belirten Fikret Reyhan, “Cüneyt Abi tanıştığım ilk kişilerdendi, onun için gerçekten hafızam çok net. Belki en az zaman geçirenlerden biriyim ama benim üzerimde çok fazla etkisi var. Hep dost kaldık biz, çünkü tek bir filmimi izleyebildi maalesef” dedi. Cüneyt Cebenoyan ile Fransız Kültür’de filminin sinema yazarları için olan basın gösteriminde tanıştığını kaydeden Reyhan, “Cüneyt Abi bana ‘sen nereden çıktın’ dedi, ben de abi ben hep buradaydım, sinema yazılarınızı hep takip ediyorum’ dedim” şeklinde konuştu. Cebenoyan’nın filmini tekrar izlemek istediğini aktaran Reyhan, “İzledikten sonra o hafta tekrar buluştuk, 3-5 saat sohbet ettik, benim için o kadar değerliydi ki” dedi.
“SON KONUŞMAMIZDI”
Reyhan, “Bir sonraki filmimi merak ediyordu, ‘Çatlak’ setinden çıkmıştım temmuzun ortaları gibi. Dinlendikten sonra yaptığım ilk iş Cüneyt Abi’yi aramaktı. Nasıl geçtiğini sordu, ‘Abi bilemiyorum galiba olmadı’ dedim, o da bana ‘yapmışsındır, yapmışsındır’ dedi. Bu bizim son konuşmamızdı” şeklinde konuştu.
