Kadıköy’de balık-ekmek satarak sürdürdüğü hayatını 1996’te yazdığı Varoşta Kadın Olmak kitabı ile anlatan ve Fransız ARTE Televizyonu’na belgesel olan Nalan Türkeli’nin yaşam hikâyesi, Hülya Koçyiğit tarafından sinemaya taşınıyor.
Hülya Koçyiğit, beyaz perdeye 5 yıl aradan sonra gecekonduda yaşam mücadelesi veren bir kadını canlandırarak dönüyor. 1996’te yazdığı “Varoşta Kadın Olmak” adlı kitabı önce Fransızca’ya çevrilen ardından Arte televizyon kanalı için belgeseli yapılan Nalan Türkeli’nin yaşam öyküsünü canlandıracak olan Koçyigit, Türkeli’nin seyyar satıcılık yaptığı Kadıköy’deki tezgâha gelerek gözlemlerde bulundu.
GECEKONDUDA BİTMEYEN UMUTLARIN KADINI TÜRKELİ
Babası annesini öldürdükten sonra kardeşlerine bakmak zorunda kalan, mutlu bir yuva kurduğu düşünürken oğlunu kanserden kaybeden ardından diğer oğlu cezaevine düşen, 8 yaşındaki torununa bakmak için seyyar satıcılık yapan ve tüm bunları yaşamını sürdüğü gecekonduda “Varoşta Kadın Olmak” adlı kitapla anlatan Nalan Türkeli…
YEŞİLÇAM’IN UNUTULMAZI HÜLYA KOÇYİĞİT
Türk sinemasının 4 yapraklı goncası, Susuz Yaz, Kezban, Vurun Kahpeye, Rabia, Almanya Acı Vatan, Derman gibi 180 filmde rol alan bir başrol oyuncusu, filmleri 5 kıtada oynatılan ilk Türk sinema sanatçısı ve 30’un üzerinde saygın sinema ödülü kazanan aktrist: Hülya Koçyiğit. Ve bu iki kadını birleştiren bir kitabın film senaryosu…
İKİ KADINI BİRLEŞTİREN KİTAP: VAROŞTA KADIN OLMAK
Kadıköy’de balık ekmek satarak sürdürdüğü hayatını 1996’te yazdığı Varoşta Kadın Olmak ile anlatan ve Fransız ARTE Televizyonu’na belgesel olan Nalan Türkeli’nin yaşam hikayesi, Hülya Koçyiğit tarafından beyaz perdeye taşınıyor. 2007’de Zümrüt karakterini canlandırdığı Hicran Sokağı’ndan sonra sinemada rol almayan Hülya Koçyiğit, çevireceği son film Varoşta Kadın Olmak için Nalan Türkeli ile biraraya geldi. Zorlu yaşam mücadelesini, kadın olmanın zorluklarını en çok da gecekonduda yaşayan kadın olmanın ne demek olduğunu canlandırmak için beyaz perdeye dönmek isteyen Koçyiğit, bu topraklarda hayatları anlatılacak daha çok Nalan Türkeli olduğunu düşünerek senaryoyu kabul ettiğini söylüyor.
1963’te Susuz Yaz ile sinema hayatına başlayan Hülya Koçyiğit Varoşta Kadın Olmak’ta canlandıracağı Nalan Türkeli’nin seyyar satıcılık yaptığı tezgâhına gitti. Kadıköy’de 20 yıldır seyyar satıcılık yapan Nalan Türkeli’nin neler yaşadığını gözlemlemek isteyen Koçyiğit canlandıracağı karakteri yerinde izledi. Filmle aynı adı taşıyan kitabı okuduktan sonra seyyar tezgaha gelen ünlü aktrist, Türkeli’nin Mahmutpaşa’dan aldığı Çin malı ucuz oyuncakları tezgâhında nasıl sattığını, zabıtalardan nasıl kaçtığını ve rakipleriyle nasıl mücadele ettiğini gördü. Türkeli’nin yaşadıklarının ülkemizdeki pek çok kadının yaşadığını, omuzlarında kaldıramayacakları kadar yük taşıyan milyonlarca kadının bulunduğunu söyleyen Koçyiğit, gecekondu gerçeğinin altını çizeceğini belirtti. En çok gecekondu da yaşayan ve geçim mücadelesi veren kadınların sorunlarını anlatacak olmanın heyecanının yaşadığını söyleyen ünlü aktrist, filmine konu olan kadının günlük nafakasını nasıl çıkardığını izledi. Türkeli’nin çocuk olan yetişkinlerle konuşmasını, çocuklara yaklaşımını ve bir gözüyle sürekli zabıtaları gözetlemesini inceleyen Koçyiğit, kadın kimliğiyle ayakta kalmaya çalışan filmin kahramanı hakkında fikir edindi.
‘ÇEVREMİZDE ÇOK NALAN TÜRKELİ VAR’
Uzun zamandır uygun bir karakter ile sinemaya dönmeyi istediğini belirten Koçyiğit “Toplumumuzda omzunda taşıyabileceğinden daha fazla yük olmasına rağmen, sevdikleri için hayattan umudunu kesmeyen çok kadın var, biliyorum. Olumsuzluklar karşısında dimdik duran, sorumluluklarını taşımaktan hiç korkmayan Nalan Türkeli gibi cesur kadınların sesini duyurmak istiyorum. Bu ülkede çok fazla Nalan var. Yere düştüğünde bile kimseden yardım istemeyen, emeğine ve alın terine sahip çıkarken sevdikleri için ayakta kalan Nalanlar var” dedi. Bu yaz sonuna kadar Gülşah Film tarafından çekilmesi planlanan Varoşta Kadın Olmak’da, Nalan Türkeli’yi canlandıracağını dile getiren Koçyiğit; Düğün, Gelin, Diyet’in ardından günümüz kent ve kadın gerçeğini tekrar sinemaya taşıyacağını vurguladı. Varoşta Kadın Olmak’la bir yaşam gerçeğinin başrolünü oynayacağını belirten Hülya Koçyiğit, Türkeli’yi yazgısına meydan okuyan gecekondu kadını olarak nitelendirdi.
Koçyiğit canlandıracağı Nalan Türkeli için “Sokaklarda geçen çocuklukta karnını doyurma hayatta kalma zorunluluğu sonrasında kadınlığını erteleme hatta saklama zorunluluğu. Tüm bu engellere karşın tutkuyu, aşkı hep diri diri içinde taşıyan, konfeksiyon atölyelerinden işporta tezgâhlarına, seyyar balık ekmek satıcılığına ve sokağın tüm tozunu yutmaya rağmen umudunu hiç yitirmeyen bir güç abidesi. Eğitimi ilkokulla sınırlı olmasına rağmen yazmak hayatın darbeleri karşısında en büyük sığınağı olan kadın. Zabıtalardan kaçarken umutlarını da yanına almayı unutmamış, tüm önyargılara rağmen hayata direnen, hiç kimse fark etmeden ayakta kalan bir kadın. Varoştaki kadını en iyi anlatmak için sahneleri bile zihnimizde canlandırdık. Doğru zamanın geldiğine inanıyorum, Varoşta Kadın Olmak beni beyaz perdeye döndürecek kadar önemli bir kitap” dedi.
Filmin ardından “Belki de hiç yok ölüm” adlı yeni kitabını yayınlayacağını söyleyen Nalan Türkeli ise,“Hayatım boyunca hep umutlarımı erteledim. Kardeşlerime annelik yaptım, evlendim eşimi kaybettim, umudumu kaybetmedim. Bu kez çocuğumu kaybettim diğerini de demir parmaklıkların ardında gördüm. Torunum Ece yükümün tatlı ağırlığı. Varoşta Kadın Olmak’la şimdilerde ertelediğim umutlarımı, gelecek düşlerimi anlattım. Hülya Koçyiğit gibi bir yıldızın hayatımı canlandırması beni onurlandırıyor. Filimle beraber yayınlamayı istediğim Belki de Hiç yok Ölüm” adlı kitabımla kitapseverle buluşmak istiyorum” diye konuştu.