Sıcak Bayram, serin şerbet

Yaz sıcaklarının bunalttığı, Ramazan’ın bitip bayramın geldiği şu günlerde damaklarınızı geleneksel bir içecekle tatlandırmak isterseniz, sizi “Erenköy Şerbetleri”nden içmeye davet ediyoruz

30 Haziran 2016 - 15:24
Gökçe UYGUN
Türkiye’nin yeni içecek markası Kadıköy’den çıktı. “Erenköy Şerbetleri”, Ramazan Bayramı’nda Kadıköylüyü serinletecek.
Erenköy Şerbetleri’nin yaratıcısı Mustafa Pektaş, aslında elektrik öğretmeni. İki yıl vekil öğretmenlik yapıp, bir süre de elektrik firmalarında çalıştıktan sonra, bundan tam iki yıl önce bir haziran gününde girmiş şerbet işine; “Yazı ile hep alakalıyım. Çocuk öyküleri, masallar yazıyorum. Bir gün bir senaryom için Osmanlı sokak satıcılarını araştırırken şerbetçilerle karşılaştım. Zaten küçüklükten beri mutfağı severim, ilk yemeğimi 13 yaşında yapmıştım. Hatta çocukluk hayalim ‘duvarlarında dünyanın çeşitli yerlerinden gelen meyve suyu termoslarının olduğu bir dükkân açmak’tı. Şimdi bu iş ile hayalimi gerçekleştirmiş oldum”
Peki neden başka bir içecek değil de şerbet üretimi yapmayı tercih etmiş? Yanıt veriyor; “Piyasadaki sadece standart içecekler vardı, hepsi fabrikasyon. Kendi içeceğimi yapmak istedim. Demirhindi şerbetiyle başladım, devamı geldi.”

ŞERBETE ÖNYARGI…
Pektaş, şerbetin aslında ne olduğunu da şu sözlerle anlatıyor; “Örneğin; bir insanın tek seferde yiyebileceği portakal miktarı bellidir. Ama meyve suyu şeklinde içilince çok daha fazla portakal tüketilmiş oluyor. Bu da sindirim zorluğu yarattığı için vücuda yarardan çok zarar veriyor. İşte bu meyve sularının aslında sulandırılması lazım. Tabi sulanınca da tadı kaçmasın diye bir miktar tatlandırmak gerek. İşte şerbet bu.”
Piyasadaki şerbetler çok yoğun tatlı olduğu için şerbetin insanların mesafeli durduğu, ikram edilirse mecburen içtiği bir içecek haline gelmesinden yakınan Mustafa Pektaş, “O önyargıyı değiştirmek istiyorum. Bizim şerbetlerimizi tatmak isteyenleri dükkânımıza bekleriz” çağrısını yapıyor.
 
50 ÇEŞİT ŞERBET
Erenköy Şerbetleri markası altında, çiçek, Osmanlı, şifalı ve meyveli olmak üzere 4 grupta, (mevsime göre değişmekle birlikte) 50’ye yakın şerbet türü var. Mustafa Pektaş meyveleri genelde semt pazarlarından alırken, çiçekleri ya kendi topluyor ya da –şakayla karışık- ‘tedarikçim’ dediği annesinden temin ediyor. Zira geçenlerde annesi memleketleri Malatya’dan gelincik toplayıp göndermiş oğluna. Pektaş, -kendi deyimiyle- şerbeti olabilecek ‘en ilkel’ şekilde üretiyor. Hiçbir makine, gıda boyası, katkı maddesi kullanmıyor. Siparişe göre taze taze üretim yapıyor. Şerbetleri çoğunlukla Moda, Bahariye civarındaki kafelere göndermekle birlikte şehir dışından gelen siparişler de yok değil.

“NABZA GÖRE ŞERBET”
Mustafa Pektaş’a, ‘Nabza göre şerbet vermek’ deyimini anımsatıyorum; “Nabza iyi gelen şerbetler var mesela. Ve zaten tüm şerbetler, bitki çayları nabza göre alınmalı. Bu doğal ürünleri tüketirken de var olan hastalıklarınıza dikkat etmelisiniz. Her şerbetin kendince bir faydası var. Özellikle demirhindi şerbeti yaz sıcaklarında susuzluk giderici, çiçek şerbetleri de ferahlatıcı…” diyor.
Etiketler; şerbet

ARŞİV