Gastronomi yazarı Meri Çevik Simyonidis, Kadıköy’de Rum mutfağından lezzetler sunduğu bir mekân açtı. Şifa civarındaki ‘Cantina by Mezedaki’ adlı bu mekanı ziyaret ederek, Simyonidis ile Rum mutfağını konuştuk.
İstanbul doğumlu bir Rum olan Meri Hanım, uzun yıllar Yunanistan Başkonsolosluğu’nda çalıştıktan sonra, hobisi olan gastronomi dünyasına geçmiş. 2012’de ilk dükkânı Mezedaki’yi Bebek’te açmış, sonra bu küçük mezeci dükkânını bir restoran olarak Maslak’a taşımış. Şimdilerde ise yeni mekânının heyecanında. Aslen Kurtuluş semti kökenli olan Simyonidis’e neden Kadıköy’ü tercih ettiğini soruyorum; “Kadıköy’ün gastronomi alanında yükselmesi…” diye yanıtlıyor.
4 YEMEK KİTABI
“İstanbul’um Tadım Tuzum Hayatım”, “Bir Varmış Bir Yokmuş”, “Tadı Damağımda Kaldı” ve “İstanbul Kokulu Mutfaklar” adlı dört kitabın da yazarı olan Simyonidis, kitaplarının sadece yemek tarifleri kitabı olmadığını vurguluyor; “Yeme içme sektöründeki kişilerin yarattığı markalar ve onların hikayeleri var. İstanbul’da yaşanan Rumların hayatını iyisiyle kötüsüyle aktarmaya çalıştım.” diyor. Meri hanıma göre, İstanbullu Rumlar, azınlık olmanın etkisi ile bazı konularda kendilerini geliştirme imkânı bulamayıp (mesela devlet memuru, polis, milletvekili vb olamadılar) bazı sınırlamalar içinde, daha çok sanat, zanaat ve gastronomi gibi alanlara yöneldiler.
MUTFAK MOZAİĞİ
İstanbul’un birçok farklı etnik kökenli kişilerin yaşadığı iki tane imparatorluğa ev sahipliği yapmış bir başkent olarak, tüm bu etnik kökenleri yanıtsan bir şehir olduğunu söyleyen Meri Çevik Simyonidis, şöyle devam ediyor; “Bu etkileşim mimari, sanat, müzik gibi alanlarda olduğu kadar elbette yemek kültürüne de yansımış. Mutfağın milliyeti yoktur ama coğrafyası vardır. Farklı yerlerden gelen insanlar, geldikleri yerlerden kendi yemek kültürlerini taşıdılar. Mutfaklara kendi renklerini koydular, böylelikle İstanbul çok kültürlü bir mutfağa sahip oldu. Bence İstanbul mutfağı bu özelliğiyle dünya mutfakları arasında bir numara. Burada Çerkez tavuğu, Ermeni topiği, kebap, Balkan lezzeti trileçe gibi birbirinden farklı lezzetleri aynı anda bulmak mümkün. Bunların hepsini dünyada herhangi bir yerde, tek bir şehirde yemek mümkün değil. Biz de İstanbul’daki bu mozaik kültürün lezzet taraflarından birini temsil ediyoruz. Bu mozaiğin renklerini ne kadar parlatırsak, o kadar ışıldar!”
RUM MUTFAĞINI TEMSİL
Peki ya azınlık nüfusunun giderek daha da azınlığa düşmesi Rum gastronomisini nasıl etkiliyor? Meri Çevik Simyonidis yanıt veriyor, “Biz elimizden geldiğince Rum mutfağını temsil etmeye gayret ediyoruz. Ortalama 2000 kişi kaldık İstanbul’da -ki bunun yarısının 60 yaş üstü olduğunu düşünürsek, bu mutfağı yaşatacak insan sayısı azaldı. Bence üniversitelerin gastronomi bölümlerinde azınlık mutfakları da öğretilmeli. İstanbullu çocuk mezun oluyor. İtalyan, Fransız mutfağını biliyor ama İstanbul mutfağından bihaber!”
MEZE, BURGER, EĞLENCE, MÜZİK
Cantina by Mezedaki’de hem hamburger, wrap, kahve gibi lezzetler, hem de midye dolması, fava, midyeli lahana sarma, tarama, cacıki, fasulye pilakisi, zeytinyağlı Rum usulü yaprak sarma, Rum usulü mücver, kıymalı muska böreği, saganaki ballı, pastırmalı paçanga gibi sıcak-soğuk mezeler bulmak mümkün. Naftalinli plaklar gecesi, Oldies But Goldies temalı etkinliklerin düzenlendiği mekânın yılbaşı paketinde ise hindi ve kestaneli iç pilav var.
(Osmanağa Mahallesi, Nail Bey Sk. No:38B 0216 336 88 87)