Toplumsal fayda için çalışan Ahtapot Gönüllüleri Derneği; "Biriktirme Paylaş" sloganıyla Acıbadem’de Malzeme Değerlendirme Merkezi (MDM) açtı. Bağışlanan her türlü malzeme ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Dernek yetkilileri; toplumsal fayda için gönüllü olmak isteyen herkesi ‘şikayet etme, harekete geç’ diyerek Acıbadem’e davet ediyorlar.
İsimleri Ahtapot Gönüllüleri Derneği. Fakat ismiyle müsemma değiller, nesli tükenmekte olan ahtapotlar için çalışmıyorlar. Bu nevi şahsına münhasır stk’nın tüzüğünde “Ahtapotların, Derneğin amacıyla bir bağlantısı bulunmamaktadır. Ancak tabii ki tüm PotPotCanlar sekiz bacaklıları da herhangi bir ayrım gözetmeksizin sevmektedir” diye yazıyor esprili bir dille. Fakat aslında derneğin ahtapotla benzerliği de yok değil. Adeta bir ahtapotun uzun kolları gibi, uzanabildikleri farklı alanlara dokunmaya gayret ediyorlar. PotPotCan’ların (dernek üyelerine verilen isim) çalışma alanı oldukça geniş; sokağa atılan köpekler kulübe yapımı, bedensel engelli ve ekonomik özgürlüğü olmayan bireyler için gezi, balıkçıların denize attığı ağlardan zarar gören mercanların nefes alması için dalış yapmak…
Toplumun farklı kesimlerinden, tıpkı derneğin sloganında olduğu gibi ‘şikayet etmek yerine harekete geçen’ gönüllülerden oluşan bu derneğin en büyük ve somut projesi geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de hayat buldu. Acıbadem’de 31 Mart’ta kapılarını açan ‘Malzeme Değerlendirme Merkezi'nden (MDM) bahsediyoruz. Özetlemek gerekirse; burası artık giyilmeyen kıyafetler, rafa kaldırılan kitaplar ve çocukların oynamadığı oyuncaklar toplanıp işlemden geçirilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı bir merkez.
TASNİF, YIKAMA, ÜTÜLEME, PAKETLEME
Biz de açılıştan yaklaşık 1 ay sonra kapılarını çaldık. Onlarca gönüllü ile hummalı bir çalışmanın yürüdüğü merkezde bizi Ahtapot Gönüllüleri Derneği Kurumsal İletişim ve Kaynak Geliştirme Yöneticisi Ayfer Evkuran karşıladı. Onun verdiği bilgiler ışığında öncelikle size bu mekanın fiziki özelliklerinden bahsedelim. Acıbadem Dörtyol’a yakın bir konumda bulunan bu alanın girişi gelenleri karşılama, tanışma ve mutfak alanı. Üstteki asma kat toplantıların yapıldığı ‘beyin odası’ diye tarifleyebileceğimiz kat, ‘beden odası’ diyebileceğimiz bodrum katı da malzemelerin işlemlere tabi tutulduğu bölüm. Gönüllüler bu binayı, geçen yılki İstanbul maratonun koşarak topladıkları bağışla kiralamışlar ve içini el birliğiyle dizayn etmişler.
Peki MDM’nin işleyişi nasıl? Buraya elden ya da kargo ile ulaştırılan ikinci el kıyafet, oyuncak, ayakkabı, kitap gibi malzemeler önce türlerine göre tasnif ediliyor. Ardından çamaşır makinelerinde yıkanıp, ütülenip, paketlenip kolileniyor. Tüm malzemelere dair veriler, kendi geliştirdikleri bir sistemle bilgisayara giriliyor.
BAĞIŞLAR NEREYE GİDİYOR?
Diğer stk’lar ile omuz omuza olma prensibini benimseyen Ahtapot Gönüllüleri; şuan için Çorbada Tuzun Olsun Derneği, Temel İhtiyaç Derneği ve Kadın Kadına Mülteci Mutfağı ile birlikte yol alıyor. Bu stk’lar Ahtapot Gönüllüleri’ne bir ihtiyaç listesi iletiyor, toplanılan malzemeler de bu listeye göre direkt yeni sahiplerine ulaşıyor. Bu sistem haricinde, MDM’den elden bireysel bağış yapılmıyor. Çünkü amaçları ‘Doğru malzemeyi, bağışçıdan gerçek ihtiyaç sahibine, doğru zamanda ulaştırmak’. Ayrıca, toplanan tüm malzemeler arasında iş göremeyecek durumda olanlar ise tekstil, kağıt ve plastik geri dönüşüm tesislerine gönderilerek yeniden kullanıma kazandırılıyor.
BEYAZ YAKALI GÖNÜLLÜLER
MDM’deki tüm bu işleri gönüllüler yapıyor. Bu kişiler kimi zaman üniversite öğrencileri, kimi zaman da eş dost, yoldan geçerken içeri uğrayanlar, sosyal medyadan ulaşanlar oluyor. MDM’nin bir de kurumsal firmalarla yürüttüğü çalışması var. Önce firma çalışanlarına Ahtapot Gönüllüleri ve malzemeleri nasıl toplayacakları konusunda bir brifing veriliyor. Ardından firma binasına, tüm çalışanların görebileceği bir alana malzeme toplama kumbaraları konuluyor. Dernek ile Petrol Ofisi arasındaki protokol uyarınca özel olarak dizayn edilen bu 4 büyük varil, içlerindeki hurçların renklerine göre kıyafet, oyuncak, ayakkabı ve kitap için ayrılmış bulunuyor. Belli bir süre sonra bu kumbaralar dolunca, bizzat şirket çalışanı gönüllüler tarafından Acıbadem’e teslim ediliyor. Ve hatta bu kişiler kimi zaman eşyaların işlemden geçirilme süreçlerinde de görev alıyor.
GÜLEREK GÖNÜLLÜLÜK
MDM’nin işleyişini özetledik. Peki bunca işin altında nasıl bir motivasyon yatıyor? Evinde ütü yapmaktan imtina eden biri nasıl oluyor da burada saatlerce ütü masası başında çalışabiliyor? Ayfer Evkuran, ‘’Bizim en önemli değerlerim arasında gülümsemek, samimiyet ve bir işi eğlenerek yapmak var. Yaptığınız işte tebessümünüz yoksa, canı gönülden içinize sindirmeden yapıyorsanız bir zaman sonra verimsizleşirsiniz ve devamlılığı olmaz. Biz, tıpkı ahtapot gibi üç kalbimiz sekiz kolumuzla sonsuz sevgiyle sarıp sarmalıyoruz’’ diyor.
Gönüllü olmanın kendilerinde farkındalık yarattığını anlatan Evkuran, şu örenği veriyor; ‘’Mesela normalde yolda giderken kaldırımın ortasına yaplmış direği fark etmezsiniz ya da engelli asansörlerinin çalışıp çalışmadığını… Ama arkadaşınız Marmara’ya kadar gelip de asansörün çalışmadığını görüp size ‘Gelemiyorum’ diye mesaj atmazı sizi yaralıyor. Ve artık farklı bakmaya, çözüm üretmeye başlıyorsunuz. Yani burada yaptığımız şey sadece bağışları al, yıka, poşete koy olayı değil….’’
‘’ŞİKAYET ETME, GEL!’’
Evkuran, ‘’İnsanlar trafikten, sokağa atılan köpekten, kaldırımdan ve pek çok şeyden şikayet ediyor. Şikayet ediyorsun ne yapıyorsun? ‘İşin ucunu nereden tutabilirim? Taşın altına nereden elimi sokabilirim?’ diye düşünmek gerek. Biz ‘Şikayet etme harekete geç’ diyoruz. Gönüllü çalışmak isteyen herkesi, hiçbir ayrım gözetmeden buraya davet ediyoruz. Şikayetçi olan herkes buraya gelsin. Şikayet mi ediyorsun? Etme, gel…’’ çağrısını yapıyor.
‘’KADIKÖYLÜLER DUYARLI’’
Ayfer Evkuran, MDM’nin neden Kadıköy’de açıldığını ve Kadıköylünün ilgisini şöyle anlatıyor;
-buranın merkeziliği önemli. Metroya, metrobüse, vapur iskelesine yakın, herkes rahatça gelip gidebilir. Bedensel engelli üyemiz Abdullah’ın gelip gitme olayı kolay olsun diye de düşündük, onun büyük etkisi oldu burayı seçmemizde. Ayrıca insanların istediği an gelip görebilmesi bizimle temasa geçebilmesi için göz önünde olmak istedik.
- Kadıköy halkı inanılmaz duyarlı. Biz burası daha inşaat halindeyken insanlar içeri girip soruyorlardı. Şimdi gelip geçerken eşya bırakıyorlar, ‘hepsini taşıyamadım, çok eşyam var, yine getireceğim’ diyorlar. Biz de diyoruz ki sadece getirmekle kalmayın buyurun içeri gelin bir tanışalım, burayı yaşayın, görün… İnanın bu giriş katını görmekle, aşağıdaki iş alanını görmek, orada hiç tanımadığını insanlarla yan yana gönüllü olmak bambaşka… Biz zaten insanlar sadece gelip eşya bırakıp gitsinler istemiyoruz, işin içine de girsinler arzusundayız.
- Mesela geçenlerde yaşlı hanımla kızı geldi. Önce içeri girmek istemediler, ısrar ettik, girdiler. Aşağı katı tanıttık onlara, orada çalışan gönüllüleri gördüler. Kadın, ‘Umudum bitmişti, hala iyi insanlar varmış’ diyerek ağlamaya başladı. Demek ki biz doğru bir şey yapıyoruz ve insanlar da bunu görüp hissediyor.
Ahtapot Gönüllüleri’nin öyküsü
Derneğin kurucusu Vedat Kürşün’ün, sporla iç içe sürdürdüğü yaşamında, spor etkinliklerinde yanına arkadaş çekmek için 2011 yılında bir Facebook grubu kurmasıyla başlamış her şey. Kimi zaman bisiklet sürmeye, kimi zaman kamp yapmaya, kimi zaman da dalışa giderken bu grup üzerinden haberleşmeye ve bir araya gelmeye başlamışlar. 2013’te tüplü dalış eğitmeni olan Kürşün, grubun adını “Ahtapot Dalış Okulu” olarak belirlemiş. Dalış eğitimiyle beraber faaliyetleri de çeşitlendirip arkadaş çevresini ikna ederek onları dalışa, tırmanışa, kampa ve çeşitli spor etkinliklerine götürmüş. Sonraki süreçte ise, bir araya gelerek oluşturdukları gönüllülük gücünü sosyal sorumluluk ve yardım alanlarında kullanmaya başlamışlar. Hem sosyal sorumluluk projelerine katılan gönüllü sayısının hızla artması hem de birlikte yaptıkları yardım ve destek projeleriyle daha fazla fark yaratabilmek düşüncesiyle dernekleşmeye karar vererek, geçen yıl Ahtapot Gönüllüleri Derneği’ni kurmuşlar. Henüz bir yıl gibi kısa bir süre olmasına karşın PotPotCanların sayısı bugün itibariyle 50’ye ve derneğin destekçilerinin sayısı ise 300’e ulaşmış bulunuyor.
Ahtapot Gönüllüleri bugüne kadar;