Simit askıya çıktı
Bağdat Caddesi’nde ‘askıda simit’ uygulaması başlatan sokak simitçisi İbrahim Örnek, “Yoksulun halinden yine yoksul anlar” diyor
Aysel KILIÇ
İşsizlik ve yoksulluğun en büyük yansıması sokaklar. Son zamanlarda İstanbul sokaklarında evsiz insanları, yardıma muhtaç yaşlıları, çalışmaya mecbur bırakılmış çocukları daha çok görmeye başladık. Göçün de etkisiyle sokaklar adeta yoksulların evi oldu. Bu kara tabloya karşın, ufak da olsa, içimizi ısıtan gelişmeler de yaşanıyor. Duyarlı yurttaşlar yoksullara elini uzatmaya devam ediyor. Bu dayanışma örneklerinden biri de Kadıköy’de yaşandı. Bağdat Caddesi’nde bir sokak simitçisi, “askıda simit” uygulaması başlattı.
“Askıda simit” ihtiyacı olanlara simit “ısmarlamak” demek. Simitçiye giden yurttaş, bir simidi kendisine alırken, bir simidi de parası olmayanlara ikram edilmesi için askıya asıyor. İhtiyacı olanlar, simitçiye para vermeden askıdaki simitlerden alabiliyor. Sokak simitçisinin başlattığı uygulama bu.
İbrahim Örnek, Caddebostan İskele Sokak başında simit satıyor. Örnek, simit tezgâhına, “Ücretini ödediğiniz simidi, ihtiyacı olan birinin alması için askıya asıyoruz” yazısı asmış. Yazının yanı başındaki askıya ise poşet içinde simit asılmış. Biz de Örnek’ten iki simit alıyoruz ve askıyı unutmuyoruz. Bir yandan simidimizi yiyor, diğer yandan İbrahim amcayla sohbet ediyoruz.
“YOKSUL, YOKSULU ANLAR”
İbrahim Örnek, 1960’ta Tokat’tan İstanbul’a göç etmiş. Yokluk içinde, eşi Zehra ile birlikte 3 çocuk büyütmüş. Ekmek parası için çeşitli işlerde çalışmış. 15 yıldır da sokakta simit satıyor. Kar, yağmur, soğuk demeden her gün ekmek teknesiyle Bağdat Caddesi’nin yolunu tutuyor. Hafta sonlarıysa, biraz olsun dinlenmek için, simit tezgâhını eşi Zehra Örnek’e bırakıyor.
Örnek, askıya simit asma fikrinin nasıl oluştuğunu da anlatıyor:“Bu caddede o kadar gariban var ki. Her gün tezgâhımdan simitler verdim o insanlara. Çünkü yoksulluğun ne demek olduğunu iyi bilirim. Yoksulun halinden yine biz yoksullar anlıyoruz. Sokaktaki bu insanlar için ne yapabiliriz diye düşündük. Oğlumun aklına ‘askıda simit’ fikri geldi. Oğlumun dediğine göre Avrupa’da çokça yangınmış. Daha önce birkaç ekmek fırını da bu uygulamayı başlatmıştı. Biz neden yapmayalım, dedik. Başlattık. “
“ASKIDA SİMİT YAYGINLAŞMALI”
Örnek, halkın uygulamaya kayıtsız kalmadığını da söylüyor ve ekliyor: “Yardım sever insanlar da çok. Tezgâhımıza gelen çoğu insan, bir simit asıp gidiyor. Askıda simit daha çok yaygınlaşmalı. Çünkü simit, sokaklarda yaşayan, yardıma muhtaç kişiler için en temel ve kolay ulaşılabilen bir yiyecek. ”
“Askıda simit” ihtiyacı olanlara simit “ısmarlamak” demek. Simitçiye giden yurttaş, bir simidi kendisine alırken, bir simidi de parası olmayanlara ikram edilmesi için askıya asıyor. İhtiyacı olanlar, simitçiye para vermeden askıdaki simitlerden alabiliyor. Sokak simitçisinin başlattığı uygulama bu.
İbrahim Örnek, Caddebostan İskele Sokak başında simit satıyor. Örnek, simit tezgâhına, “Ücretini ödediğiniz simidi, ihtiyacı olan birinin alması için askıya asıyoruz” yazısı asmış. Yazının yanı başındaki askıya ise poşet içinde simit asılmış. Biz de Örnek’ten iki simit alıyoruz ve askıyı unutmuyoruz. Bir yandan simidimizi yiyor, diğer yandan İbrahim amcayla sohbet ediyoruz.“YOKSUL, YOKSULU ANLAR”
İbrahim Örnek, 1960’ta Tokat’tan İstanbul’a göç etmiş. Yokluk içinde, eşi Zehra ile birlikte 3 çocuk büyütmüş. Ekmek parası için çeşitli işlerde çalışmış. 15 yıldır da sokakta simit satıyor. Kar, yağmur, soğuk demeden her gün ekmek teknesiyle Bağdat Caddesi’nin yolunu tutuyor. Hafta sonlarıysa, biraz olsun dinlenmek için, simit tezgâhını eşi Zehra Örnek’e bırakıyor.
Örnek, askıya simit asma fikrinin nasıl oluştuğunu da anlatıyor:“Bu caddede o kadar gariban var ki. Her gün tezgâhımdan simitler verdim o insanlara. Çünkü yoksulluğun ne demek olduğunu iyi bilirim. Yoksulun halinden yine biz yoksullar anlıyoruz. Sokaktaki bu insanlar için ne yapabiliriz diye düşündük. Oğlumun aklına ‘askıda simit’ fikri geldi. Oğlumun dediğine göre Avrupa’da çokça yangınmış. Daha önce birkaç ekmek fırını da bu uygulamayı başlatmıştı. Biz neden yapmayalım, dedik. Başlattık. “
“ASKIDA SİMİT YAYGINLAŞMALI”
Örnek, halkın uygulamaya kayıtsız kalmadığını da söylüyor ve ekliyor: “Yardım sever insanlar da çok. Tezgâhımıza gelen çoğu insan, bir simit asıp gidiyor. Askıda simit daha çok yaygınlaşmalı. Çünkü simit, sokaklarda yaşayan, yardıma muhtaç kişiler için en temel ve kolay ulaşılabilen bir yiyecek. ”