Sinema TV Afet Dayanışma Platformu, 6 Şubat depremlerinin ardından “Ülkemizin bir gerçeği olan afetlere dair sektör olarak neler yapabiliriz” diye kafa yoran bir grup sinemacının bir araya gelmesiyle yola çıktı. Sektör çalışanlarının afet durumlarındaki hızlı müdahale ve koordinasyon yeteneklerinden yararlanarak afetlere karşı daha hazırlıklı olmayı hedefleyen platform, sadece kriz anlarında değil, afet öncesi ve sonrasında da etkili projeler üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Sektörün yaşadığı zorluklara rağmen, afetlere yönelik örgütlenme ve dayanışma sürecini güçlendirmek için eğitimler düzenleyen ve gönüllüleri sürece dahil eden platform, afet farkındalığı oluşturmak ve sivil toplum katkısını artırmak için önemli adımlar atmaya devam ediyor.
DEPREMLERDEN 2 YIL SONRA
Sinema TV Afet Dayanışma Platformu 6 Şubat 2025 tarihinde yani depremlerin ikinci yıldönümünde lansmanını gerçekleştirdi ve yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sinema TV sektörü hali hazırda kendine özgü birçok sorun yaşayan bir sektör. Güvencesiz çalışma, ağır çalışma şartları ve ödemeler başta olmak üzere meslektaşlarımız ve dolayısıyla sektör bileşenleri oldukça zor bir mücadele içinde. Bu sebeple, bir arada olmanın ve afet dayanışmasına emek vermenin hepimiz için meşakkatli olacağı aşikar. Dahası, bahsi geçen sektörel sorunlarda bile örgütlenmenin tam olarak anlaşılmadığı, anlaşılsa bile uygulanmada zorlanıldığı bir sektörden bahsediyoruz. Öte yandan, deneyimlerimizin açıkça gösterdiği üzere oldukça sağduyulu, duyarlı ve yardımlaşmacı bir sektörüz. Dolayısıyla, tamamen insani ve hayati bir meseleye baş koyduğumuz bu dayanışmada, tüm zorluklarına rağmen sektör olarak çok sesli olacağımıza inanıyoruz. Örgütlenme yapımızı da bu bilinçle, kimsenin birbirinin üstünde ya da altında olmadığı, zorunlulukların değil sorumlulukların olduğu, bir model üzerine inşa ediyoruz.”
NEDEN SİNEMA TV SEKTÖRÜ?
Tam da bu anlayıştan hareketle sorularımızı ekipçe yanıtlayan platform üyeleri, afetlere karşı sinema TV sektörünün nasıl bir avantajı olduğunu şöyle yanıtlıyor: “Sinema TV sektörü doğası gereği teknik uzmanlık, koordinasyon, hızlı hareket alabilme ve etkin iletişim becerileri gerektiren bir sektör. Türkiye tarihinde yaşanan afetler ve edindiğimiz tecrübe de afet yönetiminin bu anlamlarda film üretim süreçlerinden çok da farklı olmadığını hepimize gösterdi. Dahası teknik donanımları ve uzmanlıkları, sektör çalışanlarının afet dönemlerinde birçok ihtiyaca karşılık vermesini sağlıyor. İnsan kaynağının yanı sıra setlerde kullanılan teknik malzeme ve karavan gibi araçlar, afet bölgelerinde hayat kurtarmada ve hem afetzede hem de afet bölgesi çalışanlarının hayatta kalmalarında çok büyük bir önem arz ediyor. Doğru koordinasyon ve kullanımla sektörün elindeki bu kaynakların büyük bir güç olacağını düşünüyoruz.”
ÖNCE EĞİTİM
“Bizler, elimizdeki kaynaklarla, olabilecek afetlerde görev almak için gereken hazırlık çalışmalarını yapmayı hedefliyoruz” diyen ekip, bunun uzmanlık gerektiren bir iş olduğunun farkında, zaten çalışmaları da bu yönde: “Elbette ki, bu hazırlık süreci aynı zamanda afet yönetimine dair her manada eğitimli ve donanımlı olmayı da içeriyor. Bu doğrultuda farklı disiplinlerinden, afet yönetiminde tecrübeli uzmanlardan alınacak birçok eğitim programı tasarlıyoruz. Zira afet dönemlerindeki kriz yönetimleri dinamikleri sektörümüze çok benzemekle beraber, her biri biricik olan afetlerde psikolojik, sosyolojik, etik ve teknik birçok parametre olduğunun da bilincindeyiz. Sinema TV Afet Dayanışma Platformu olarak sektörün ve sektör çalışanlarının güçlü, etkin olduğu nitelikte bir altyapı kurmanın yanı sıra, afetlerde sivil toplumun faal olduğu ülkemizde sektör olarak birbirimizle omuz omuza durmak ve dayanışmanın bir parçası olmak en önemli hedeflerimizden biri.”
Platformun çekirdek ekibinde arama kurtarma, ilk yardım, afete hazırlık ve travma inform eğitimi almış kişiler bulunuyor ama amaçlarının sinema televizyon sektöründeki diğer arkadaşlarını da sürece dahil edip onların da eğitim almasını sağlamak olduğunu söylüyorlar.
“KATILMAK ÇOK BASİT”
Gönüllü kadrosundan bahseden ekip, “Şu an çekirdek yönetim ekibimiz 5 kişiden oluşuyor. Bunun dışında her adımımızda yanımızda olan, çalışmalarımızı yakından takip eden ve sürekli destek veren yaklaşık 15 kişilik bir ekip var. Bu ekip, sektörde çalışan gönüllülerden oluşuyor. Ayrıca, sektör dışından afet uzmanları, sosyologlar ve psikologlardan düzenli eğitimler ve danışmanlıklar alıyoruz. Bize katılmak çok basit. Sosyal medya hesaplarımızı takip ederek duyurduğumuz anket çalışmalarına ve ücretsiz online eğitimlere katılabilirsiniz. Anketler, organizasyonun hangi alanında en verimli şekilde yer alabileceğinizi belirlemek için, eğitimler ise olası afetlere daha hazırlıklı olmak adına düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz çalışmalar. Bu dayanışmanın bir parçası olmak isteyen herkesi aramıza bekliyoruz.” diyor.
FİLM, BELGESEL, KAMU SPOTU…
Platform üyeleri, afet farkındalığı konusunda da üretimler yapmak istiyor: “Ülkemizde ne yazık ki bazı afetlerde istenilen müdahalelerde bulunulamadı. Tüm dünyada afetlere müdahale konusunda sivil toplum daha fazla sorumluluk almaya başladı çünkü dünya hepimizin sorumluluğunda. Gerek sosyal gerek teknik becerilerimiz sayesinde afete müdahale etme konusunda daha yetkin bir hale gelmeyi planlıyoruz. Ayrıca görsel, işitsel üretim alanlarındaki tecrübemizle de afet farkındalığı konusunda film, belgesel, kamu spotu gibi üretimler yapmayı hedefliyoruz. Afet farkındalığının en az afete müdahale kadar önemli olduğunu düşünüyoruz bu yüzden de bu konudaki işbirliklerine açık olduğunuzu da eklemek istiyoruz.”