Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci’nin konuşmacı olduğu “Güvenli Sınırlar: “Çocuklara Hangi Yaşta Nasıl Davranılmalı?” semineri 2 Mart Cumartesi günü Kadıköy Belediyesi Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Prof. Dr. Bengi Semerci, katılımcıların ilgi gösterdiği ve can kulağıyla dinlediği seminerde yol gösterici bilgiler paylaştı. “İşinizden hoşlanmadıysanız iş değiştirebilirsiniz, başka iş yapabilirsiniz ya da çalışmaktan vazgeçebilirsiniz” diyen Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci, “Anne ve babalık ise ömür boyu süren ve emekliliği olmayan bir iş. Bu kadar zor ve sıkıcı gibi görünen işi neden yapıyoruz. Çünkü doğru yapıldığı zaman en keyifli ve sonuçları itibariyle de en zevkli işlerden bir tanesi. Annelik ve babalık diğer işler gibi öğrenilen ve öğrenilmesi gereken bir iştir.” dedi.
BAKIM VEREN SAĞLIKLI OLMALI
Bir bebeğin sağlıklı yetişmesinin en temel kuralının annenin ve babanın hazır olduğu zaman dünyaya gelmesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bengi Semerci, konuşmasına şöyle devam etti; “En doğru zaman anne ile babanın fiziksel, ruhsal ve maddi açıdan hazır hissettikleri zamandır. Artık biz başka bir varlığı da büyütebiliriz dedikleri andır. Bebeğe bakım verecek kişinin ruhsal açıdan sağlıklı olması çok önemli. Çünkü bebekler dünyayı annelerinin ya da onlara bakım veren kişinin yüzüne bakarak algılar. Siz gülerseniz o da güler. Siz kaygılıysanız o da kaygılı olur. Bakım veren kişi üzgünse bebekte üzülür.”
BEDEN SINIRLARINI KORUMALILAR
Psikiyatrist Bengi Semerci, “0-6 yaş temel güven duygusunun oluştuğu yıllardır. Çocuğun kaygılı olmaması için annenin ve babanın da kaygılı olmaması gerekiyor.” diyerek devam ettiği konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Biz dünyaya nasıl bakıyorsak çocuklarımızı da o şekilde büyütüyoruz. Sağlıklı bir çocuk yetiştirmek için kararlı, ne yaptığını bilen ve doğru kararlar veren anne ile babalar olmanız gerekiyor. Anne ve babanın tek doğrusu olmalıdır. ‘Modern ve demokratik anne ve baba kavramı’ adı altında çocukların artık sınır kavramları kalmadı. Son derece sınırsız çocuklar yetiştiriyoruz. Örneğin çocuğun sarı ya da kırmızı kazak arasında seçim yapma hakkı olduğunu ama kış günü şort giyemeyeceğini söylemelisiniz. Burada sınır koyuyorsunuz ve tercih yapma şansı veriyorsunuz. Sınır dediğimiz şey bedenimiz ile başlar. Cinsel istismarın bu kadar arttığı bir dönemde çocuklar beden sınırlarını korumalılar. Kimin ona ne kadar yaklaşabileceğini bilmeliler.”
“Çocukların yaşına uygun sağlıklı kurallar koymaları gerekiyor.”diyen Prof. Dr. Bengi Semerci, anne ve babaların çocukları tehdit etmeden baştan kurallar ile çocukları büyütmeleri gerektiğinin üzerinde durdu, konuşmasına şu bilgileri ekledi; “Çocuklar hayatta yaptığımız her şeyin bir bedeli olduğunu ve yanlış yapılan bir davranışın da bir sonucu olduğunu bilmeli. Başka bir oyunu, oyuncaklarını toplamazsa oynamayacağının da farkında olmalıdır.”
ZEKÂ GELİŞİMİNİ ENGELLİYOR
Her çocuğun yaşına göre sorumlulukları olması gerektiğinin önemine değinen Prof. Dr. Semerci, 2 yaşındaki bir çocukla 20 yaşındakinin sorumluluğunun aynı olmayacağını da hatırlattı, “Örneğin oyuncakları ve oda toplama, bakkala gitme ya da su şişelerini doldurma sorumluluklar arasında olabilir. Akşam yemekleri bir masada birlikte yenmeli. Televizyon olmamalı. Sohbet edilmeli. Çocuk dinlenmeli. Televizyon, tablet ve telefon çocuklara hiçbir şey öğretmiyor hatta öğrenmekten mahrum bırakıyor. Günde iki saatten fazla ekran karşısında olmak zekâ gelişimini engelliyor. Zekâyı ve yaratıcılığı oyun oynamak geliştirir. Çocuklar sevinçlerini, üzüntülerini... oyun oynarken yansıtır. Çocuklar 3 yaşından sonra sosyalleşiyor. O yüzden çocuklar gelişimleri için kendi yaşıtları ile birlikte olmalı.” diye konuştu. Anne ve babaların pür dikkat notlar aldığı seminer, Bengi Semerci’nin katılımcıların sorularına verdiği cevapların ardından son buldu.