Bavul dergisi yazarı Zihni Başsaray, ‘Süpermen’ kostümüyle Fikirtepe’yi ziyaret etti. Başsaray, “Fikirtepe’de, birilerinin rantı için mahallelerinden sürülen çocukların derdine ne yazık ki derman olamam ama en azından birlikte bolca muhabbet edip biraz gülebildik” diyor
Gökçe UYGUN
Fotoğraflar: Umut YİĞİT
Geçtiğimiz aylarda, Bavul dergisinde “Süpermen Fikirtepe’de” konulu bir yazı yayımlandı. Yazıda, “halkın çocuğu Süpermen”in Fikirtepe ziyareti konu ediliyordu. Kadıköy’ün gazetesi olarak konu derhal ilgimizi çekti. Biz de bu vesileyle, yazının sahibi Zihni Başsaray (nam-ı diğer Süpermen) ile “Ne olacak bu Fikirtepe’nin hali”ni konuştuk.
“Kadıköy’de icra ettiğim Süpermenlik görevi...” diye yazmışsınız yazıda. Kadıköylü müsünüz? Yahut şöyle sorayım; Süpermen Kadıköylü mü?
Süpermen aslında Pendikli. Derginin ilk sayısında Kadıköy’de olduğumuz için Fikirtepe yazısında da o şekilde devam ettim.
Dergiye “Süpermen” karakteri yaratıldı ve bu karakter zor durumda olan kişilere, yerlere gidiyor/yazıyor. Öyle mi?
Süpermen’in gittiği kişiler elbette süper kahramana daha çok ihtiyaç duyulan yerler ancak süreçte fark ettiğim çok ilginç bir durum var; Kadıköy rıhtımdaki şaşkınlık, Fikirtepe’dekinden çok daha fazlaydı. Aralık sayısı için gittiğim Karaköy/Zürafa Sokak’ta ise kimse şaşırmadı. Türkiye’yi ‘süper kahramana ihtiyaç duyanlar ve duymayanlar’ diye değil de, ‘süper kahramana ihtiyaç duyanlar’ ve ‘ondan bile umudu kesenler’ olarak ayırabiliriz. İnanın bana umudu kesenlerin hikâyeleri de, tepkileri de çok daha gerçek.
“Halkın çocuğu Süpermen”i biraz tanıtır mısınız?
Bir faydası olsun isteyen ancak bu konuda da memleketin mevcut şartlarını pek zorlayamayan biri. Amacım ‘ufak tatsızlıkları çözmek’ diyebiliriz. Mesela Fikirtepe’de, birilerinin rantı için mahallelerinden sürülen çocukların derdine ne yazık ki derman olamam ama en azından birlikte bolca muhabbet edip biraz gülebildik.
“KENTSEL KIYIM VAR”
Fikirtepe’yi neden ve nasıl seçtiniz?
Fikirtepe, Türkiye’nin en havalı yerlerinden birinin yaklaşık beş dakika uzağında ve o havalı yerde yaşayan insanların umurunda değil. 75 yaşındaki bir insanın “Benim tek neşem arkadaşlarımla içtiğim kahveydi, hepimizi başka yere gönderdiler. Ben nasıl yaşarım şimdi?” cümlesinin sertliği ve gerçekliği ancak böyle yerlerde duyulabilir.
Sokaklar bitmiş halde. Türkçe yazıları silip savaş meydanı olarak insanlara göstersek kimse yadırgamaz. Çok az ev kalmış. Kalanlar da gitmek üzere. Ortada bir kentsel kıyım var. Belki de Fikirtepe’nin gayrı meşru namından dolayı “oh olsun” çekenler vardır ama “oh olsun” demek yerine bu gayrı meşruyu yaratan koşulları deşmedikçe bu kıyım orta sınıfın da mahallelerine gelip dayanacak.
Fikirtepe’nin çocukları Süpermen görünce şaşırdı mı?
Hayatımda birçok şeyi düşünebilirdim ama uçamadığım için özür dileyeceğim aklıma gelmezdi. Fikirtepe’de çocuklar uçabildiğimi düşünerek sürekli benimle birlikte dolaştı. Murat isminde bir arkadaş yanımıza gelip işten kaçtığını söyledi. Arkadaşları “Süpermen geldi, uçuyor” demişler. 13 yaşında bir çocuğun Süpermen geliyor diye işten kaçtığı ve uçamadığını öğrendiğinde dünyasının yıkıldığı bir mahalleden söz ediyoruz. Murat’tan özür diledim. Biraz muhabbet ettikten sonra “Süpermen de olsan gece gelme abi, yüzüne tiner atarlar” dedi. Ben hayatımda bu kadar keskin bir cümle duymamıştım.
Yazıyı okuyunca ‘Fikirtepe’nin sorunları öyle büyük ki, ancak Süpermen gelse çözebilir...’ diye düşündüm. Siz ne dersiniz?
Fikirtepe’nin sorunları o kadar büyük ki, ancak halk çözebilir.
“Diren Fikirtepe” diyorsunuz yazının sonunda. Süpermen, Fikirtepe’nin geleceğini nasıl öngörüyor?
Fikirtepe bitmiş görünüyor. Yeni yapılan yerlere çok zengin insanlar gelip yerleşecek ve 10 yıl sonra da onlar şimdiki yerleşik Kadıköy halkından rahatsız olmaya başlayacak. Sonra da Kadıköy’ü kentsel dönüşüme sokup evlerini başlarına yıkacaklar. Yıktıkları yerlere de oteller ve siteler inşa edip gül gibi yaşayacaklar. Benim şahsi fikrim bu yönde. Orta sınıf, söylem gücünü kullanarak bu tip durumlara karşı kendini siper etmeden konforlu alanlarda yaşamaya devam ettikçe, kendisi zamanla aynı şeyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.
ABi SEN UcUYOR MUSUN?
Metrobüsle Fikirtepe’ye giden, halkın kahramanı Süpermen’in yazısından bir bölüm:
“Gelene nereye geldiğini hatırlatsın diye bütün duvarlarda yazılar var. ‘Burası Fikirtepe’,’Fikirtepe bankalar hoş geldiniz kankalar’ gibi yazıların yanından geçerken o yazıyı yazanların muhtemelen artık buralarda olamadığını hissediyor insan. Fikirtepe’de duvarların arkasını görmek için gözlerde ışın olmasına gerek yok. Pencereler kırılmış, duvarların bir bölümü yıkılmış, her binanın içi görünüyor zaten. Tek tük kalan evlerin çocukları, mahallerinde oynuyor. Yanıma 2 çocuk geldi; ‘Abi sen uçuyor musun?’. Uçmamı istiyorlar. Uçmak istiyorum. Bir şey yapacağımdan değil ama Şehmuz’un gönlü olsun diye uçmak istiyorum. Çünkü belli ki bu çocukların bir süper kahramana ihtiyaçları var. (…)