Geçenlerde Kadıköy Belediyesi beşinci kez Yeniden Kullanım Pazarı açtı. Başkan Şerdil Dara Odabaşı, “Burada satılan ikinci el ürünler, ekonomiye tekrar kazandırıldığı için, ağaç kesilmeyecek, su tüketimi yapılmayacak. Çünkü tekstil ürünlerinin en büyük girdi maliyetlerinden birisi pamuk, onu da su ile yetiştirirsiniz” diyordu açılışta yaptığı konuşmada. Keza yapılan araştırmalara göre de sadece 1 tişörtün üretimi için tam 2700 litre yani 13 bin 500 bardak su harcanıyor! Yerel yönetimler bu konuda üstlerine düşenleri yapadursunlar, özel sektör de elini taşın altına koyuyor. Onlardan biri de döngüsel ekonomi girişimi Nivogo.
Bireysel kullanıcılardan ve marka partnerlerinden teslim alınarak yenileme merkezinde yenilenen ürünler, Nivogo’nun mağazalarında tekrar satışa çıkıyor. Bu mağazalardan biri de Kadıköy’de bulunuyor. Bundan tam 1 yıl evvel Akasya AVM içinde açılan bu çevreci dükkanda, tişörtten ayakkabıya pek çok kalemde, ikinci el ama yenilenmiş moda ürünü bulunuyor.
Detayları, Nivogo Kurucu Ortağı Arnas Akbaş ile konuştuk.
Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nden mezun oldum. Yurt dışında farklı farklı pozisyonlarda çalıştıktan sonra, Türkiye’ye dönüp 6 yıl kadar perakendecilik yaptım. Ardından kendi markamı yaratma fikri doğdu ve Şubat 2021’de Ali Cem Yücebağ ile Nivogo’nun yolculuğunu başlattık.
Nivogo’nun hayat bulmasının altında yatan farkındalık süreci, kariyerimdeki kurumsal şirketlerde çalışırken tanık olduklarıma dayanıyor. Moda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin depoları çoğunlukla kullanıcıyla buluşamamış ancak tekrar hayata döndürülebilecek ürünlerle doluydu. Firmalar da bu durumdan rahatsızdı. Ancak bunun üstesinden gelebilecek bir sistemleri yoktu. Bu duruma bir son verebilmek için modada sürdürülebilirlik ve döngüsellik üzerine araştırmalar yapmaya başladık. Bu da bizi bugün Nivogo’nun şu anki konumuna getirdi.
(Nivogo, global bir yarışmada, dünyanın en iyi 13 döngüsel ekonomi girişiminden biri seçildi)
‘YENİ’NİN TANIMINI DEĞİŞTİRMEK…
“Yeni” (nivo) ve “harekete geçmek” (go). Bir döngüsel dönüşüm hareketi… Nivogo’nun doğuş hikayesi de moda sektöründe hala kullanılabilir nitelikteki ürünlerin atık olarak görüldüğünü fark etmemizle başladı. Moda endüstrisi petrolden sonra dünyamızı tehdit eden en büyük ikinci endüstri. Her yıl 100 milyar ürün üreten sektörde, bunun yüzde 85’i atık haline geliyor. Bu atıkların yüzde 30’undan markalar, yüzde 70’inden ise bireysel kullanıcılar sorumlu. Dünyamızın geleceğini tehlikeye atan bu atıkların önüne geçmenin yolu ise topluma ve sektördeki markalara sürdürülebilir bir yolun olduğu farkındalığını kazandırmak.
Nivogo olarak hiç kullanılmayan, bu yüzden dünyamıza giderek yük olan ve sürdürülebilir bir geleceğe zarar veren ürünleri hem son kullanıcı hem markalardan alarak bu ürünleri döngüsel ekonomiye dahil ediyoruz. Amacımız ‘yeni’nin tanımını değiştirmek… Satın alındıktan bir süre sonra kullanım sürelerini tamamladığı düşünülen veya depolarda bekleyip potansiyel atık olarak görülen ürünleri, yeniden hayata döndürmek. Bu anlamda bir sosyal girişim olduğumuzu da söyleyebiliriz.
Kağıthane’de 400 metrekarelik bir alanda başladık. Şimdi Gebze’de yer alan 5 bin metrekarelik Türkiye’nin ilk ve en büyük Yenileme Merkezi’ni kurduk. Burada ayda 500 bin ürünü yenileyebiliyoruz. Yüzde 55’i kadın olmak üzere 100’den fazla kişiye istihdam sağlıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana yenileme merkezinin hacmi 36 kat büyüdü. Son olarak, dünyanın dört bir yanından bine yakın projenin değerlendirildiği global bir yarışmada, dünyanın en iyi 13 döngüsel ekonomi girişiminden biri seçildik.
İSTANBUL’DA 5 MAĞAZA
Ağustos 2022’de Türkiye’nin ilk döngüsel mağazası Nivogo Akasya’yı açtık. Maltepe Park, Kale Center, Neomarin ve Atlaspark AVM’de açarak kısa zamanda 5 mağazaya ulaştık. 400 metrekare üzeri alana sahip Atlaspark mağazası, şu ana kadarki Türkiye’nin en büyük döngüsel mağazası unvanına sahip.
(Kadıköy’deki Nivogo, bundan 1 yıl önce 15 Ağustos 2022’de açıldı.)
Yaptığımız kapsamlı araştırmalar ve pazar analizlerine göre şu an için Türkiye’de yaptığımız iş modeline birebir sahip hiçbir marka bulunmuyor. Dolayısıyla rakibimizin olmadığını söyleyebilirim.
En önemli özelliğimiz, markaların satış döngüsüne katamadığı veya bireysel kullanıcıların kullanmadıkları ürünleri yenileyerek tekrar kullanıma kazandırmayı amaçlayan bir alışveriş modeline sahip olmamız. Sıfırdan üretim yapmak yerine mevcut kaynakları değerlendirerek döngüsel alışveriş ile binlerce litre su israfı ve karbon emisyonunun önüne geçiyoruz. Atıl durumdaki ürünleri kullanıma uygun hale getirerek aslında moda anlayışına da farklı bir yorum getiriyoruz. Ayrıca kullanıcılara getirdiği ürünlere , döngüsel alışveriş para birimimiz olan NivoPuan tanımlıyor ve bu puanlar ile yenilenmiş ürünleri almalarına olanak sağlıyoruz.
FİYATLARI YAPAY ZEKA BELİRLİYOR
Markaların belirli sebeplerden dolayı satışa sunamadıkları ürünleri teslim alarak döngüsel ekonomiye dahil ediyoruz. Öte yandan marka ortaklarımızı sürdürülebilir bir gelecek konusunda aksiyon almalarını desteklemek için döngüsel ekosistemde yer almalarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Onlara gerekli altyapı ve teknoloji konusunda destek sağlıyor, böylece onlardan herhangi bir ön yatırım, ücret veya entegrasyon talep etmeden hem finansal hem de çevresel etki hedeflerine katkı sağlıyoruz.
Bireysel tarafta ise kullanıcılardan dolaplarına yük olan, kullanmadıkları ürünleri alıyoruz. Mağazaya getirmeden önce web sitemizde Nivogo yeniden fiyatlandırma algoritmasıyla çalışan ön teklif formunu doldurmalarını istiyoruz. Sonraki aşamada ürünler uzmanlarımız tarafından inceleniyor, çeşitli parametreler ile değerlendirme yapılarak son teklifi hazırlıyoruz.
Aldığımız ürünleri tersine lojistik ile yenileme merkezimize getiriyoruz. Burada öncelikle ürünlerin yenileme ihtiyaçlarını belirliyor, bu ihtiyaçlara uygun kendi geliştirdiğimiz yapay zeka temelli bir NivoKod tanımlıyoruz. NivoKod ile tanımlanan ürünler, teknolojimizin belirlediği rota optimizasyonuna göre döngüsel dönüşüm yolculuğuna başlıyor. Yenileme işlemleri gerçekleşen, dezenfekte edilen ve tekrar kullanıma hazırlanan ürünleri satışlarının yapılacağı noktalara iletiyoruz.
Lostra, terzi, temizleme ve ütüleme atölyelerine giderek yenilenen ürünler, geliştirdiğimiz yapay zeka temelli akıllı fiyatlandırma teknolojisi ile fiyatlandırılıyor. Ürünlerin mağaza fiyatı, ürünün halihazırdaki kondisyonu, yenileme işlemleri için harcanan zaman ve emek gibi onlarca parametreye bağlı olarak ürün bazlı fiyatlandırma değişiyor. Yapay zeka sayesinde adil bir fiyatlandırma sistemi uyguluyoruz. Böylece kullanıcıların ulaşılabilir fiyatlarla döngüsel alışverişi keşfetmelerini sağlıyoruz.
1 TİŞÖRT=2 YILLIK SU
Gün geçtikçe gezegendeki kaynaklarımız bir yandan tükenirken, çevresel etkilerimiz katlanarak büyüyor. Ancak yavaşlatmak, hatta dur diyebilmek için hala umut var. Bunun ilk aşaması daha çok kişinin bu konuyu bilip öğrenmesi, peşinden de bireylerin kendi etkilerini fark edip davranışlarını dönüştürmeye cesaret etmesi geliyor. Bu noktada döngüsel alışveriş, çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Döngüsel moda da ilk önce kendi dolabımızda başlıyor. Nivogo olarak tam da bu çerçevede çözümler sunarak her ürünün çok değerli olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilir bir çözüm olarak, yenilenmiş denim kıyafetler ile binlerce litre su israfının önüne geçmenin mümkün olduğunu vurguluyoruz.
Geçen yıl, döngüsel ekonomiye dahil ettiğimiz 1 milyon 162 bin ürünle, 9,4 milyon kilogram karbon emisyonunu engelleyerek 7,3 milyar litre su tasarrufu sağladık.
İnsanlar dolaplarındaki giysilerin yüzde 80’ini kullanmıyor, bir tişört ise yalnızca 7 ila 10 kez giyildikten sonra çöpe atılıyor. Her geçen saniye ortalama bir çöp kamyonu dolusu tekstil ürünü çöplere bırakılıyor veya yakılarak imha ediliyor. Bu noktada hem markaların hem de bireysel kullanıcıların sorumluluklarını artırarak bilinçli davranması elzem. Markaların, hızlı moda etkisiyle ihtiyacın üzerinde kıyafet üretmesinden, bireysel kullanıcıların ise kullan-at modelini benimseyen satın alma alışkanlıklarından vazgeçmesi gerekiyor. Eğer dönüşüm hareketini kullanıcılarla birlikte güçlendirebilirsek sürdürülebilir bir dünyaya ulaşmak kolaylaşacak.