Suyun kaynağına yolculuk…

Geçmişte önemli bir su kültürüne sahip olduğu belirtilen İstanbul’un Anadolu Yakası su kaynakları bakımından oldukça zengindi

27 Mart 2015 - 11:30

Mustafa SÜRMELİ
Binlerce yıllık geçmişiyle dünyanın en eski yerleşimleri arasında yer alan İstanbul pek çok medeniyetin de beşiği konumunda. Medeniyetlerin oluşmasında ise su, en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla yayınlanan “Kaynaktan Mahalleye Ab-ı Hayat Kadıköy Çeşmeleri” kitabında 8500 yıl önce Fikirtepe’de yaşayan toplulukların yerleşme bölgelerini seçerken besin kaynaklarına uzaklık, tarım alanları ve iklim kriterlerine önem verdikleri belirtiliyor. Ayrıca evlerin içindeki sarnıçlar ve su kaynaklarının ihtiyacı karşıladığı ifade ediliyor.
 
16 KAYNAKTAN SU İÇİLİRDİ
İstanbul’da III.Ahmet döneminde Çamlıca Suyu, Kestane Suyu, Kayış Pınarı Suyu, Sultançiftliği Suyu, Karakulak Suyu, Kısıklı Suyu, Demirci Suyu, Mirahur Köşkü Suyu, Gümüş Suyu, Tokmak Suyu, Halkalı Suyu, Çekme Suyu, Narhçı Suyu, Turunçlu Suyu, Kırkçeşme Suyu, Nazır Ağa Suyu olmak üzere 16 kaynak suyunun varlığından bahsediliyor. Kitapta; İstanbul’da 15 bardaklı kaynak suyu yarışmalarının yapıldığı da kaydediliyor.
 
BUGÜNE ULAŞANLAR ÇOK AZ

Kadıköy ve Anadolu yakasında yaşayanların su ihtiyacını hangi kaynaklardan giderdiğini, hangi çeşmelerden su içtiğini yerinde araştırdık.

İstanbul’un Avrupa yakasında olduğu gibi Anadolu yakasında da yakın geçmişe kadar kullanılan içme suyu kaynakları bulunmaktaydı. Bu sular genellikle kaynağın başındaki çeşmelerden akar ve halk tarafından tüketilirdi. Ama borularla daha uzak mesafelerdeki çeşmelere iletilen sular da vardı. Bu suretle o bölgedeki insanlar içme suyuna kolaylıkla ulaşabilmiş oluyorlardı.
Mimar-Araştırmacı Arif Atılgan, “Mimarlara Mektup” çalışmasında Anadolu Yakası’nın İçme Suları” başlığıyla 2010’da kaleme aldığı yazısında; Kayışdağı (Kayışpınarı) Suyu, Başıbüyük Suyu, Küçükçamlıca Suyu, Yakacık Ayazma Suyu, Yakacık Şeker Suyu, Kısıklı Suyu, Tomruk Suyu, Çengelköy Ayazma Suyu, Çubuklu Suyu, Karakulak Suyu, Soğucak Suyu gibi farklı su kaynaklarından bahsediyor. Bunlar arasında16. ve 18. yüzyıldan itibaren kullanılan kaynaklar bulunuyor. Kaynakların yoğun kentleşmeyle kuruyup, işlevini yitirdiğini, pek azının bugüne ulaşabildiğini söyleyen Atılgan, kaynak sularının kullanıldığı dönemlerde İstanbulluların hangi suyun hangi kaynaktan olduğunu anlayabilecek yetide olduğunu da belirtti.
 
KADIKÖYLÜ HANGİ KAYNAKLARDAN SU İÇTİ?

Kadıköy’ün 1913’teki Belediye Başkanı Celal Esat Arseven,  “Kadı Köyü Hakkında Belediye Araştırmaları” çalışmasında; kentin Kayış Dağı, Yakacık Suları, Küçük ve Büyük Çamlıca suları ve Alemdağ yöresindeki Taşdelen suyu gibi bol ve nefis su kaynaklarına sahip olduğunu, bunların İstanbul’un en iyi suları olduğunu belirtmekte.

KAYIŞ PINARI SUYU VE ÇEŞMELERİ

Eski kaynaklarda Üsküdar ciheti suları arasında sınıflandırılan ve Kayış Pınarı denilen Kayışdağı Suyu günümüzde Ataşehir’de. Kayışdağı Tepesi’nden yüzeye çıkıyor. 1700’li yıllardan beri Kayış Pınarı olarak adlandırılmakta. Bu su, kent içerisinde 16’sı mahalle çeşmesi olmak üzere 23 ayrı çeşmeden halka ulaştırılmaktaydı. Arif Atılgan, çeşmelerden bazılarının Yeldeğirmeni, Altıyol, Hasanpaşa, Göztepe, Libadiye, Bulgurlu, Kozyatağı, Bostancı, İçerenköy ve Maltepe’de bulunduğunu belirtti.
 
SAKALAR SU DAĞITIRDI
Eski İstanbul’da şehrin sakinleri su ihtiyaçlarını “iyi su çeşmelerinden” yanlarında getirdikleri su kaplarına doldurarak giderirlerdi. Ayrıca “iyi su” adını verdikleri suları “saka” adı verilen su satıcılarından temin ederlerdi. Sakalar suları 30-40 litrelik cam damacanalara doldurarak taşırlardı. “Kaynaktan Mahalleye Ab-ı Hayat Kadıköy Çeşmeleri” kitabında 17. Yüzyılda 1400 atlı, 8000 yaya sakanın evlere su taşıdığı kaydedilmekte.

ARŞİV