Terzi Hüseyin kimsesiz çocuklar için düşünüyor

Mesleğinde 50. yılını dolduran Kadıköylü Terzi Hüseyin Gülsen kimsesiz çocukların topluma kazandırılması için projeler üretiyor, organizasyonlar düzenliyor.

09 Nisan 2014 - 15:40
 
Mustafa SÜRMELİ
 
Çocuk yurdunda yetişen, 50 yıllık Terzi Hüseyin Gülsen 1974 yılından bu yana yaşadığı Kadıköy’de aynı zamanda mesleğini de icra ediyor.
Kadıköy’ün yıllardır sevilen esnafı olarak saygı ve sevgi gören Terzi Hüseyin Gülsen 1974 yılında gencecik bir terzi olarak adım attığı Kadıköy’de kişiliği ve mesleğindeki başarısıyla kısa sürede takdir toplar. Moda’da bir süre terzilik yaptıktan sonra 1978 yılında Yeldeğirmeni’nde kendi dükkânını açar. O gün bu gündür kendi dükkânında terzilik yapan Hüseyin Gülsen, son olarak Hasanpaşa Camisi’nin yanında, tabelasında “Terzi Hüseyin” yazan mütevazi, şirin dükkânına taşınır. 

YURT YAŞAMI VE TERZİLİĞE ADIM ATIŞ
Yıllardır Kadıköy’de yaşayan ve mesleğini ilk günkü gibi büyük bir aşkla sürdürdüğünü söyleyen Terzi Hüseyin Gülsen’in yaşam hikâyesi buraya kadar normal görünse de onu sayfalarımıza taşıyan yönü çocuk yurdundan yetişmiş olması. Şimdi 63 yaşında olan Hüseyin Gülsen zorluklarla, anne, baba, aile özlemiyle geçen yıllarını ve terzilik mesleğiyle tanışmasını şöyle anlatıyor: “Tekirdağ’da yaşıyorduk. Daha bebekken babamı kaybetmişim. Hatırlamıyorum. Annem ve kardeşimle hayatın zorluklarıyla karşı karşıya kalmışız. Yardımlarla annem, ailemizi bir arada tutmaya çalışmış. Çaresiz annem daha iyi, güvende yetişmem için beni 6 yaşında Tekirdağa’daki çocuk yurduna verdi. O günleri hatırlıyorum. Çok zor günlerdi.”
Yurt yaşamı sırasında Hüseyin Gülsen ilkokuldan mezun olur. Çırak olarak terziliğe başlar. Aynı zamanda kaldığı yurttaki folklor ekibinin de başarılı oyuncularındır. Merasimlerde, festivallerde gösterilerde arkadaşlarıyla başarıyla boy gösterirl, Kendi deyimiyle özellikle Balkan havalarını güzel oynar. Aile özlemiyle geçen sıkıntılı dönemlerinde hem kendini hem de terzilik bilgisini geliştirir. İstanbul Terzilik Tekamül Enstitüsü’nden mezun olup terzilik diplomasını da alır. Yurt hayatı 18 yaşında biter ve meslek sahibi olarak topluma katılır. Derken askerlik görevini de tamamlar. Ardından terzilikte uzmanlaşmak amacıyla yıllar önce diplomayla mezun olduğu İstanbul Terzilik Tekamül Enstitüsü’nde uzmanlık eğitimine başlar. Okuldaki başarısıyla hocalarının da yönlendirmesiyle Kadıköylü bir terzi ile ortak olur. Böylece Kadıköy’deki meslek hayatı 1974 yılında başlamış olur. 

ONLARI YALNIZ BIRAKMAYALIM, KOL KANAT GERELİM
Terzi Hüseyin Gülsen Hasanpaşa’daki dükkânında mesleğini sürdürüyor ama filmlere konu olacak türden yaşam hikâyesini hiç unutmuyor. “Yetiştiğim çocuk yurdunu nasıl unuturum. Her zaman ziyaret ediyorum. Oradaki kardeşlerimizi, yavrularımızı yalnız bırakmamaya gayret ediyorum. Çünkü onların ne hissettiğini, ben de bizzat yaşayan biri olarak çok iyi biliyorum. Bir oğlum bir kızım var ama yurttakiler de benim yavrularım. Onlara kol kanat germeliyiz” diyen Hüseyin Gülsen, bu konuda duyarlı olunması gerektiğini vurguladı.
Terzi Hüseyin Gülsen, yurtlardan yetişmiş, meslek sahibi olmuş, aile kurabilmiş kısacası kendini kurtarabilmiş bir büyüğümüz. Kendi deyimiyle bir kenara çekilmemiş. Her zaman Tekirdağ’da kaldığı yurdu ziyaret ediyor. Çocuklarla konuşuyor, sorunlarını dinliyor. İstanbul’daki esnaf arkadaşlarıyla birlikte küçük organizasyonlar düzenleyerek yurttaki çocuklarımız için giyim, kuşam eşyaları, topluyor. Bu Pazar günü de bir minibüs eşyanın yola çıkacağını söylüyor Terzi Hüseyin. Bu vesileyle kendisine destek olan Galeri Makine yöneticilerine, Kale Ticaret yöneticilerine, Merve Tekstil’e ve birçok yardımsevere teşekkür ediyor. Pilav günleri düzenleyerek, yıllar önceki yurt arkadaşlarıyla buluşma fırsatı bulabildiklerini de belirten Hüseyin Gülsen, çocukların meslek sahibi olarak topluma kazandırılabilmesine büyük önem verdiğini zira bunun hem çocuklar hem de toplum için faydalı olacağını vurguluyor. Bunun için yine yardımseverlerin de katkılarıyla yurt bünyesinde terzi atölyesi kurma çalışmaları yaptığını öğreniyoruz Hüseyin Gülsen’den. Bizzat gidip ders vereceğini, bunu seve seve yapacağını ifade ediyor. Hüseyin Gülsen örnek bir projesinden daha bahsetti. Projesi, yurtta kalan her çocuk için bir fidan dikmek ve bu fidanlardan oluşan bir orman oluşturmak. Bu konuda olumlu gelişmeler olduğunda da söyledi. Hüseyin Gülsen’in yurt çocukları için projeleri çok. Onun tek bir amacı var: Yurt çocuklarının meslek sahibi, bilinçli, sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılması. O kendince kısıtlı imkanları ölçüsünde elinden geleni yapmaya çalışıyor.

ARŞİV