"Tiyatrocular vazgeçmesin"

5. yılını kutlayan Tiyatro Kooperatifi, tüm tiyatrocuları sorunlara birlikte göğüs germek için kooperatif çatısı altına davet ediyor.

11 Haziran 2024 - 11:19

İstanbul merkezli 75 özel tiyatroyu temsil eden Tiyatro Kooperatifi, 26 Haziran’da 5.yılını kutluyor. Geçen nisan’da yapılan 5. Genel Kurul Toplantısı’nda kooperatifte bayram değişimi yaşanmış ve yeni başkan ünlü oyuncu Mert Furat olmuştu. Yeni yönetim ekibi de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Gülhan Kadim ve Muharrem Uğurlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ise Burak Satıbol, Hakan Silahsızoğlu, Eyüp Emre Uçaray ve Vildan Güleç olarak belirlenmişti.

Pandemiden hemen önce kurulan, o zorlu karantina günlerinde özel tiyatrolar için hızlı aksiyon almak durumunda kalan kooperatif, yetişkinliğe erken geçmek zorunda kalan bir çocuk misali erken olgunlaşmış mecburen. Kooperatif bugün 5. senesinde özel tiyatroları çatısı altında buluşturarak çalışmalarına tam gaz devam ediyor.

Detayları, kooperatifin YK üyeleri Gülhan Kadim ve Muharrem Uğurlu anlatıyor.

  • Yollarınız kooperatif ile nasıl kesişti?
  • Muharrem Uğurlu: Kooperatifin kuruluş aşamasından itibaren Asmalı Sahne olarak bu kuruluşta yer alıyorduk. Kooperatifin kurulma mantığının ve kuruluş amaçlarının, Asmalı Sahne olarak tiyatroya bakış açımız ve ileriye yönelik ideallerimiz açısından en uygun yapılanma olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden de kooperatifin kuruluşunda yer almak ve şu an hâlâ kooperatif ortaklarından biri olmak bizim için çok önemli.
  • Gülhan Kadim: Kumbaracı50 olarak biz de kurucu ekipteydik. Böyle bir yapının tohumlarının atılıp kurulmasında aktif olarak yer aldık ve iyi ki yapmışız.
  • Geçen 5 seneye bakıp bir değerlendirme yapmanızı rica ediyorum.
  • Uğurlu: Çok hızlı bir şekilde büyüdük. Kuruluş aşamasında uzun dönemli yaptığımız planların birçoğu, pandemi nedeniyle daha kısa zamanda gerçekleştirmemiz gerekti. Çünkü yaşadığımız kapanmalar sebebiyle birçok tiyatromuz, tiyatrocumuz, meslektaşımız çok büyük zorluklar içerisine girdi. Biz de alanın en büyük örgütlü ve resmi yapılanması olarak, bununla ilgili bazı çözüm önerileri üretmeye başladık. Kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle görüşmeler ve projeler gerçekleştirdik. Bu açıdan bakınca bu geçen 5 yılı, 15 yıl gibi değerlendirebiliriz.

“BİRARAYA GELMEYİ BAŞARDIK”

  • İlk kurulduğunuzdaki temel ve acil gündemleriniz nelerdi? Bu gündemler hala geçerli mi yoksa 5 yıllık süre bunlarda değişim yarattı mı?
  • Kadim: Temel sorunumuz halen ‘özel tiyatroların tacir statüsünde değerlendirilmesi’. Tiyatrolar ortak dertlerle boğuşuyor. Geçmişte de birçok girişim oldu bir araya gelme konusunda. Fakat hep sonuçsuz kalıyordu. Bu sefer başardık.  Çözülmesi gereken ekonomik, sosyal ve hukuki temel ve kemikleşmiş problemlerle ilgilenecek, muhatap alınacak bir çatıya sahip olmamız gerektiği konusunda hemfikirdik. Herkesin işletme olarak bir arada olabileceği bir yapıya olan ihtiyaç Tiyatro Kooperatifi’ni hızla büyüttü ve ortaklar çoğaldı. Küçük adımlarla ve başarılı projelerle çatımız güçlendi ve artık yere sağlam basıyor. Çözülmesi gerek problemlerin yolu uzun. İnatla peşini bırakmamak gerekiyor. Fakat var oluşunuz gücünü sadece inattan alamaz. Bu nedenle ortaklara fayda sağlayabilecek projelerle, iş birlikleriyle ve bunların sağladığı güçle, hem umut olabilmek hem de umutlu olmak gerekiyor. 
  • 5 yılın ardından kooperatifin etkisi, bilinirliği ve ulusal/uluslararası tanınırlığı yönünde ne gibi aşamalar kaydettiniz?
  • Uğurlu: Tiyatro Kooperatifi bugün, hem ulusal hem de uluslararası alanda bilinirliği yüksek bir örgütlenme yapısı. Gülhan’ın belirttiği yerden devam edersem, 5 yılda geldiğimiz noktanın belki de en önemli sebebi, alanımızdaki örgütlenme eksikliğini görmemiz, bu eksikliği gidermek için kurulmamız ve verdiğimiz yoğun emekten kaynaklanıyor. Biz, Covid 19 pandemisinden hemen önce kurulduk. O zorlu süreç, Türkiye çapındaki özel tiyatrolarla hızla bir iletişim ağı oluşturmamıza vesile oldu. Türkiye’nin farklı bölgelerinden tiyatroların katılımıyla sıkça toplantılar düzenledik. Farklı iletişim kanal ve yöntemlerini kullanarak fikir alışverişi yapma, ortak görüşleri ve yeni fikirleri konsolide etme imkânımız oldu. Hak temelli savunuculuk faaliyetlerimizde bu fikirlerden de yararlandık. Kooperatif yapılanması içinde, sayısı her geçen gün artan tiyatrolarımız ve kuruluştan bugüne seçilen yönetim kurulu üyelerimizle birlikte, her dönem çalışmalarımızı daha iyi bir noktaya taşımak için, emeğimizi, kaynağımızı ve networkümüzü ortak hedeflerimiz için kooperatife sunduk. Kamuya açık raporlar hazırladık, çalışmalarımızı şeffaf bir şekilde paylaştık. Faaliyetlerimizle, temsiliyetimizi artırdık. Dünya çapında 500'den fazla gösteri sanatları organizasyonu kapsayan IETM (International Network for Contemporary Performing Arts- Uluslararası Çağdaş Gösteri Sanatları Ağı)’in, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kreatif Endüstriler Meclisi’nin, önde gelen sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu TechSoup Global Network / TechSoup Türkiye’nin, şeffaf ve hesap verilebilir sosyal girişimlerin dahil olduğu Açık Açık Sosyal Girişim Platformu’nun üyesiyiz. Aynı zamanda, İstanbul Ticaret Odası 30.no.lu Bilgi İletişim ve Medya Komitesi’nde temsiliyetimiz bulunuyor. Genel bir değerlendirmede baktığımızda, 5 yıllık kısa süre içinde faaliyetlerimiz her geçen gün ivmelendi; ulusal ve uluslararası çalışmalarımızla, her zaman daha iyisini başarmayı hedefliyoruz. 
  • Kooperatif ortakları sadece İstanbul’da faaliyet gösteren tiyatrolardan oluşuyor. Bunun nedeni İstanbul’daki tiyatroların daha büyük dertlerinin olması mı?
  • Kadim: Dertler aynı, büyüğü küçüğü yok. Daha etkili ve hızlı yol alabilmek için verildi bu karar. Tek bir şehirden bütüne hâkim olmak kolay değil elbette. Sonrasında bölge kooperatiflerinin kurulması için de çalışmalara başlandı. İstanbul dışındaki tiyatroların ortaklığında 6 farklı bölge kooperatifi (Ahura Tiyatro Kooperatifi, Akdeniz Bölge Tiyatro Kooperatifi, Ankara Tiyatro Kooperatifi, Ege Tiyatro Kooperatifi, Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi ve Karadeniz Tiyatro Kooperatifi) kuruldu. Böylece diğer şehirlerdeki tiyatrolar, kendi bölgelerindeki tiyatrolarla kendi çatılarını oluşturdular. Böylece Kooperatif Birliği Girişimi’nin ilk adımları atıldı diyebiliriz.
  • Somut verilerle konuşacak olursak; bugüne dek kaç tiyatroya, hangi alanlarda, ne gibi destekler sağladınız?
    • Hak temelli savunuculuk çalışmalarımız kapsamında, özel tiyatroların tabi olduğu mevzuatta değişiklik yapılması ve özel tiyatrolara yapılan destekler başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı ile düzenli görüşmeler yaptık. Çeşitli raporlar hazırlayarak kamuoyuyla paylaştık. Avukatlarımızla birlikte öneri dosyaları hazırladık.  Bu görüşmeler neticesinde, taleplerimizin bir kısmı gerçekleşti. Örneğin pandemi sürecinde tiyatro biletlerindeki KDV oranı %1’e, stopaj %10’a düşürüldü. Özel tiyatroların projelerine yapılan destek miktarı artırıldı; sahnesi olan tiyatrolara verilecek destek için yönetmeliğe ekleme yapıldı. Bakanlıkça verilen Kültür Girişimi Belgesi’nin tiyatroların da alabilmesi için bir iyileştirme sağlandı. Bu ve benzeri iyileşmeler, tüm tiyatro alanı için geçerli oldu.

Bununla birlikte, kooperatifimize dahil olan özel tiyatroların katılımıyla projeler de yürüttük. Örneğin pandemide, bütün gelirleri kesilen özel tiyatrolar için “Bizde Yerin Ayrı” isimli seyirci destek programıyla, 33 tiyatroya maddi katkı sağladık. Yine pandemide “Yaz Buluşmaları” kapsamında 3 yeni açıkhava sahnesi oluşturduk. 41 günde 37 farklı tiyatro ekibinden 31 yetişkin ve 10 çocuk oyunu katıldığı bu projenin bilet gelirinin tamamını tiyatrolara aktardık.

  • “Kumbara Sende” öne çıkan işlerinizden. Bu projenin çıktılarına dair veri paylaşır mısınız?
  • Türkiye’nin ilk tiyatro karşılıksız destek programı bu. Özel sektör ve seyirci desteğiyle, tiyatroların işletme giderlerini direkt karşılamayı, tiyatrolara yaşamsal katkı sunmayı ve kriz anında başvurulabilecek sürekli bir kaynak yaratmayı hedefledik. 2023’te Adana, Diyarbakır, Hatay, İstanbul ve Osmaniye’den toplam 30 özel tiyatronun 249 farklı işletme giderini (sahne ve depo kirası, elektrik/su/doğalgaz fatura gideri, personel maaşı, nakliye ücreti, salon tahsis ücreti) karşıladık. Kumbara Sende, sürekli ve özel sektör ile iş birliğine açık bir program. İlgilenen kurumlar, [email protected] ile iletişime geçebilirler.

DEPREM VE RENKLİ HAYALLER....

  • Özellikle gurur duyduğunuz / etki yarattığını düşündüğünüz bir projeden bahseder misiniz?
  • Hiç unutamayacağımız, en değerli projelerimizden biri Renkli Hayaller Sahnesi idi. 6 Şubat depremi ile yaşadığımız yıkımda, “sanat iyileştirir” mottosu üzerinden bütün ortaklarımız ve paydaşlarımızla bir araya gelerek gerçekleştirdiğimiz çok önemli bir projeydi. Depremin hemen arkasından Netflix, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kreatif Endüstriler Meclisi, Tiyatro Kooperatifi ve İhtiyaç Haritası olarak bir araya gelerek, 6 Şubat depreminden etkilenen Hatay ve Kahramanmaraş’a iki büyük gösteri çadırı kurduk; mobil sahnemizi devreye aldık. Hem Kahramanmaraş’ta hem de Hatay’da 2 ay süresince binlerce çocuğa ulaştık. Oralara çocuk atölyeleri, çocuk tiyatroları, konserler, film gösterimleri götürdük. Çadır kentlerdeki çocuklara yalnız değilsiniz diyebilmek, onları sanatla buluşturmak ve gülümseyişlerinde emeğimizin etkisini görmek bizim için çok değerli ve gurur vericiydi. Bu projeyi her anımsadığımızda hem duygulanıyor hem gurur duyuyoruz.
  • Kadıköy Tiyatroları Platformu’ndan Orçun Ucal ile 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü için yaptığımız röportajda “Maliyetlerimizi azaltmak için yaratım sürecindeki önceliklerimiz değişmeye başladı” demişti. Ekonomik kriz içinde bulunduğumuz göz önüne alınırsa, özel tiyatroların en acil gündemi de maddi sorunlar diyebilir miyiz?
  • Kadim: Ekonomik sorunlar yaşamın her alanında hayatı çok zorlaştırdı evet. Tiyatroların da ana sorunlarının en başında geliyor. Bir oyun çıkartmanın maliyeti önceki yıllara göre 4-5 kat arttı, sabit giderler de aynı şekilde. Fakat biz bilet fiyatlarını, bu maliyeti karşılayacak şekilde arttıramıyoruz. O nedenle de kendimize başka kaynaklar yaratmak, partnerler bulmak ve mesleki deneyimlerimizi kullanarak fayda sağlayacak projeler geliştirmeyi hedeflemeliyiz. Ortak çatılarımız aracılığıyla sorunlarımızı dile getirmeye devam ederken, bu sorunların içerisinde boğulmadan, ortak yürüyebileceğimiz ve hepimize nefes aldıracak yolları da araştırmalıyız.

Tüm bunlarla birlikte, tiyatrolarımızın varlığını sürdürmesi ve sahne önü ve arkasında binlerce tiyatro profesyonelinin mesleğini icra edebilmesi için gelir yaratacak ek kaynaklar bulmak durumundayız. Bunun da en temel çözümü, tiyatroların tacir statüsünden çıkarılıp özel bir statüye kavuşturulması ve yeterli devlet/yerel yönetiminin desteği. Elbette tiyatrolar için ek kaynak bulmak her zaman için gerekli olacak fakat en azından bu kadar hayati bir problem olmaktan çıkar.

  • Özel tiyatroların sağlıklı bir şekilde sanat üretimlerini yapabilmeleri için idarelere/devlete (ve varsa seyirciye) düşen görevler neler?
  • Uğurlu: Biz tiyatrolar olarak görünürlüğü çok yüksek, etki alanı çok geniş bir meslek grubuyuz. Bu hem ulusal hem uluslararası alanda çok değerli bir iş. Yurt dışına çıktığınız zaman tiyatroların, sanatçıların etki gücünün ne kadar yüksek olduğunu, bu alanda sizin ülke olarak tanınırlığınıza ne kadar eşlik ettiğini görüyorsunuz. Şöyle bir gözünüzün önünden geçirin. Ekranlarda, TV’lerde, dijital alanlarda insanların bir yeri tanımasındaki en etkili olan şey o ülkenin filmleri, tiyatrolarıdır, sanatçılarıdır. O yüzden kamu kurumlarının yapması gereken en önemli çalışmalardan biri tiyatrolarımızın, tiyatro sanatçılarımızın ve alanımızın çalışmaları ve görünürlüğü için kolaylaştırıcılık sağlamak. Biz ne kadar üretirsek o kadar varız. Üretim için gereken şey de kolaylaştırıcı olmaktır. Tiyatroya ticari anlamda bir yapı olarak bakamayız. Sadece ticaret üretmek, sadece mal ithalatı ve ihracatı yapmak, bir ülkenin tanıtımına yeterli değildir.
  • Kamu desteği mevzusu, başka ülkelerde nasıl işliyor?
  • Uğurlu: Avrupa’da, Amerika’da ve daha birçok ülkede tiyatro sanatı her zaman kolaylaştırıcılık noktasında kamu kurumları tarafından desteklenir. Orada işe sadece üretim, ithalat ve ihracat olarak bakılmaz. Aynı şekilde Türkiye’de de Türkiye’nin ulusal bilinirliğine ve görünürlüğüne hizmet etmek istiyorsak, mutlaka özel tiyatroların üretimlerine destek olunmalı.
  • Mesela neler yapılabilir?
  • Uğurlu: Öncelikle yapısal bazı problemlerin, bürokratik bazı sorunların çözülmesi gerek. İlk olarak özel tiyatrolara verilen desteklerin farklı kategorilerde çeşitlendirilmesi lazım. Uluslararası alanda temsiliyet gösteren tiyatrolara devletin kolaylaştırıcılık sağlaması lazım. Çok yakın bir zamanda uluslararası alanda bir temsiliyetimiz vardı. Ortaklarımızdan istanbulimpro, UEFA’nın da partneri olduğu bir yapıda Türkiye’yi temsil etti. Vize problemi nedeniyle oraya gitmek noktasında biz ve Oyuncular Sendikası ciddi çalışma yaparak vizelerin alınmasına katkı sağladı. Yabancı bir ülkede olsanız, buna şaşkınlıkla bakarlar. Hem ulusal alanda Türkiye’yi temsil edeceksiniz hem de çağrıldığınız, davet edildiğiniz yere gitmek için vize randevusu problemi yaşayacaksınız. Bu görülmüş şey değildir. O yüzden devletin özel tiyatrolara, özellikle de uluslararası alanda farklı alanlar açması,  destekler vermesi lazım.
  • Kimsenin elinde sihirli değnek yok, sorunlar bugünden yarına çözülmez ama yine de kısa ve uzun vadeli bir yol haritası çizseniz neler söylersiniz?
  • Kadim: Kısa vadede daha hızlı çözüm alabileceğimiz ve tiyatro işletmelerine fayda sağlayacak değişimler üzerinde çalışıyoruz. Uzun vadede değişmesi gereken çok sorun var. Onları da kişilere bağlı kalmadan, süreklilik sağlayacak bir çalışma modeli ve planlamasıyla devam ettirmeyi hedefliyoruz. Mesela tiyatro işletmelerinin tacir statüsünden çıkartılıp kültür sanat kurumları olması konusu kesinlikle değişmeli. Fakat bu değişim sürecinin ne kadar uzun olabileceğini öngörüp vazgeçmeden çalışmak ve motivasyonu hep diri tutmak zorundayız.
  • Röportajımızı tamamlamadan önce eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
  • Uğurlu: Tüm meslektaşlarıma ve tiyatrolara çağrım; taleplerimizden ve isteklerimizden asla vazgeçmemek. Bu taleplerin gerçekleşmesi noktasında çalışmayı asla bırakmamak ve bir arada olmak.

Bazen tiyatrolar ya da sanatçılar olarak tek başımıza bazı şeyleri gerçekleştirmekte zorlanabiliriz. Ama eğer birlikte olursak birlikte olmanın gücüyle, ortak akılla belki de çözüme daha kısa yoldan ve daha kısa sürede ulaşabiliriz. O yüzden tüm tiyatrolarımızı siyaset, ideoloji ve estetik yargıların üzerinde kurguladığımız, ana amacı alanımız ve ortakları için yarar sağlamak olan Tiyatro Kooperatifi çatısı altında buluşmaya davet ediyoruz.

 


ARŞİV