Türkiye’de yıl değişir, beklentiler değişmez

2024’ü geride bırakırken yeni yıldan beklentiler ülkenin genel ekonomik ve sosyal sorunlarını yansıtıyor. Yeni yıl için düşüncelerini sorduğumuz vatandaşların sorunları ve beklentileri ortak: Sağlık, mutluluk ve güvenlik!

27 Aralık 2024 - 13:58

Kadıköy’de sokağa çıktık, vatandaşlara 2024 yılının nasıl geçtiğini, 2025’ten beklentilerini sorduk. Özellikle kadınlar ve gençler, daha güvenli ve ekonomik açıdan rahat bir geleceğe sahip olma arzusunu vurgularken, her bir hikâye ülkenin genel ruh halini, yeni yıla dair umut ve endişeleri yansıtıyor.

“ÜLKEMDE YALNIZ HİSSEDİYORUM”

Okan Üniversitesi’nde psikoloji okuyan Yasemin Çakıcı, bu yılın kendisi için zor geçtiğini şu sözlerle anlatıyor. “Hem ekonomik açıdan hem de kadın olarak yalnız hissediyorum. Bizi çok yalnız bıraktıklarını düşünüyorum. Her şey için kendimiz uğraşıyoruz. Bir yerde çalışsak bile sırf cinsiyetten dolayı bir sürü mobbinge maruz kalıyoruz. Sokağa çıktığım zaman huzurlu, otobüse bindiğimde rahat hissetmem gerekiyor. Günde 2 saat yol gidiyorum. Bu süre içinde tedirgin oluyorum. Bu sorunların çözümünde ülkenin sosyal bilimler ve eğitim alanında daha fazla gelişmesi gerekiyor.” Çakıcı’nın yeni yıldan beklentisi ise şöyle: “İnsanların mutluluğuna katkıda bulunabileceği bir ortam yaratılmalı ve toplumsal sorunlar daha ciddiye alınmalı. Ülkemde kendimi mutlu, huzurlu ve güvende hissetmek istiyorum. 2025 yılı bu isteklerimin gerçekleştiği bir yıl olsun.”

“BARIŞ, HUZUR VE EKONOMİK DÜZELME”

Ekonomik olarak sürekli artan fiyatlar karşısında harcama yaparken zorlandığını dile getiren İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Metehan Aydın, “Aylık 10-15 bin TL arası harcıyorum ama yine de yetişmiyor. Babamdan sürekli para istemek zorunda kalıyorum. Hayatın her yerinde mutsuzluk var. Ekonomi birçok şeyi etkiliyor. Yeterince çalışıldığında odaklanıldığında başarılı olunur. Bu ortamda yine de mutlu olmaya çalışıyorum. 2025 için büyük beklentilerim olmasa da mezun olduktan sonra yabancı dil bilgisiyle iş bulabileceğimi düşünüyorum.” dedi.

Kadıköy Bahariye’de el işi takılar yapıp satan Oğuz Güven, 2025 yılından barış, huzur ve ekonomik düzelme beklediğini söyledi ve sözlerine şunları ekledi: “Küçük mutluluklarla idare ediyoruz artık. Genel olarak insanlara baktığımda zengin fakir fark etmiyor çoğunu mutsuz görüyorum. Oysaki hava güzel, deniz var, doğa var. İnsanları bu güzellikler bile mutlu etmiyor.” diyor.

“KADINLAR İÇİN DAHA GÜVENLİ BİR TOPLUM”

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğrenci olan Defne Erdinç, 2024’ün zorluklarla geçtiğini belirterek şöyle devam etti: “Özellikle kadınlar güvende hissetmediğinden dolayı sosyalleşmede kısıtlanıyor. Kadın olarak hiç güvende hissetmiyorum. Bu güvende hissetmeme durumu son bir yılda olan bir durum değil, uzun süredir hem öğrenci hem de kadın olarak güvende hissetmiyoruz.” Defne, 2025’te kendini akademik ve kültürel açıdan geliştirmeyi hedefliyor, kadınlar için daha güvenli bir toplum diliyor. Ayrıca, yeni yılı sadece takvim değişimi olarak değil, güzel bir başlangıç olarak görüyor.

“UMUT VERMEYE ÇALIŞIYORUZ”

2024’ü hem akademik başarılarla hem de öğrencilerinin zorluklarına şahit olarak geçirdiğini anlatan Marmara Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Neşe Çakır, “Kartal’da eğitim veriyoruz. Başka ilçede oturan öğrenciler okula gelmekte çok sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntıların başını barınma ve beslenme çekiyor. Marketlerde mağazalarda ek iş yaparak hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Bizlere de ‘hocam hiç umudumuz yok’ diyorlar. Öğretmen olarak bu durum bizi çok üzüyor. O yüzden onlara umut vermeye çalışıyoruz.” İfadelerini kullandı. Çakır, yeni yıldan beklentisini şöyle dile getirdi: “Öğrencilerimin ve herkesin daha sağlıklı, umutlu ve temel ihtiyaçlara erişebildiği bir yıl diliyorum.”

“ÇOK ZOR BİR YILDI”

Medipol Üniversitesi’nde hukuk okuyan Elif Sena Muratoğlu, 2024’ü sınav senesi olarak zor geçirdiğini ve evden çıkamadığı zamanların olduğunu söyledi. Muratoğlu öğrenci olarak yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: “Yaşadığın şehrin dışında okumak çok zor. Çünkü barınma gibi çok önemli bir sorun var. Yurtlar dolu, İstanbul’da ev fiyatları ise çok pahalı. Benim ve ailem açısından çok zor bir yıldı. Ülkemizin çok zor bir süreçten geçtiğini düşünüyorum. Bu durumu öğrenci olarak çok derinden hissediyoruz. Beni derinden etkileyen olaylardan biri de kadın cinayetleri. Yaşanan olaylardan sonra yaklaşık bir ay evden çıkamadım. Çünkü çok korktum.”

 


ARŞİV