Umuda yolculuğun heykeli Kadıköy'de

Daha iyi bir yaşam için bavullarına umudu ve hasreti koyarak yola düşen göçmen işçilerin anısına yapılan “Umuda Yolculuk” anıtının açılışı yapıldı. Anıt-heykel, göçün simgelerinden biri olan Haydarpaşa Garı'nın tam karşısında...

21 Haziran 2021 - 11:57

Fotoğraflar: Gürbüz ENGİN

Türkiye'den daha iyi bir yaşam umudu ile 1960'lı yıllarda Avrupa'nın farklı ülkelerine göç eden işçilere teşekkür ve saygı amacını taşıyan “Umuda Yolculuk” anıtı, 18 Haziran Cuma günü Kadıköy Sahili İnci Burnu’nda açıldı. Göçün simgelerinden biri olan Haydarpaşa Garı'nın karşısında yer alan anıt, Hollanda Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu (DSDF)’nin girişimi ve Hollanda başta olmak Avrupa'nın farklı ülkelerinden iş insanlarının desteğiyle yapıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) katkısı ile Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu'nun ev sahipliğinde gerçekleşen anıtın açılışına, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart van Bolhuis, Hollanda Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet, İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Çağatay Seçkin, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DSDF Genel Başkanı Nevzat Cingöz, Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Genel Başkanı Necip Şahin, Hollanda'da Türkler İçin Danışma Kurulu Başkanı Zeki Baran, heykel sanatçısı Derya Ersoy, Belçika, Almanya ve İsveç başkonsolosları ile birinci ve ikinci kuşak göçmen işçi temsilcileri katıldı. 

“BİRİNCİ KUŞAĞI ÖDÜLLENDİRMEK İÇİN”

Hem hüznün hem de sevincin birarada olduğu etkinliğin açılış konuşmasını Hollanda İstanbul Başkonsolosu Bart van Bolhuis yaptı. İstanbul Başkonsolosu Bart van Bolhuis, “Bugün birinci kuşağı ödüllendirmek için buradayız. Burada ikinci kuşak da var. İşbirliği için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne, Çağatay Seçkin'e, emekleri için de Zeki Beye, Ömer Beye, Nevzat Beye ve Yasemin Hanıma teşekkür ederiz” dedi. 

“Sevgili dostlar bugün burada olmaktan, göçmen işçilerin ilk kuşağının burada olmasından memnuniyet duyuyorum” diyen Hollanda Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet şöyle devam etti: “Hollanda'ya 1964 yılında Türkiye'den işçi göçü başladı. Sirkeci ve Haydarpaşa Garı'ndan umuda yolculuk yaptılar. Geçici göç kalıcı oldu. İşçilerin hayatları kolay değildi. Misafir evlerinde kaldılar, çok çalıştılar. Siyasette daha birçok alanda ve sektörde yer aldılar. Örneğin Almanya'da korona virüse karşı aşı geliştiren Uğur Şahin ve Özlem Türeci  milyonlarca kişiye umut oldu.”

“HARİKA BİR İŞBİRLİĞİ”

İBB Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Çağatay Seçkin de düşüncelerini şöyle dile getirdi:  “Yeşil alanlar ve meydanlar sadece fiziksel mekan değildir. Sporun ve kamusal sanatın olduğu alanlardır. Yeşil alana günün yorgunluğunun ardından ya da sabah işe giderken uğradığınızda, bu heykelin karşısında durduğunuzda ve taşıdığı anlamı sorguladığınızda 1960'lı yıllarda bu topraklardan Avrupa'nın birçok şehrine gitmiş insanların vermiş olduğu mücadeleyi ve duyguları  yaşamanızı bekliyoruz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Harika bir işbirliği gerçekleştirdik. ”

“UMUDU ANLATMAYA DEVAM EDECEK”

Ülkemizden Avrupa'ya işçi göçünün 60 yıl önce bu noktadan başladığını belirten DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Sirkeci ve Haydarpaşa Garı göçe ilk tanıklık eden yerler oldu. Göç ile ilgili filmler yapıldı, kitaplar yazıldı. Bugün de anıt açılışı için biraraya geldik. Bu heykel bize sessizce bir şeyler anlatıyor. Burada nöbet tutacak. Sadece tarihe değil geleceğe de tanıklık edecek. İstanbullulara, bütün Türkiye'ye 60 yıllık bir hikayeyi anlatacak. Umutlar, acılar, zorluklar, ayrılıklar,  dostluklar, hasretler ve mücadele ile geçen göçmenlik ile gurbetçilik günlerini anlatıyor. Ama hepsinden daha fazla umudu anlatıyor ve anlatmaya da devam edecek.” ifadelerini kullandı. 

DSDF Genel Başkanı Nevzat Cingöz, “Bu kürsüye çıkmamı sağlayan, beni ben  yapan değerlerimin mimarı annem ve babama teşekkür ediyorum. Onların nezdinde çocuklarına daha iyi bir gelecek için nice fedakarlıkta bulunan birinci kuşak göçmenlere yürekten saygı, sevgi ve  minnetlerimi sunuyorum. Bizler ikinci kuşak işçi çocukları hayallerin, umutların bavullardan hiç çıkmadığını, o bavullarda kilitli kaldığını gördük. Memleket hasretinin insanları nasıl ince ince öğüttüğüne tanıklık ettik. Çocuklarına iyi bir gelecek için büyük fedakarlıkta bulundular.” dedi. 

Bundan 60 yıl önce İstanbul'dan Avrupa'ya umut yolculuğuna çıkıldığını söyleyen HDF Genel Başkanı Necip Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu insanlar hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin ekonomisine, yaşadıkları ülkelerin  kültürüne katkılar sağladılar. Başarılı nesiller bıraktılar. Bu başarıların oluşumunda bize ayrım gözetmeden olanaklar tanıyan Avrupalı ülkelerin ve dostlarımızın katkıları yadsınamaz.”

“SÜREÇ KOLAY OLMADI”

Hollanda'da Türkler İçin Danışma Kurulu Başkanı Zeki Baran da düşüncelerini şöyle ifade etti: “Anıtın dikilmesi süreci çok kolay olmadı. Anıt ile ilgili Ertuğrul Günay, Kadir Topbaş, Ahmet Davutoğlu, Taner Yıldız ve  en son Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştüm. Ama bir sonuç elde edemedik. Bu yüzden gerçekten de bırakıyorduk. Hakim arkadaşım Nazife Kaya'ya durumu anlattım. ‘Umuda yolculuk yapanlara bir borcumuz var. Bırakamazsın. O borcu tamamlamalısın’ dedi. O bana güç verdi. Ve Ekrem İmamoğlu'na ulaşacak yolları aradım. İmamoğlu'na ulaştım. Sağolsun bizi kabul etti. Bizi Çağatay Seçkin hocaya gönderdi. Çağatay hoca bizi dinledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum.”

İLK KUŞAK GÖÇMEN POLAT: 

“ÇOCUKLARIMIZIN OKUMASI KAZANCIMIZ”

“Birinci kuşak sayılırım.Umuda yolculuk güzel bir isim. Bu anıta verilen emeğe ve dayanışmaya teşekkür ediyorum” diyen ilk kuşak göçmen İsmail Polat, “Ailelerimizi ve yakınlarımızı terk ederken acıyı, özlemi geride bıraktık. Ama geldiğimiz ülkede bize sağlamış oldukları imkanlar umut verici oldu. Çocuklarımızı okuttuk. Mimar, doktor, milletvekili... olanlar var. Kazancımız çocuklarımızın okuması oldu. Ağır iş güçleri yaparak eğitimlerine önem verdik” dedi.

Yapılan konuşmaların ardından anıtın açılışı gerçekleşti ve anıtın yapılması sürecinde katkı sağlayanlara teşekkür plaketi verildi. Plaket alanların arasında anıtı yapan heykel sanatçılarından biri olan Derya Ersoy da vardı. Etkinlik, SufiBach müzik topluluğunun dinletisi ile son buldu.


ARŞİV