Ünlü haber spikeri, usta gazeteci Ali Kırca, geçtiğimiz hafta CKM’de Kadıköylüler’le biraraya geldi.
Gül SÖKMEN
Show TV haber müdürü, ünlü haber spikeri Ali Kırca, 30 Mart Cumartesi günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde Kadıköylüler’le buluştu. Soğuk havaların ardından güzel bir gün yaşanıyorken İstanbul’da, sevenleri Ali Kırca’yı güzel bir güne tercih etmişti…Kırca, bir saatlik söyleşisinde, diğer konukların aksine, siyasete, haberlere, güncel konulara hiç girmedi, siyaset meydanı yerine duygularla, anlılarla örülmüş bir duygu meydanı yarattı. “Vakitsiz Şarkılar” adlı kitabından yola çıkarak, konuşmasına başlayan Kırca, hayatının akışını, hayatındaki kavşakları ve bu kavşaklardaki insanları anlattı.. “Yanan iskarpinlerin hikâyesi” ile başladı sohbetine Ali Kırca. Can Dündar’ın çektiği klip eşliğinde, sobaya sakladığı bayramlık iskarpinleri ile birlikte kül olan ve yitip giden hayallerin hayatının ilk dönüm noktası olduğunu anlatan konuşmasına Kırca, “Bu benim hayatımdaki birinci dersti, Hayallerin ateşlerle yanıp gitmesi, yitirilmiş düşlerdi o düşler, ama en saf düşler” dedi... Hayatının ikinci kavşak noktasında, ikinci dersini de annesinden aldığını belirterek, o olayı da şöyle anlattı Ali Kırca; “14 yaşımda Harbiyeli olmak için Akşehir’den yola çıkarken, trende sahte bir gülümsemeyle beni uğurlamaya gelenlere el sallarken içim ağlıyordu, bunu bir tek annem fark etti, tren kalkmak üzereyken, ‘istemiyorsan hemen in, yüreğinin sesini dinle kalabalıkları değil’ dedi. Ben de o gün bu gündür kalabalıkların ne dediğini değil kendi yüreğimin sesini dinledim.” Üçüncü dersini de bir arka kapak yazısından aldığını belirten Kırca, “Sürgün yıllarında arkadaşım Ayhan, bir İsveç şilebinde çalışıyordu, intihar etti. Öyle dediler.. Ondan kalan kitapları gönderdiler, ağabeyi bir gün İngilizce sözlüğünün arka kapağında, ‘burada kirli işler dönüyor, herkes peşimde bir gün beni öldürecekler’ diye yazmış... O gün bu gündür de hep arka kapaklardaki yazıyı bana üçüncü ders oldu o gündür bu gündür, bizim önümüze konan gerçeklerin gerçeğini ararım” diye konuştu. Denizi görmeden denizci, televizyonu olmadan televizyoncu olma serüvenlerini de kâh duygusal kåh mizahi olarak anlatan Kırca, Akşehirli olduğunu belirterek,”Biz Nasrettin Hoca’nın hemşerileriyiz, onun felsefesinden de çok şey öğrendim. ‘Siyaset Meydanı da Nasrettin Hoca’nın ünlü ‘sen de haklısın’ fıkrasından yola çıkarak hazırlandı. Herkes, katılalım katılmayalım, kendine göre haklıdır. Her fikri dinlemek zorundayız gerçeği ile doğdu Siyaset Meydanı” dedi.Programına çok önem verdiğini vurgulayan Kırca, konuşmasının son bölümünde askeri okulda enine boyuna öğrendiği Dumlupınar kazasını anlattı. 4 Nisan’ın Dumlupınar Deniz Altın gemisinin batışının 60. yılı olması nedeniyle böyle bir final yaptığını vurguluyan Kırca, “Titanik filmleri, dizileri çevrilirken biz kendi Dumlupınar’ımızı unuttuk gitti” dedi. Söyleşi, Kırca’nın Dumlupınar için çektiği bir klip eşliğinde, “Bir ateş ver cigaramı yakayım” türküsünü söyleyerek bitti. Söyleşiden sonra Ali Kırca “Vakitsiz Şarkılar” kitabını hayranları için imzaladı, imza sırasında da bol bol sohbet etti.