Prof. Dr. Canan Karatay, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak, “Tahıl hayvan yemidir. İnsan vücudu tahılları kullanmaya programlanmamıştır. Tahıl yersek koyun gibi oluruz. Tahıl yersek tahıl beyinli oluruz. Vegan demek tahıl beyinli demek. Veganlar kısa ömürlüdür. Veganlar yalnız tahıl yiyor tavşan ve koyun gibi. Veganlık hastalıktır.” dedi. Karatay’ın bu açıklaması kısa sürede hem veganların hem de vegan olmayanların tepkisini topladı. Peki nedir bu veganlık? Sadece tahıl mı yiyorlar yoksa başka gıdalar da tüketiyorlar mı? 1 Kasım Dünya Vegan Günü vesilesiyle bu sorulara cevap arayalım dedik ve Vegan İstanbul’un sofasına konuk olduk. Vegan İstanbul üyeleri Kadıköy’de ve diğer ilçelerde vegan sofra kurarak, alternatif gıda üretimlerini, nasıl beslendiklerini ve vegan olmanın gerekliliklerini anlatıyor.
“YAPTIĞIM ETİK DEĞİLDİ”
Oğuzhan Kaya 4 yıl önce vegan olmaya karar vermiş. Kaya, vegan olmaya nasıl karar verdiğini şöyle açıklıyor: “Etik kelimesi beni vegan olmaya itti. Yaptığımın etik bir yanlış olduğu söylendi ve bunun üzerine yaptığım okumalar, araştırmalar, izlediğim videolar sonucunda ben de yaptığımın etik bir yanlış olduğu fikrine kapıldım. Vegan olmadan önce gayet etçildim.Süt üzerine araştırma yapıp sağlığa zararlı olduğunu okuyunca soya sütünü denemeye başlamıştım. O yüzden sütü bırakmam zor olmadı ama eti, balığı, tavuğu gayet tüketiyordum.”
“DAHA SAĞLIKLIYIM”
Kaya 4 yıl sonunda daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Bunun nedenlerini de şöyle anlatıyor: “Birincisi daha hafif hissediyorum kendimi, ikincisi de zaten yaptırdığım testlerde, daha önce yaptırdığım testlere göre değerlerimin daha yüksek olduğunu görüyorum, doktorlar da bunu görüyorlar ve şaşırıyorlar. Yediğimiz mercimekte neredeyse et kadar belki etten fazla protein var, bulgurda protein var. Günlük yaşamda normal bir şekilde beslendiğinizde protein alamama gibi bir durum olamaz.”
KAHVALTIDA NELER YİYOR?
Süt, yumurta ve peynir tüketmeyen bir vegan kahvaltıda ne yer? Kaya, kahvaltıda yediklerini şöyle sıralıyor: “Kahvaltıda yenecek o kadar çok şey var ki. Nasıl bir kahvaltıcı olduğunuza bağlı. Kabaklı menemen yapabilirsiniz, patates kızartması seviyorsanız yapabilirsiniz, börek tabii ki. Bazı hamurların vegan olduğunu biliyoruz, içinde sadece un, su ve tuz var. Arasına patates koyup börek veya poğaça yapabilirsiniz. İlla peynir olacak derseniz onun da alternatifi olarak badem peyniri var, kaju peyniri var, ay çekirdeğinden peynir yapanlar var. Onun dışında günden güne hazır vegan peynirlerin de sayısı artıyor.”
“ÇOK CAHİLCE BİR AÇIKLAMA”
Kaya, “Canan Karatay’ın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorumuza ise şu cevabı veriyor: “Canan Karatay’ın açıklamasının ciddiye alınacak bir tarafının olmadığını düşünüyorum çünkü bilimsel veriye dayanarak söylenmiş bir açıklama değil. Söylediği cümle şu: ‘Veganlar sadece tahıl yer.’ Tahılın tanımını mı bilmiyor? Bakliyatı tahıl tanımına sokuyorsa bir şey diyemem. Biz mesela baklagiller de yeriz, badem, ceviz, kuru meyve yeriz, meyve ve sebze yeriz. Yiyebileceğimiz o kadar çok şey var ki.”
“BAŞKA CANLILARA HAKSIZLIK YAPIYORDUM”
“Hayatımı başka canlılara haksızlık yaparak yaşıyordum” diyen Nisa Ayan da 2 yıl önce vegan beslenmeye adım atmış. Ayan, 2 yıl içinde yaşadığı değişimi şu sözlerle ifade ediyor: “Ben vegan değilken çok fazla hazır, yağlı, kolesterollü şeyler yiyordum. Çok nadiren yemek yapıyordum. Şu an daha çok sebzeli, tahıllı, baklagilli ve daha dengeli beslendiğimi düşünüyorum. Tabii arada yine canım çekiyor kızartma, cips yiyorum, tatlı da yapıyorum. Ama sağlıksız olduğumu düşünmüyorum. Her şeyin arkasına bakıyoruz, vegansa yiyoruz. Vegan olan her şeyi biliyoruz çünkü yiyebileceğimiz her şeyi bilmek veganlığın şartlarından biri gibi. Ben ailemle yaşıyorum ve onlar vegan değil. Ben yemek yaptığımda onlar da vegan besleniyorlar ama henüz vegan olmaya yanaşmıyorlar.”
“SOSYAL HAYATIMI ETKİLEDİ”
Vegan beslenenlerin sosyal hayatı değişiyor mu? Ayan bu soruya son 2 yılda yaşadığı deneyimlerle cevap veriyor: “Arkadaşlarımla artık dışarıda yemek yemiyorum, genelde yemek dışında başka şeyler yapmak için buluşuyoruz ya da benimle birlikte vegan bir şeyler yemelerini tercih ediyorum. Bazen buna bir marjinallik, heves, geçici bir şey olarak bakıyorlar. Ama bu benim ahlaki olarak doğru olduğuna inandığımı yapmama engel değil. İnsanlar etrafındaki insanların baskısından rahatsız olduklarını söylüyorlar. Benim yapabileceğim tek şey onlara neden vegan olmaları gerektiğini anlatmak.”
Ayan, Canan Karatay’ın açıklamasına şu cevabı veriyor: “Bence çok ön yargılı. Sağlıklı olmanın yolu sadece et ve yumurta yemekten geçmiyor. Bunları yiyerek sağlıklı olabilirsin ama vegan beslenerek sağlıklı olamazsın gibi bir şey diyemeyiz. Dünyaca ünlü sağlık organizasyonları insanların dengeli bir beslenme ile vegan olarak da her yaşta sağlıklı olabileceğini söylüyorlar. Hamileyken, çocukken, yaşlıyken bile vegan olarak sağlıklı olunabilir.”
“VEGAN OLMAK ÇOK KOLAY”
Özlem Yağan 5 yıl önce vegan olmuş bir veteriner hekim. Aynı zamanda Vegan İstanbul’un kurucusu. Yağan 5 yıllık süreci şöyle anlatıyor: “ Hayvanlara verdiğim önemle hayat pratiğim birleşmiş oldu. Neredeyse 5 yıldır da bu etkinlikleri organize ediyoruz. Aslında vegan olduktan sonra biraz da hayvan hakları konusunda bilgilenip bunu çevremize anlatmamız gerekiyordu. Çünkü biliyoruz ki insanlar hayvanlara önem veriyor, kimse hayvanlara gereksiz yere zarar verilmesini istemiyor ve genel olarak bazı şiddetli eylemlerle ve tavırlarla karşılaşabiliyor insanlar. Bizim ilk günden beri amacımız şiddetsiz ve tutarlı bir şekilde insanlara veganlık anlatmak oldu. Aslında vegan hayatın çok kolay olduğunu söyleyelim, beraber yemek planı hazırlayalım, nerede ne yiyeceğimiz konusunda birbirimize destek olalım istiyoruz.”
Ben vegan olduktan sonra bir de hukuk profesörü olan Gary Francione’un ‘Hayvan Haklarına Abolisyonist Yaklaşım’ felsefesiyle karşılaştım. Gary Francione bunu belki 25 yıldır yaymaya çalışıyor. Onda da konuyu daha çok abolisyonun yani hayvan köleliğinin kaldırılması üzerinden kuruyor. Hak mücadelesini de buradan yürütünce insan kafasında her şeyi oturtabiliyor.”
“BİZ DE SAĞLIKLIYIZ”
Veganların da sağlıklı olduğunu söyleyen Yağan, bunu şu sözlerle açıklıyor: “Biz vegan olarak da sağlıklı olabiliyoruz. ‘Veganlık daha sağlıklıdır, hayvansal ürünler daha sağlıksızdır’ demeyi de doğru bulmuyorum. Vegan olarak sağlıklı olabiliyorsak neden o hayvanın acı çekmesine, köleleşip sömürülmesine sebep olalım?”
Yağan, Canan Karatay’ın açıklamasıyla ilgili “Çok seviyesiz ve çok ayıp buluyorum. Bilimden bahsetmeyeceğim çünkü söylediklerinin bilimle de alakası yok.” diyor.
VEGAN BESLENMEK PAHALI MI?
Vegan olmayan bireylerle tanışmak istediklerini söyleyen Yağan, vegan olmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor: “Vegan olmak konusunda en iyi bilgi alınabilecek yerlerden biri veganoluyorum.com. Facebook’ta Gezen Vegan, Vegan Sofra, Vegan İstanbul, Çalışan Vegan isimli gruplar var. Ayrıca ask.fm’de abolisyonist vegan kullanıcısı var, ona sorular soruluyor ve oralardan bilgi alabiliyoruz. Vegan beslenmede, navegan beslenmede olduğu gibi çok pahalı da beslenebilirsiniz çok ucuz da beslenebilirsiniz. Vegan olmanın şartı gidip vegan marketlerden seitan’lar almak, tofu almak, soya sütleri almak değil. Pazara gittiğinizde binlerce vegan ürün görebilirsiniz. Sebze, meyve, bakliyat gibi ürünlerin hepsi vegan ürünler. Bulgur pahalı bir şey değildir ve kinoanın alternatifidir. İnsanlar vegan olunca kinoa yemek zorunda değiller. Tofu yemek istiyorsanız uygun fiyata soya fasulyesi alıp kendiniz yapabilirsiniz.”