…Ver elini YUVACIK

Kadıköy’e 1,5 saat uzaklıktaki Yuvacık, bozulmamış doğası, lezzetli yerel tatları ve yürüyüş parkurlarıyla özellikle hafta sonu kaçamakları için ideal bir yer...

19 Ocak 2012 - 12:18

 

Kadıköy’ün yanı başında doğa ile başbaşa bir hafta sonu geçirmek ister misiniz ? Cevabınız evet ise; tam da böyle bir yer Yuvacık, İstanbul’dan (Kadıköy’den) 1.5 saat uzaklıkta, İzmit’in güneyinde Başiskele ilçesine bağlı şirin bir belde. Doğal güzellikleri, Karadeniz’i andıran yeşilliği, sessiz, sakin ve bir o kadar bakir bir coğrafya.

Uzun yıllar Ermenilere ev sahipliği yapan Yuvacık, Osmanlı’nın son döneminde Karadeniz ve Kafkasya’dan gelen göçler sonrası Türk nüfusla tanışmış. Şimdiki nüfusun büyük bir bölümünü Rizeliler oluşturuyor.

HAVA, TOPRAK VE TAHTA

Kamp alanı Yuvacık barajının sonunda dere kenarına kurulmuş yeşilliklerin içinde bir tesis. Eşyaları her tarafı ağaçtan yapılmış odaya bıraktım. Hafiften yağan yağmur sayesinde toprak kokusu daha belirgin hissediliyor. Girişte beni ilk karşılayanlar tavuklar, keçiler ve ahşabın elle işlenmiş en güzel hali. Her şey doğal. Sıra sıra dizilmiş ağaç evler, dere kenarında kamelyeler, farklı amaçlar için hazırlanmış butik mekanlar ahşapla toprağın müthiş uyumu. Ziyaretçilerin doğal besinleri bulabileceği organik pazarda alışveriş ve Nihat Usta’nın el yapımı sepetlerinin sergilendiği küçük dükkânında Yuvacık Hatırası bulmak mümkün.

İstanbul’da sıralanmış binlerce betonarme yığınından sonra sadece ahşap, ağaç, dere ve gökyüzü. Uzun zamandır kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim.

YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR

Daha çok İzmit ve İstanbul’dan gelen misafirlerin burada yapabileceği birçok alternatif spor var. Trekking, atv safari, jeep safari, paintboll bunlardan bazıları. Ayrıca mevsim uygunsa, menekşe yaylasına çıkılabilir ve çadır kurulabilir. Bölgede birden çok doğal güzelliğe sahip yayla mevcut. Biraz yürüyüş yapmak isteyenler, doğanın sessizliğine, toprağın kokusuna karışıp ormanın içinde buluyor kendini. Yürüyüş yolları, asma köprüler, oklarla gösterilen rotalar sizi başladığınız yere getiriyor. Ulaşımın kolay olması Yuvacık’ı ayrı bir yere koyuyor gezginlerin gözünde. Yoruluyorsunuz ama yorgunluğunuz sadece bedende. Zihniniz eskisinden sağlam.

YAPMADAN DÖNMEYİN

Bir geziyi güzel hale getiren unsurlardan biri de yerel tatlardır. Nereye giderseniz gidin muhakkak o yöreden tatlar barındıran yemekler yiyin. Yuvacık Karaaslan Kamp da sahibinin Karadenizli oluşu mönünün Karadeniz’le özdeşleşen tatlar barındırmasını kaçınılmaz kılmış. Mıhlama, tava alabalık, kavurma ve köy ekmeği tadılmadan dönülmeyecek lezzetler. Yemekten önce gelen mıhlama ve ekmek tam bir lezzet harikası. Peynirin tereyağ ile buluşmasından ortaya çıkan bu tadı tutturmak da ayrı bir maharet. Sonrasında gelen güveçte kaşarlı mantar ve güveçte alabalık da tavsiyelerim arasında. Alabalık da güvecin sıcağında tereyağı ile pişirilmiş. Sabah kahvaltısı ise birbirinden güzel ve doğal. Eritme lor peyniri yine güveçte peynir, reçel, bal, kaymak doğadan sofranıza geliyor. Kahvaltının olmazsa olmazı yumurta, sizin zevkinize göre omlet, sucuklu veya sahanda. Ziyaretçileri arasında sadece kahvaltı için gelenler bile var. Kamp alanında farklı özellikte mekânlar var. Siz istediğiniz yerde yemeğinizi yiyebilme özgürlüğüne sahipsiniz. İster sabah kahvaltısını dere kenarında kamelyede yapın, ister akşam yemeğinizi şömine başında yiyin. Tercihler size bırakılmış. Her şey sizin istediğiniz gibi. Misafirlere hizmet eden çalışanların güler yüzü ve anlayışı mekân seçiminde kararsız kalmanıza bile sebep olabiliyor.

NASIL GİDİLİR?

Kendi aracınızla gitmek için Tem otoyolundan İzmit istikametine doğru giderken İzmit’in doğu çıkışı Kandıra’dan Bursa-Gölcük İstikametine dönüyorsunuz. 7 kilomotre sonra Yuvacık ışıklı göbeğe geliyorsunuz. 5 kilometre sonra da Yuvacık merkez. Bu geziyi otobüsle yapmak isteyenler önce İzmit merkeze geliyorlar, ardından Halkevi veya Vilayet durağından Yuvacık dolmuşlarına binerek gelebilirler.

Kadıköy’den başlayan bu yolculuk tekrar başladığı yerde bitiyor. Yapılan yürüyüşler, tadılan lezzetler.. Zihninizin dinlendiğini hissettiriyor dönüş yolu size. Ne yağmur, ne yol yoruyor artık sizi. Dinlenmiş bir bedenle dönüş yolunda, yapılacak başka gezileri düşünmeye başlıyorsunuz şimdiden.

M. Murat AYDIN

 


ARŞİV