Veysel Amca ile bir gün…

Kadıköy’ün köşklerle dolu olduğu yılları anlatan, Bahariye’de sinemaya giden, Fenerbahçe’de ahşap statta maç izleyen 92’lik delikanlı Veysel Şentuna ile Kadıköy dolu bir sohbet…

18 Mart 2016 - 09:55
Mustafa SÜRMELİ
Veysel Şentuna, 92 yaşında ve neredeyse her gün Güzelyalı’ndan kalkıp Sahrayıcedit Mahallesi’ndeki Kadıköy Belediyesi’ne ait Sosyal Yaşam Evi’ne geliyor. 18-24 Mart Yaşlılar Haftası’nı fırsat bilip bu ruhu genç delikanlı amcamızın öyküsünü dinlemek üzere onunla bir gününü geçiriyoruz.
Çocuklarını çok sevdiğini, bazen Moda’da bazen de Güzelyalı’daki çocuğunun yanında kaldığını söyleyen Şentuna, sabah erken kalkıp, traşını oluyor, kahvaltısını yapıyor. İyi bir kahvaltı yaptığını, az ve öz yemeye dikkat ettiğini belirtiyor. Ardından Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evi’ne doğru yola koyuluyor.
Güzelyalı’dan üç araç değiştirerek gelmek, 92 yaşında bir insan için kolay olmasa gerek. Tabi bunun bir de dönüşü var ki bu, yolda geçen üç saat demek. Veysel Şentuna bunu hiç dert etmiyor. Sevdikleriyle vakit geçirmenin, onun için mutluluk kaynağı olduğunu ifade ediyor. Güzelyalı’dan geldiği günlerde iki otobüs değiştiriyor. Ardından metro ve biraz yürüyüşün ardından Sosyal Yaşam Evi’ne ulaşıyor. Çok sevdiği dostlarıyla buluşan Veysel Amca arkadaşlarıyla hasbıhal eşliğinde tavlasını oynuyor, çayını içiyor, kitap okuyor, akşama doğru da dönüş yoluna çıkıyor.

KÖŞKLERLE DOLU SAHRAYICEDİT
Veysel Şentuna, sekiz yaşında ailesiyle Kadıköy’e geldiğini, Yenisahra’ya yerleştiğini anlatıyor. “Burada hiçbir şey yoktu. Hüseyin Avni Bey’in, Sıtkı Beylerin, Aziz Bey’in köşkleri, Sahrayicedit Cami ve bir de onun yanında kahve vardı. Başka bir şey yoktu. Ağaçlar vardı. Buralar tarlaydı. Apartman yoktu” diyen Veysel Şentuna mahallede top oynadığı günleri unutmadığını belirtiyor.
Ortaokulun ikinci sınıfını Kadıköy Birinci Erkek Ortaokulu’nda okuduğunu söyleyen Şentuna, küçük yaşlarda iş hayatına atılır, Feshane Fabrikası’nda çalışır. İstanbul Belediyesi’nde Taksim-Tünel Tramvay hattında 3 yıl vatmanlık yapar. Daha sonra şoförlüğe başlar ve emekli olana kadar bu mesleği yapar.

AHŞAP STATTA MAÇ
Kadıköy’de geçen yıllarını anlatan ve vakit oldukça Bahariye’de sinemaya gittiğini söyleyen Şentuna, o yıllarda çok vasıta olmadığı için her yere yaya gittiklerini de belirtiyor. Erenköy’de yaşadıkları ve ortaokul ikinci sınıfa gittiği yıllarda Fenerbahçe Stadı’nda gazoz sattığını söyleyen Şentuna, “Stattaki sportif faaliyetleri, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yapılan gösterileri çok seviyordum. Stada girmeyi çok istiyordum. Bir fırsat oldu. O zaman böyle değildi stat. Ahşaptı. Etrafında teller vardı, çevriliydi. Gazoz sattım, para kazandım. 1940-41 yıllarıydı zannediyorum. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın maçı vardı onu izledik. Büyük Fikretler Küçük Fikretler vardı o zamanlar Fenerbahçe’de” diye anıları tazeliyor.

KALAMIŞ’TA DENİZ, SAHADA FUTBOL
Moda’da gezdiği, Süreyya Plajında, Kalamış’ta denize girdiği günleri unutmadığını söyleyen Şentuna, “Erenköy’de Hilalspor vardı. Saha vardı. Toprak saha. Orada top oynardık. Toplar da köseleden yapılmıştı, dikişli. Eğer oynarken topun bağcıklı tarafı ayağına geldiyse yandın. Ağırdı top. Şimdiki gibi değil” diyerek, tebessümle tozlu sahalarda futbol oynadığı günleri anlatıyor.

HAYATIN ANLAMI SEVGİYLE BAŞLAR
Kendisinden tavsiye ve öğüt istediğimiz Şentuna, “Tek tavsiyem, insan kendisini ve ailesini sevecek. Ondan sonra da etrafını çok sevecek. Eğer insanları sevmezsen hayatın bir anlamı olmaz. Gençlere birbirlerine sevgiyle bakmalarını, sevgiyle yaşamalarını tavsiye ediyorum. Maddiyat önemli ama gönlün ganiyse çok fazla ihtiyaç yok. İhtiyacın kadar olsa yeter” diyor.
Yaşıtlarına da tavsiyede bulunan ve birbirlerine yardımcı olmalarını tavsiye eden Şentuna, “Yolda tökezleyip düşeni gidip kaldıracaksın, kavga etmeyecek, kem söz söylemeyeceksin. Tatlı şakalar yapacaksın. Hayatta mutlu olmak için evvela kendini mutlu edeceksin. Ondan sonra etrafına mutluluk vereceksin. Affetmeyi bilecek, hata yapmamaya özen göstereceksin” diye mutluluğun anahtarının sevgiden geçtiğini ifade ediyor.

MUTLULUK VE SAKİNLİK
Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evi’nde güzel vakit geçirdiğini söyleyenlerden biri de Servet Özkey. Güzel bir tavla maçında yakaladığımız ikili bir yandan da birbirlerine espriyle takılmayı da ihmal etmiyorlar. Sohbet gani anlayacağınız. Bu arada Veysel Şentuna tavlada rakip tanımadığını ifade ediyor şakayla karışık. Servet Özkey, Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evi’nin müdavimi olduğunu belirtiyor. 76 yaşındaki 45 yıllık Kadıköylü Servet Bey “Vakit geçirebileceğimiz, sakin, huzurlu, her şeyinden, hizmetlerinden memnun olduğum bir yer burası” diyor. Herkese, tüm yöneticilere teşekkür ediyorum. Mutluluk ve sakinlik istiyorum bundan sonra hayatımda. Böyle yerler çoğalsın istiyorum. Gençler için de açılacak bir yerler olmalı ki hiç olmazsa insanlar sokaktan kurtarılmış olsun” diye bir temennisini paylaşıyor.

ÇOCUKLAR SOSYAL YAŞAM EVİNDE
18-24 Mart Yaşlılar Haftası dolayısıyla Kadıköy’de de Kadıköy Belediyesi tarafından bir dizi etkinlik düzenlenecek. Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evi üyeleri, Semiha Şakir Huzurevi sakinlerini ziyaret edecek. Sosyal Yaşam Evi Türk Müziği Topluluğu burada huzurevi sakinleri için bir müzik dinletisi sunacak. Diğer taraftan İsmail Hakkı Tonguç Çocuk Yuvası’nın minikleri de Sosyal Yaşam Evi üyelerini ziyaret edecek. Çocuklar ve yaşlılar bir arada uçurtma uçurarak güzel bir gün geçirecek. Sinema ve diğer etkinlikler de bu hafta
kapsamında gerçekleştirilecek.

 

ARŞİV