Yaşlılık ve sorunları konuşuldu

Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evleri’nin 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü vesilesiyle düzenlediği sağlık seminerinde, Alzheimer Hastalığından Korunma Yöntemleri, Parkinson Hastalığı, Yaş Almada Çoklu İlaç Kullanımı, Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığı ve İyilik Hali ile Yaşlılıkta Beslenme ve Sağlığın Korunması başlıkları altında önemli bilgiler paylaşıldı.

03 Ekim 2024 - 10:00

Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evleri ile Türkiye Alzheimer Derneği Kadıköy Şubesi, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü kapsamında Kozyatağı Kültür Merkezi (KKM) Meclis Salonu’nda Dünya Yaşlılar Günü Paneli düzenledi. Kadıköylülerin yoğun ilgi gösterdiği panele, Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Rasim Emre Fırıncı ile Kadıköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Zeynep Özen Aslan da katıldı. Panel başlığı altında Alzheimer Hastalığından Korunma Yöntemleri, Parkinson Hastalığı, Yaş Almada Çoklu İlaç Kullanımı, Yaşlı Bireylerin Ruh Sağlığı ve İyilik Hali ile Yaşlılıkta Beslenme ve Sağlığın Korunması konusunda aydınlatıcı bilgiler verildi. 

Seminerin ilk konuşmacısı Türkiye Alzheimer Derneği Kadıköy Şube Başkanı Prof. Dr. Nilgün Çınar, Alzheimer Hastalığından Korunma Yolları başlığı altında önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Nilgün Çınar, “Dünya yaşlanıyor. Türkiye nüfusunda yaşlı oranı giderek artıyor. Ülkemizde yüzde 10’un üzerinde yaşlı nüfus var. 2050 yılından itibaren bu oranın daha da artacağı beklenmekte. Türkiye dünyada yaşlı nüfus barındıran ülkeler arasında önemli bir yerde bulunuyor.” dedi. 

Yaşlanma ile birlikte kronik hastalıklarda da artışın görüldüğünü belirten Prof. Dr. Nilgün Çınar, bilgilendirmeyi şöyle sürdürdü: “Alzheimer bütün dünyanın korktuğu, sıklığı giderek artan bir hastalık. Dünyada yaklaşık 55 milyon Alzheimer  hastası olduğu bilinmekte. Türkiye’de ise yaklaşık 800 bin hasta bulunuyor. Geçtiğimiz pandemi döneminde Alzheimer hastalığından ölüm oranında bir artış gördük. Bu dönemde psikolojik bulgularda da artış saptadık. Değiştirilemeyen risk faktörleri içinde en önemlisi yaş. Yaşla birlikte hastalığın oranı artıyor. Kadınlarda daha fazla görülüyor. Nedeni de menopozda azalmış olan östrojen. Genetik olarak da bir yük var. Fiziksel aktivite azlığı, hipertansiyon, obezite, işitme kaybı, depresyon, sosyal izolasyon, sigara içme, alkol kullanımı, diyabet, hava kirliliği de risk faktörleri arasında.”

“YÖN BULMADA ZORLANMA”

“Alzheimer hastalığı sinsi başlangıçlı yavaş ilerleyen uzun bir süreç.” diyen Çınar, “Tanıda aile öyküsüne bakıyoruz. Ayrıntılı nörolojik muayene, laboratuvar testleri, nöropsikolojik testler yapıyoruz ve görüntüleme yöntemi olan MR kullanıyoruz. Hastalık ilerledikçe kelime bulmada güçlük, konuşmada bozulma, planlama ve soyut düşüncede azalma, yön bulmada zorlanma, para hesabında ve alışverişte azalma, uyku bozukluğu yaşanıyor. Tedavide ilaçlar kullanıyor.  

Hastalıktan korunmada fiziksel ve zihinsel aktivite, sosyal etkinliklere katılma, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme önemli. Müzik dinleyin, bahçe etkinlikleri yapın. Her zaman yürüdüğünüz yoldan değil, başka yoldan yürüyün. Pozitif düşünün. Kaliteli uyku çekin. Eğitimlere katılın. Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evleri’nde eğitimler veriliyor.” ifadelerini kullandı.

 “ELLERDE TİTREME, ÇİĞNEDEME AZALMA”

Parkinson hastalığı hakkında bilgi veren Nöroloji Uzmanı Doktor Esma Kobak Tur, “Parkinson hastalarında domapin üreten hücreler ölüyor. Kaybolan hücrelerin yerini toksik maddeler alıyor. Bu toksik maddelerin yer değiştirmesi sonucunda motor belirtiler ortaya çıkıyor. Ama nedeni tam olarak bilinmiyor. Yüzde 10’u genetik kökenli. Sıklıkla 60’lı yaşlardan sonra ortaya çıkıyor. Çok genç yaşta tanı koyduğumuz hastalarımız da var. Ellerde titreme, hareketlerde yavaşlama, çiğnemenin azalması, yazı yazmada ve yürümede yavaşlama belirtiler arasında. Depresyon, uyku ile koku bozuklukları, unutkanlık, ani tansiyon düşmesi, aşırı terleme, düşük kan basıncı, ani kilo kayıpları da yer alıyor.“ diye konuştu. 

Doktor Esma Kobak Tur, “Tanısı klinik bulgular ve görüntüleme yöntemleri ile konuluyor. Tedavide ilaç, cihaz destekli tedavi ile beslenme yer alıyor. Tedavide amaç hayat kalitesini artırmak. Egzersiz çok önemli. Egzersiz psikolojik olarak iyilik hali de sağlıyor.” dedi. 

“GÜLÜMSEMEK, ELİNİ TUTMAK”

Klinik Psikolog İdil Arasan Doğan, iyi yaş almada bağımsızlığın, katılımın, saygınlığın, kendini gerçekleştirmenin önemli başlıklar olduğunu söyledi, şöyle devam etti: “Kendi ayaklarının üzerinde durabilme, etkinliklere katılma ve oralarda söz alma önemli. Emekli olduktan sonra da bir şeyler yapmaya gayret edin. Yaşlılıkta umutsuzluk, mutsuzluk yaşanıyor, incinebilirlik artıyor. Psikolojik sağlamlık için uyku hijyeni, dengeli beslenme, yeterli egzersiz, pozitif bakış açısı, hobi edinme, doğa ile ilgilenme önemli. Yaşlı bireylerle iletişimde sakin konuşmak, gülümsemek, elini tutmak, omzuna dokunmak önem taşıyor.”

Tıbbi Farmakoloji Uzmanı Doç. Dr. Zeynep Güneş Özünal da yaş almada çoklu ilaç kullanımı hakkında bilgiler paylaştı. Doç. Dr. Zeynep Güneş Özünal, yaş aldıkça kronik hastalıklar nedeniyle fazla ilaç kullanmak zorunda kalındığını belirtti, “İlaçlar hekim kontrolünde alınmalı. İlaçların uygunluğuna hekimler karar vermeli. İlaçlar birbirlerinin etkileşimini değiştirebilir. İlaçlar doğru zamanda ve miktarda kullanılmalı. Örneğin ilacın yarısının içilmesine hasta değil doktor karar vermeli. Faydası görülmeyen ilaçlar kesilmeli. İlaçların besin etkileşimleri önemli. Örneğin süt ile alınmayacak ya da açlık ile tokluk durumuna göre alınması gereken ilaç var.” diyerek doğru ilaç kullanımın önemine vurgu yaptı. 

“MEYVE YEMELİYİZ, SU İÇMELİYİZ”

Yaşlılıkta beslenme ve sağlığın korunması başlığı altında Uzman Diyetisyen Özge Yılmaz Altuk, şu bilgileri paylaştı: “Yeterli dengeli gıda alımına sağlıklı beslenmeli denir. Yaşlılıkta sağlıklı beslenme neden önemli? Çünkü yaşın ilerlemesi ile kas kayıpları, kemik sağlığında gerileme, kronik hastalıklarda artış görülür. Yeterli ve dengeli beslenme ile bunların önüne geçebiliriz. Sağlıksız beslenirsek kas kayıpları artar, mineral ve vitamin emiliminde problemler yaşanabilir. Kronik hastalıklar sıklaşabilir. O yüzden beslenme önemli rol oynar.

Kuru baklagiller, et, tavuk, balık, yumurta, peynir, yoğurt, zeytinyağı, ceviz, badem…beslenmemizde yer almalı. Meyve yemek, su içmek önemli. A, D, E, C, magnezyum, selenyum, omega-3, çinko, demir gibi vitaminler önemli. Çiğ kajuda çinko, balık, ceviz ve badem de omega-3, portakal, limon, yeşil ve kapya biber ile kuşburnu da c vitamini var. Hekim öneriyorsa demir alınmalı. ”

 


ARŞİV