Zamanın eskitemediği daktilolar…
Antikacı dükkanı ve zamana meydan okuyan daktilolarıyla tanınan Mert Gürhan, “Mektuplarımı halen daktiloyla yazarım, çünkü daktiloda ruh var” diyor
Aysel KILIÇ
Kocaman gövdeli fotoğraf makineleri, heybetli duruşlarıyla dev salon saatleri, çevirmeli telefonlar, tahta radyolar ve daktilolar... Antika dükkânının bu zaman yolcuları kim bilir kimlerin hayatlarına tanıklık ettiler. Kimlerin sesini fısıldadı bu telefonlar; hangi aşığın mektuplarına sır ortağı oldu, hangi mahkeme kararına ağladı bu daktilolar...
Kendi döneminin önemli birer iletişim aracı olan bu nostaljik eşyaları, “antikacılar” binbir titizlikle muhafaza ediyor. Bu değerli eşyaları yeniden hayata katanlardan biri de Mert Gürhan. Bir üniversitede sanat öğretmenliği yapan Gürhan, mesleğinden geriye kalan zamanını Kadıköy’ün “Antikacılar Sokağı” olarak bilinen Tellalzade Sokak’taki dükkanında geçiriyor. Mert Gürhan’ın “Beyza Antik” dükkanı, öğrenciler ve koleksiyoncuların ilgi odağı.
Kendi döneminin önemli birer iletişim aracı olan bu nostaljik eşyaları, “antikacılar” binbir titizlikle muhafaza ediyor. Bu değerli eşyaları yeniden hayata katanlardan biri de Mert Gürhan. Bir üniversitede sanat öğretmenliği yapan Gürhan, mesleğinden geriye kalan zamanını Kadıköy’ün “Antikacılar Sokağı” olarak bilinen Tellalzade Sokak’taki dükkanında geçiriyor. Mert Gürhan’ın “Beyza Antik” dükkanı, öğrenciler ve koleksiyoncuların ilgi odağı.
KOLEKSİYONDAN DÜKKANA
Mert Gürhan, doğma büyüme İstanbullu. Çocukluğundan bu yana antikalara büyük ilgi duymuş. Önce saat koleksiyonu yapmış, ardından fotoğraf makineleri ve daktilo biriktirmiş: “Üniversite öğrencisiyken hep bu Antikacılar Sokağı’na gelirdim. Buradaki esnafla antikalar üzerine sohbet eder, alışveriş yapardım. Zamanla aldığım antikalar eve sığmayacak kadar çoğaldı. Bu hobimi dışarıya taşımaya karar verdim. Kadıköy’de dükkan açtım. Bu değerli eşyaları başkalarıyla da paylaştım.”
1930’LARIN DAKTİLOSU
Mert Gürhan’ın daktilolara olan ilgisi de yeni değil. İlk daktiloyu 15 yıl önce almış. Gürhan, daktiloya verdiği önemi şöyle anlatıyor: “İlk aldığım daktilo 1930’lu yıllara ait. İlk göz ağrım olduğu için onu satmadım, hala saklıyorum. Daktilolarımın bakımını yapıyor ve onları eski hallerine dönüştürmeye çalışıyorum. Hepsi çok önemli; çünkü başka yaşamlara, hikayelere tanıklık etmiş… Sevgililer mektuplarını yazmış tek tek harflere basarak, mahkemeler kararlarıyla insanların hayatlarını sonlandırmış… Acının da mutluluğun da dili olmuş daktilolar.”
“DAKTİLODA RUH VAR”
Gürhan, eşe dosta mektuplarını daktiloyla yazdığını da sözlerine ekliyor: “Çok sevdiğim arkadaşlara, dostlara mektuplarımı daktiloyla yazarım. Teknolojinin getirdiği e- posta yerine, mektupları postayla yollamak daha anlamlı geliyor. Benim gibi birçok insan aynı özlem içerisinde. Çünkü daktiloda ruh var.”
Beyza Antik’teki daktiloların fiyatları da oldukça uygun. Mert Gürkan antikaya ilgi duyanlara elinden gelen yardımı yaptığını da söylüyor: “Gelen gençlere hem daktilolarla ilgili bilgi veriyor hem de elimden gelen indirimi yapıyorum. 200 TL’ye verdiğim daktilolar bile var. Sadece öğrenciler de değil, sevgilisine daktilo hediye etmek isteyen insanlar da buraya geliyor. Herkese hitap eden ve herkesin bütçesine göre daktilolar mevcut dükkanımızda. Şu an elimde 40 daktilo var. 200’den 1.500 TL’ye kadar değişiyor fiyatları. 1950’li, ‘60’lı yılların daktiloları bunlar.”