Zamanın ruhu bu dükkânda yaşıyor

Antika saat tamircisi Nezih Arıcı, Moda’daki dükkanında zamanı ince bir dantel gibi işliyor…

15 Aralık 2017 - 08:15

Derya KAVAK

“Zaman benim yolum, zamanın içerisinde ilerliyorum, arada bir duraksıyorum sonra tamir edip tekrar ilerliyorum. Bunca zaman bu işi yaptığınızda böyle oluyor…  Artık kendinizi saat tamir ediyormuş gibi değil de ağrıyan bir yerinizi iyileştiriyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.”

Böyle ifade ediyor antika saat tamircisi Nezih Arıcı nesilden nesle aktarılan 150 yıllık tecrübeyle…

Yeri gelmiş saray saatlerini tamir etmiş, yeri gelmiş yurtdışından saat gönderilmiş tamir etsin diye… Zamanı işleyen, zaman karşısında eskimeyen bir usta o…  Dükkânına girdiğimizde duvar saatleri ve köstekli saatler karşılıyor bizi. Moda’daki küçük mekanı, sadece müdavimlerin değil sokak kedilerinin de uğrak yeri…

Saat tamirciliğine nasıl başladınız?

Biz dört nesildir antika saat tamirciliği işini icra ediyoruz. Dedemin babasından bize kalan mesleği sürdürüyoruz, ben de son nesilim. Çocukken babamın yanında çalışmaya başladım. 15-16 yaşlarımda daha da işe yoğunlaştım. Okuldan çıktıktan sonra dükkâna gelir babamın yaptığı işlere bakarak saat tamir etmeyi öğrenirdim. Askere gidip geldikten sonra da devam ettim. Bir zaman çalıştıktan sonra işi iyice öğrenince 2002’de Adapazarı’ndan İstanbul’a geldim.

Kaç yıldır mesleğinizi icraat ediyorsunuz?

50 yıl oldu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım (gülüyor). Şaka bir yana emek vererek ve sabrederek bugünlere geldim yoksa 50 yıl, dile kolay yarım asır…

Şimdiki saatleri nasıl buluyorsunuz?

Yeni versiyon elektronik saatlerin tamiri değil, değişimi oluyor. Çoğunlukla kaldır at tipi oluyorlar. Tüketim malzemesi yani. Benim tamir ettiklerim genellikle eski tip saatler oluyor, mekanik saatler üzerine çalışıyorum. Duvar saati, cep saati, kol saati, masaüstü saatleri gibi kıymetli saatlerin tamirini yapıyorum.

Genel olarak saatlerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Elektronik saatler sınırlı, mekanik saatler sonsuz. Yavaş yavaş mekaniğe dönülüyor çünkü mekanik eskimeyen bir şey yani ömrü sonsuz. Tamir edildiği sürece her zaman çalışır. 300 sene 500 sene gider. Ustası olduğu sürece çalışmaya devam eder.

Bu işin incelikleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?

50 yıl bana tecrübe kazandırdı. Bu işin ilk kuralı sabır, 250 senelik bir saat eline geldiğinde onun parçasını zaten bulamazsın, yapmaya çalışırsın bu da büyük sabır gerektiren bir durum. Her saat sizi başka insanların zamanlarına gönderiyor, kapılıp öylece gidiyorsunuz. Bunun ucu açık sonu da yok, daha öğreneceğim çok şey var. Bir de tamir edemediğin saat olmaz, seni zorlayan, zamanını alan saat olur ama sonunda hepsini tamir edersiniz.

Mesleğin devamı için ne düşünüyorsunuz?

Bu işin okulu yok. Olmadığı için de saat tamircisi, yorgancı, ayakkabıcı gibi meslekler yavaş yavaş yok oluyor. 20 sonra yerimize saat tamir edecek usta olmayacak. Sanat öğrenmenin birkaç senelik zamanı var ama kimsenin buna vakti yok…


ARŞİV