Ülkemizde CERN’e kabul edilen birkaç Türk bilim insanından biri olan ve uçak kazasında yaşamını yitiren Özgen Berkol Doğan, kendi adını taşıyan Bilimkurgu Kütüphanesi’nde anıldı
Kaan DERTÜRK
Genç bir bilim insanı olan Özgen Berkol Doğan, 27 yıllık ömrüne birçok başarıyı sığdırdı. Bugün dünyanın oluşumuna dair önemli ipuçlarının bulunduğu CERN’e kabul edilen birkaç Türk fizikçiden biri olmayı başardı. Hem okuyor hem de ünlü bilim kurgu eserlerini Türkçe’ye çeviriyordu. Berkol’un kısa ama birçok başarıyla dolu yaşamı ise 30 Kasım 2007’de beş meslektaşıyla birlikte Isparta’da gerçekleşen uçak kazası ile sona erdi. Ölümünün beşinci yılında ise ailesi ve yakınlarının Kadıköy Cafearağa’da kurduğu Türkiye’nin ilk bilim kurgu kütüphanesine genç fizikçinin adı verildi.
Doğan, dokuzuncu ölüm yıldönümü nedeniyle ailesi ve sevenleri tarafından adını taşıyan Bilimkurgu Kütüphanesi’nde 30 Kasım Çarşamba günü anıldı. Anmaya, Berkol’un babası Prof. Dr. Nevzat Doğan, annesi Ferhan Doğan, kız kardeşi Bülay Doğan ve birçok akademisyen katıldı.
“FARKLI BİR ÇOCUKTU”
Özgen Berkol adına yapılan anma, kendisinin de çok sevdiği fantastik edebiyat türüne ait bir deneme yazısının, babası Nevzat Doğan tarafından okunmasıyla başladı. Berkol’un çocukluğundan beri özgür olmayı ve farklı şeyler yapmayı seven bir çocuk olduğunu söyleyen Doğan, “Her zaman ufkun ötesini merak eden bir çocuktu. Berkol bir yaşındayken sahile gittiğimizde kumda oyuncaklarıyla oynamazdı. Sahilin en uç noktasına gidip, farklı yerlerde oynardı. Ya da arabada çocukları oyalamak için hikâyeler anlatırdık. Hikâyeyi ben anlatmaya başlardım. Sonra her bir aile üyesi benim kaldığım yerden öyküyü anlatmaya devam ederdi. Sıra Berkol’a geldiğinde ise öyküyü hep uzayda geçirirdi ya da fantastik öğeler katardı. Berkol’dan sonra öyküyü yeryüzüne indirmekse annesine düşerdi. Berkol hep böyle büyüyen bir çocuktu. Bu neticede fizik okudu. Fizik ile fantastikliği hep harmanlandı. CERN’deki hocalarıyla konuştuğumuz zaman ‘Berkol’un yerini dolduramıyoruz’ diyorlar.” dedi.