Zor zamanları nezaketle ve neşeyle geçebilmek
Müze Gazhane’de düzenlenen etkinlikte, zor zamanlarla başa çıkmak için nezaket ve neşeyi bir yaşam pratiği haline getirmenin yolları konuşuldu. Katılımcılar, meditasyon eşliğinde anda kalmayı ve rahatlamayı deneyimledi
Müze Gazhane’de 18 Temmuz Cuma günü “Zor Zamanları Nezaketle ve Neşeyle Geçebilmek” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Kolaylaştırıcılığını dönüşüm rehberi Aslıhan Aydoğan Büyükakgül’ün üstlendiği buluşmada, zorlayıcı dönemleri nezaket ve neşeyle aşmayı bir yaşam pratiği haline getirme üzerine yapılan sohbetin ardından meditasyon yapıldı.
KALBE BAĞLANMAK
Etkinlikte fiziksel ve ruhsal olarak merkezlenmenin ve anda kalmanın önemine değinen Büyükakgül, “Olabildiğince ana dönüp rahatlamaya çalışacağız. Çok önemsediğim bir süreç var, benim de hocamdan öğrendiğim bir şey ‘kalbe bağlanmak’. Kalbe bağlanarak sıfırlanma sürecini yaşayacağız. Bu da bizi zihnimizdeki fazla düşüncelerden, o sürekli koşturma halinden uzaklaştırarak merkeze getiriyor; duygularımıza ve bedenimize yeniden bağlanmamızı sağlıyor.” dedi. Anda kalmanın insanları ciddi anlamda rahatlattığını belirten Büyükakgül, “Kişilerin bunu hayatlarında uygulamasını istiyorum. Aslında sadece beş dakikalık, oldukça kolay bir süreç. Bunu yaptığımızda gerçekten fişi çekmiş oluyoruz ve çevremizde neler olduğunu daha net fark edebiliyoruz. Kalp bağlantısı, yaşam içinde ilerlerken ve zorluklardan geçerken zihnimize büyük destek sağlıyor.” diye konuştu.
“HAYATTAKİ NİHAİ HEDEFİMİZ MUTLU OLMAK”
Atölye sonrası en büyük dileğinin, insanların “Oh be, bu da mümkünmüş. Demek ki başka bir yolu da varmış,” diyebilmesi olduğunu söyleyen Büyükakgül şöyle devam etti: “Dinginleşmek çok önemli. Hayattaki nihai hedefimiz mutlu olmak ve yapmak istediğimiz şeyleri hayata geçirmek. Ancak dinginlik olmadan, sürekli koştururken, hayatın tadını da çıkaramıyoruz. Sürekli bir şeylerin olmasını, hayatın belli bir düzene oturmasını bekliyoruz. Ama dış dünyayı kontrol edemeyiz. Kontrol edebileceğimiz tek şey içsel durumumuz. Eğer burada ustalaşırsak, dış koşullar ne olursa olsun, savrulmadan ilerleyebiliriz. Bu da çok değerli bir şey.”
DÖNÜŞÜM REHBERİ NEDİR?
Büyükakgül dönüşüm rehberliğini ise şu sözlerle açıkladı: “Hepimiz sürekli bir dönüşüm içindeyiz; gelişiyor, büyüyor ve çeşitli deneyimler yaşıyoruz. Ancak bazı zamanlarda ilerleyemediğimizi, bir yerde sıkışıp kaldığımızı hissediyoruz. Böyle anlarda bir rehbere ya da bazı araçlara ihtiyaç duyuyoruz. Hayatımızda bir şeyler yolunda gitmediğinde ve ‘böyle olmamalı, başka türlü olmalı’ diye sorgulamaya başladığımızda, yolumuzu kolaylaştıracak birine ihtiyaç duyarız, bir yol göstericiye.”