Betül Memiş
“Maymunu ormandan çıkarabilirsiniz, ama ormanı maymunun içinden çıkaramazsınız.” 1948 doğumlu, Hollandalı psikolog, primatolog, etolog Frans De Waal’in böyle başlıyor ‘İçimizdeki Maymun / Biz Neden Biziz?’ adlı kitabı… ‘Savaştan, şiddetten muaf bir dünyada yaşamak istiyoruz’ diyenlere, bunun ‘insan doğası’na aykırı olduğu söylenir hep. Ama ya biri çıkıp da dillerden düşmeyen bu ‘doğamızı’ sorgularsa?’ Sorgulama ve ortaya çıkanlarla yüzleşme hemhali bugünlerde pek çoğumuzun hoşuna gitmese de bir yerlerden başlamak lazım! Böylesi bir fanilik algısıyla gidersek de nasılsa bu sorunun asla yeri ve zamanı gelmeyecek. Uzun yıllar primatlar üzerine araştırmalar yürüten Waal’in kitapta, 235 sayfa boyunca yapmaya çalıştığı da bu soruyu ‘çemberin odak noktası’ haline dönüştürmek olmuş. Medeniyetin kareköklerimize yerleştirilmesiyle günümüzde yaşananlara baktığımızda; iki eşik / kapı arasında cereyanda kaldığımız aşikâr.
Madem yazarımız var olan jargon ve düşünme biçimi kalıplarından farklı bir bakış açısıyla bizleri düşünmeye davet ediyor, o halde haftanın merhabasına da manidar bir fon melodisi yakışır kanısındayım: “Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu… Herkes biliyor, savaşın bittiğini, iyi adamların kaybettiğini, dövüşün hileli olduğunu, fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir, hep böyle gider.” Nidalayansa Kanadalı yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen kısaca ozan (1934-2016) Leonard Cohen. Nam-ı diğer ‘Karanlıklar Prensi’ Cohen şarkıda nokta atışını ise; “Herkes biliyor, kaptanın yalan söylediğini” diyerek yapıyor. (Es notu: Bu kelam da ona selam minvalinde olsun ve o vakit, şarkının sesini biraz daha açmanın tam zamanı. Belki yamacınıza da 12 yılını bir budist rahip olarak geçirdiği California’nın Baldy Dağı’nda yazdığı şiirlerden ve şarkı sözlerinden oluşan ‘Sevda Kitabı’nı alırsınız. Ama benim favorim bir yüzleşme yazısı olan ‘Görkemli Kaybedenler’…)
Tabii ki bu düşünceler arası trekking halimizi mest eden havadar adresimiz ise Kadıköy’ün yeni gözdelerinden, bir kış kaçamağı olan Yedimasa... ‘Ege’nin Moda kıyısı’ diyorlar buraya. Hoş, benim gelme sebebim yedi sayısına takıntımdı, fakat mutfağından çıkan tatlarına müptela olmadım da değil! Üç günlük ömür deyip, anasonla mest edilen demleri, muhabbetleri özledim derseniz de rotanıza ekleyebileceğiniz yerlerden Yedimasa. ‘Geçmiş meyhane kültürünün modern takipçisi’ olduğunun altını çizen mekân; memleketin içinde bulunduğu absürtlüğün efkârını atabileceğimiz ve sadece yedi tane masası olmasından mütevellit sakinliğiyle nazarımızda manalı güzergâhlardan.
Gelelim haftanın seyirliğine: Engin Hepileri’nin kurucusu olduğu Tiyatro İn’in yeni oyunu ‘Akciğer’. Nergis Öztürk ve Engin Hepileri’yi, Eric de Volder’in yazdığı ‘Oda ve Adam’dan sonra sahnede ikinci dikize yatışım. İkili, ilk oyunda olduğu gibi bu oyunda da kadın, erkek ilişkilerini ve aslında insanın dünya ile diyalogdan çok monoloğunu masaya yatırmış. İngiliz yazar Duncan MacMillan’ın başarılı metni dikkat çekiyor. Avustralya ve Yeni Zelanda olmak üzere pek çok ülkede sahnelenen, ödüller alan oyunun reji koltuğunda Mehmet Ergen oturuyor. Dilimize Barış Arman’ın çevirdiği oyunun ışık tasarımı Cem Yılmazer’e, kostüm tasarımı ise Şirin Dağtekin’a emanet. Ne yazık ki ışık ve sahne tasarımı, oyun içinde yeterli kullanılamamış. Metini bir tık öteye taşıyabilecekken, ortada manasını arayan şekilde kalmış. Bu durum yer yer oyunculukları görmeyi ve duymayı da zorlaştırmış. Moda Sahnesi’nde meydan sahne düzeniyle sahnelenen oyunda Öztürk ve Hepileri; ortaya yerleştirilen etrafı beyaz kalın şeritle çevçevelenmiş, kahverengi zemin bir platformun üzerinde oynuyorlar. Zaman ve mekan değişimleri bu platform üzerinde hareketle sağlanıyor. Bu değişim ve geçişler hızlı olmasına karşın izleyicide canlılık sağlıyor. Takıldığım bir diğer ayrıntı ise seyircilerin içeri alınırken; ‘lütfen beyaz yerlere basmayınız’ ikazı, metin içinde kendini ifade edemiyor. Oyunun adından mütevellit bir insanın ciğerleri düşünülüp ‘beyaz’ ve ‘dikkat’ durumu oluştu sanıyoruz ama bir neticeye varmıyor!
Adları olmayan bir kadın ve adam üzerinden kendini veren metin; bir müzisyen ile bir akademisyenin çocuk sahibi olma yolundaki ilişkilerini sorguluyor. Bunu da günümüz ‘modern’ algıdaki yaşamların savaşlarla, ölümlerle, hastalıklarla ve iklim değişiklikleriyle dengesini bozduğumuz dünyayı fotoğraflayarak yapıyor. Bir gerçeği görme ve görmezden gelme hali arasında bir çiftin kara komediye düşen hallerini izliyoruz. Dünyanın gittikçe daha da nefes almayı zorlaştıran döngüsünde, bilindik, ironik bir klişeyi soruyor: “Çocuk yapmalı mı, yapmamalı mı? İşte bütün mesele bu?” Öztürk’ün nevrotik kadın çıkışları seyri yükseltiyor, fakat Hepileri’yi nedense son yıllarda hep aynı tavır oyunculukla izliyor gibiyim. Fakat iki oyuncunun da oyunculuklarının yaydığı enerji ve pürüzsüz performansları takdire şayan… Kısaca; bu sezonun ajandaya düşülmesi gereken, kafa paklamasında iyi yol almanızı sağlayacak bir oyun ‘Akciğer’.
‘Bu hafta da bize ayrılan sürenin sonuna geldik’ kısmını da oyundan cümlelerle bitirmek istiyorum, kim bilir belki sizin bir cevabınız vardır; olmadı, şimdilik her şekilde devam modundayız nasılsa! “Ölümü yenmenin bir yolu da- belki de şimdilik bildiğimiz tek yol- neslin devamını sağlamak değil midir? … Ben çocuğumda yaşayacağım! Ve dünyada kalmaya devam edeceğim… Gelecek dünyada onlarda var olmayı garanti altına almak için. Peki ya bu gelecek dünyanın, bizim yaşam süremiz içinde yok olacağına dair bir kuşkumuz oluşursa?”
Oyun için: www.tiyatro.in ya da www.modasahnesi.com
2010’lu yıllara veda edip 2020’lere yelken açtığımız şu günlerde gazetemizi daha okunur, daha iyi bir yayın haline getirmek için çabamız sürüyor. Her yeni yıl yeni bir başlangıç demek. Gazete Kadıköy olarak bizim için de her yeni yılın başında yeni kalemlerle, yeni sözlerle önümüzü aydınlatmak, ufkumuzu genişletmek bir gelenek haline geldi. Bu n ...
(geen haftadan devam..) 6. MİDE BAĞIRSAK SİSTEMİ: Yaşlanmaya bağlı olarak mide ve bağırsak sistemi sindirim yeteneğini kaybetmeye başlar ve bazı besinleri tolere edemez. Yaşlanma gastritis (mide iltihabı), colitis (kolon iltihabı) ve constipation (kabızlık) gibi hastalıkları da beraberinde getirir. Erken tanı, uygun bir diyetle ve tedaviyle bu soru ...
Devam Eden Projeler ve Eğitimler Grme Engelli Sesli Ktphanesi Gnll okuyucular; İki adet zel ses izolasyonlu okuma kabininde ktphanede yer alacak olan kitapları seslendirmektedirler. Okunan kitaplar mp3 sesli formatında,ktphanenin internet sitesine yklenmektedir. Grme engelliler; Kadıky Belediyesinin web portalında bulunan Grme Engelliler Sesli Ktp ...
Gerçekten bu yıl da hızla akıp geçti. 2010’u, Türkiye genelinde ağırlıklı olarak referandum oylaması ve tartışmalarıyla geçirdik. Kadıköy’de ise yeni projelerin hayata geçirildiğine, törenlere, açılışlar ve renkli etkinliklere tanık olduk. Gazete Kadıköy olarak 2010 yılı bizim için çok önemliydi. İlk dönemlerde değişik ekipler çalıştı. Aradan ge ...
2010 yılının son gnlerini yaşadığımız bu dnemde Kadıky ve lke gndemi her zamanki yoğunluğunu koruyor. Hepimiz artık sonlandırmak zere olduğumuz 2010 yılı ile ilgili olarak kişisel anlamda değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Gemiş yılda neyi yaptık, neyi yapamadık, hangi plan ve projelerimizi yeni yılda gerekleştirmeye alıştık, bunların muhasebesini ya ...
Bahardan kalan son gzel gnleri yaşadığımız bu hafta, Kadıkyn gndemi her zamanki yoğunluğunu koruyor, aılışlar, sergiler, paneller, seminerler, etkinlikler hız kesmeden sryor. Bu hafta manşetimizi Kadıkylleri yakından ilgilendiren bir habere ayırdık. Bilindiği Başkakan Recep Tayyip Erdoğan 3 Mart 2009 tarihinde Zincirlikuyu-Sğtleşme metrobs hattını ...
Uzun sren bir bayram tatilinin ardından 562. sayımızda yeniden sizlerle beraberiz. Bayramda lkemizin yoğun gndemi bir sreliğine de olsa mola verdi. Bayram ziyaretleri yaparak uzun sredir grşemediğimiz akrabalarımızla ve arkadaşlarımızla biraraya gelme fırsatını bulduk, bu durum tabii ki tatile gitmeyenler iin geerliydi. Bu bayram tatile gidenlerin ...
Bu hafta bayram zel sayımızla sizlerle buluştuk. Uzun bayram tatili nedeniyle yeni sayımız, 26 Kasım tarihinde yayınlanacak. Tm okurlarımızın Kurban Bayramını en iten dileklerimizle kutluyoruz. Sizlere uzun bayram tatilinde doya doya okuyabileceğiniz, Kadıky gndeminden haberlerle dolu bir gazete hazırladık. Manşet konumuzda, ilemizde geen hafta y ...
Gazete Kadıky olarak yeni bir sayıyla daha birlikteyiz. Cumhuriyet coşkusunun doya doya yaşandığı bir haftayı geride bıraktık. Kadıky, bir hafta boyunca kutlamalara sahne oldu, birok tren dzenlendi. Kutlamaların doruk noktasını ise gene Cumhuriyet Yryş oluşturdu. On binlerce Kadıkyl, ellerinde Trk bayraklarıyla soğuk havaya rağmen Bağdat Caddesinde ...