İkisi de gözlemliyor, araştırıyor, yazıyor ve Moda’da yaşıyor. Müzik yazarı Mehmet Tez için 90’lar Kadıköy’ü müzik demek; gazeteci Engin Esen’e ise bunalımlı bir zaman dilimini çağrıştırıyor. İşte Esen ve Tez’in anıları;
Engin Esen: Şato’da buluşurduk
* 1980 civarında doğan Modalılar bir bakıma şanslı, diğer yandan şanssızız denilebilir. Şanslıyız ki Moda plajını görerek büyüyen son çocuklar olduk. Ama yetişkin olarak yüzemedik plajda.
* Aslında 1990'lar Moda ve Kadıköy için biraz bunalımlıydı. Plaj kapanmış, Moda ve Mühürdar sahilleri şantiyeye dönmüş vaziyetteydi. Bomonti Çay Bahçesi ile Saint Joseph'in sosyal tesisleri arasındaki devasa alanı kaplayan "Mustafa Çayırı" denilen bölgede de site inşaatı başlamıştı. Onlarca meyve ağacının olduğu Mustafa Çayırı genç aşıkların "koklaşma", çocukların spor ve uçurtma, ailelerin piknik yeriydi. Moda Camisi'nin arkasındaki, maç yaptığımız toprak alan halı saha oldu. Aynı yıllarda Moda "herkesin birbirini tanıdığı" semt olmaktan çıktı.
* Fenerbahçe'nin A takımı da Dereağzı'nda antrenman yapmayı bıraktı 1990'ların sonunda. Öncesinde gençlerin eğlencelerinden biri gidip antrenmanları izlemek, sonunda da futbolcularla sohbet etmeye çalışmaktı.
Moda İskelesi kullanım dışı kaldığında gençlerin uğrak yeri oldu, gayriresmi bir eğlence mekanıydı. 90’larda, "Şato" diyordu gençler oraya kendi arasında. (soldaki fotoğrafta bir grup Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencisi Şato'da takılırken görülüyor-1996)
* Moda Parkı şimdikine göre çok daha mütevazıydı. 1 kaydırak, 1 tahteravalli, 3-4 salıncak, 2 tırmanma aleti gibi bir şeyler vardı.
* "Moda turu" atmak en sıradan ve sık yapılan şeydi. "Atalım mı bir Moda turu?" diyerek düşülürdü yola. Bir ara Moda Burnu'nda açılan bir büfe, semt dışından gelen gençler için de çekim noktası oldu. Sonra semt sakinlerinin şikayetiyle kapatıldı. Motorcu gençler çok takılırdı oraya. Semt gençliği genelde bilardo ve atari salonlarındaydı. Bazı gençler bazı atari oyunlarını o kadar iyi oynardı ki, tek jetonla makineyi uzun süre meşgul ettikleri için dükkan sahipleri kalabalık saatte oynamalarına izin vermezdi.
* O yıllarda Moda'dan -aranızın iyi olmadığı biriyle- İstanbul'un başka bir yerinde karşılaştığımızda hal hatır sorduğumuzu, gülümsediğimizi hatırlıyorum. Gurbette hemşeri görmüş gibi...
* Diğer aydınların katledilmesi yanında, özellikle Uğur Mumcu ve Metin Göktepe cinayetleri ve Sivas'taki Madımak Katliamı gençlerin politikleşmesinde etkili oldu. '90'larda işçi ve memur sendikaları grev yaptığında da Kadıköy'de büyük yürüyüşler oluyordu.
* Unutmadığım bir olay var: Arkadaş grubu olarak Moda Caddesi'nden geçerken ankesörlü telefonla bir arama yapmaya çalışan amca bize dönüp, "Delikanlılar, İstanbul'un telefon kodu kaçtı yahu?" diye sormuştu "212"yi kastederek. Moda henüz İstanbullaşmamıştı.
Mehmet Tez: Kadıköy müzik kültürümüzü yarattı